Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalının müvekkilleri aleyhine muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil istemli dava açtığı, 7761 ada ... parselde kayıtlı ... nolu dairenin .../64 hissesinin davalı adına tesciline karar verildiği, veraset belgesi ve tapu kaydına göre tescili gereken hissenin .../128 olması gerektiği, ... .... Asliye ... Mahkemesinin hükmünün yanlış olduğu ileri sürülerek tescil edilen fazla hisse karşılığının ıslah dilekçesi ile birlikte ... 375,00 TL olduğu ileri sürülerek, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istenilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, veraset belgesine göre davalının .../64 hissesi bulunmasına rağmen mahkeme kararına göre .../64 olarak tescil edildiği, fazla hisse tescili nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiği, karşılığı ....375,00 TL'nin yasal faizi ile tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....

    talebinin hak düşürücü süreye tabi olduğunu ve sürenin geçtiğini, sebepsiz zenginleşme söz konusu ise bunun da zaman aşımına uğradığını ileri sürmüştür....

    Öte yandan mahkememizce olayda İİK'nın 361.maddesi gereğince fazla ödenen paranın alacaklıdan geri alınması mümkün ise de borçlunun genel hükümler uyarınca (sebepsiz zenginleşme) mahkemeye başvurarak istirdat talep etmesinde hukuki yararı bulunduğu kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir.---- dosyası üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu hazırlanması için resen seçilen bilirkişi------ takibinin --- farklılıklar nedeniyle iki ayrı hesaplama ve tespit yapılarak rapor ibraz edilmiştir. Mahkememizce işbu rapor taraf vekillerine tebliğ edilerek sunulan beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere uyuşmazlık hesaba ilişkin her iki seçenek karşısında da aydınlanmış, her iki seçenekte de dava konusu edilen miktarın aşıldığı, bir başka anlatımla her iki durumda da müddeabihin iadesinin gerektiği ve böylece mevcut delillere göre ödemenin fazla yapıldığı ve davalının dava değeri kadar sebepsiz zenginleştiği açıkça anlaşılmıştır....

      Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Kural olarak davacı, davalılardan taşınmaz üzerinde yaptığı muhtesat ve faydalı giderler nedeniyle taşınmazın satış bedelinde bir artış olmuş ise, bu artan değerin davalıların paylarına isabet eden miktarını sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca isteyebilir. Somut olayda; davacının taşınmaza masraf yaptıkları, davacının yaptıkları imalat bedeli kadar da davalıların sebepsiz zenginleştiği tartışmasızdır. Davaya konu uyuşmazlık yapılan imalatların türü ve niteliğinde olmayıp, bu imalat bedelinin dava tarihi mi yoksa imalat tarihi mi esas alınarak hesaplanacağı hususunda toplanmaktadır. Giderlerin (imalatın) yapıldığı tarih itibariyle sebepsiz zenginleşme miktarının belirlenmesi gerekir....

        Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. Somut olayda, davalıların, tapulu taşınmazı davacıya haricen sattığı ve 10.000 TL kaparo aldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davaya konu taşınmaz satış sözleşmesi geçersiz olduğuna göre, her geçersiz satışta olduğu gibi taraflar aldıklarını sebepsiz iktisap hükümleri dairesinde iade ile yükümlüdürler. Bu durumda mahkemece, davacının davalılara ödediği kaparo bedelinin de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Davacı Kurum, davalıların murisine ait sigortalı hizmetler ile muris ile aynı ismi taşıyan bir başka sigortalıya ait hizmetlerin karıştırılması nedeniyle, ölüm aylığı tahsis koşulları oluşmadığı halde davalılara bağlanan aylıkların tahsilini talep etmiş, Mahkeme tarafından, BK 63. maddesi hükmüne dayalı olarak iyiniyetli sebepsiz zenginleşenin elinde kalanı iade ile yükümlü olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Davada uyuşmazlık konusu, davalıların murisine ait sigortalılık süresinin tespiti ve sonucuna göre, ilk tahsis talep tarihi itibariyle davalıların ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadıkları ve tahsis koşullarının oluşmaması halinde, istirdat ile yükümlü olup olmadıkları noktasındadır. Dosya kapsamına göre, Kurum tarafından davalıların murisine mal edilen bir kısım hizmetlerin sonradan diğer sigortalıya ait olduğuna karar verilmiş ise de, bunun neye dayalı olarak yapıldığı yeterince anlaşılamamaktadır....

            Tarafların aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iade etmeleri gerekir. Somut olayda; dava konusu alacağın davalı T2 vekili Av. T3 tarafından İstanbul 1. İş Mahkemesi'nin 2012/717 Esas sayılı dosyasında kısmen ret nedeniyle verilen ilam vekalet ücreti olduğu , mahkeme kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere ; davalıların, mahkeme ilamına dayalı olan bu alacağı davacıdan tahsil etmesi hukuka aykırı (haksız) değildir ve sebepsiz zenginleşme yaratılmamıştır. Maddi ve manevi tazminat talep edilen miktarlar fazla olduğu için reddine karar verilen miktar üzerinden mahkemenin taktir ettiği vekalet ücretidir.Aynı mahkeme ilamına göre davacının davalı taraftan daha fazla alacağının olması, davalı tarafın bu vekalet ücretini davacıdan tahsil etmesine yasal bir engel bulunmamaktadır.Davada ,sebepsiz zenginleşmenin koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır....

            Bu aşamadan sonra davacının verdiğini sebepsiz zenginleşme yolu ile alması mümkün değildir....

              Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı istirdat istemine ilişkin olup, temel uyuşmazlık, dava zamanaşımı süresinin sözleşme hükümleri çerçevesinde mi yoksa sebepsiz zenginleşme kurallarına göre mi belirleneceği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davalı Bankanın zamanaşımı def’i sebepsiz zenginleşme hükmü çerçevesinde ele alınarak yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Oysa, davanın niteliğini tespit için taraflar arasındaki hukuki işlemin mahkemece belirlenmesi zorunludur. Diğer bir ifade ile tarafların hukuki ilişkiyi vasıflandırması hakimi bağlamaz. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirtildiği üzere, hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re’sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....

                UYAP Entegrasyonu