Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in sebepsiz zenginleştiği ileri sürülerek, talepte bulunulmuştur. Sebepsiz zenginleşme BK.nun 61-66.maddeleri (TBK.nun 72-82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği şahsilik prensibi gereğince kime karşı zenginleşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerekir. Somut olayda; davalı ..., ... kızı ... hissesine bedel ödemeden sahip olmak suretiyle sebepsiz zenginleşmiştir....

    Davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamalarına göre, kesinleşen ortaklığın giderilmesi davası sonrası açılan bu davanın muhdesatın tespiti niteliğinde olmadığı,muhdesat bedeli sebebiyle davalıların hisselerine düşen miktarın fazla kısmı bakımından sebepsiz zenginleştikleri iddiasına dayalı olarak eda nitelikli alacak davası açıldığının kabulü gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez. Zira, vücuda getiren tarafından kullanılan muhdesatın taşınmaz maliklerine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir....

      Hukuk Dairesi 14/06/2022 tarihli 2022/859 Esas, 2022/1017 karar sayılı kararı) İstirdat davasını sadece takip borçlusunun açabileceği, üçüncü şahıslar tarafından açılamayacağı, ayrıca alacaklının alacağını tahsil etmesinden dolayı sebepsiz zenginleşmediği, başka bir anlatımla istirdat davası yönünden davacının aktif husumet, sebepsiz zenginleşme davası yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, açıklanan sebeplerle davacının takip borçlusuna ait borcun ödenmesinden dolayı menfi tespit ve istirdat davası açamayacağından, davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Dosya kapsamından Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/109 Esas, 2014/822 sayılı kararı ile ortaklığın açık arttırma yolu ile satılarak giderilmesine karar verildiği, fakat satışın henüz gerçekleşmediği anlaşılmaktadır....

          Kanunu’nun 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davasıdır. Bu dava, sıkı şekil şartlarına bağlanmış kambiyo hukukuna özgü bir davadır. Çekin karşılıksız çıkması nedeniyle, müracaat borçlularına başvurma hakkını kaybeden hamil, hakkı olan alacağını tahsil edemediğinden mal varlığında bir azalma olmakla birlikte, keşidecinin mal varlığında ise bir artış bir nevi hamilin zararına gerçekleşen bir zenginleşme meydana gelmektedir. Bu davanın ... Kanunu’nun 72 vd. maddelerine dayalı sebepsiz zenginleşme davasından tamamen farklı, kambiyo hukukuna dayalı özel bir dava olduğu tartışmasız olarak kabul edilmektedir.... Hukukunda yer alan sebepsiz zenginleşme davasının bir alt nevi olarak kabulü de mümkün değildir. Çek hamilinin mal varlığındaki azalma, çekin süresi içinde ibraz edilmemesi ya da ödenmediğinin yine süresi içinde tespit ettirilmemesi yahut alacak hakkının zamanaşımına uğramış olması gibi, "kanuna uygun" bir sebepten, kanun hükmünden kaynaklanmaktadır. Oysa ... Kanunun 77....

            Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle,sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalıların) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalılara teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.Buna göre, giderlerin yapıldığı tarih itibariyle değil, taşınmazın fiilen davalılara teslim edildiği gün itibariyle sebepsiz zenginleşme miktarı iade anındaki değeri gözetilerek belirlenmelidir. Dava konusu olayda, davacının taşınmazı halen kullanıp kullanmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Davacı, taşınmazı iade etmeden yaptığı masrafları talep edemez....

              nin sebepsiz zenginleşme nedeniyle müvekkiline iadesine ve usulsüz kredilerden dolayı müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının tarımsal krediler genel sözleşmesine dayanılarak kredi kullandığını, kredi borcunun vadesinde yerine getirilmediğini, davacının banka şubesine başvurarak yapılandırma talep ettiğini, bu başvurunun ikrar niteliğinde olduğunu, hukuki bilmezliğin mazeret olmayacağını, sebepsiz zenginleşme nedeniyle açılacak davaların B.K'nın 66. maddesine göre (1) yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                Madde kapsamında olmadığını, 2- Müvekkilinin olmayan bir borç nedeniyle gönderilen ödeme emrinin kesinleşmesiyle birlikte cebri icra baskısı altında ödemek zorunda kaldığını, davalının müvekkilden tahsil ettiği miktar ile sebepsiz olarak zenginleştiğini, sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağından, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yürütülmesi gerektiğini, Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden mahkemenin kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili 02/09/2019 tarihli istinafa cevap dilekçesinde; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olarak verildiğini, bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir....

                İcra ve İflas Kanunu 9 ve devamı maddelerine göre icra dosyasına yapılan ödemeler borca mahsuben ödenmiş sayılacağından dosyanın tarafı olmayan davacı üçüncü kişinin ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre dosya borçlusundan geri isteme hakkı bulunmakla birlikte, davalı alacaklı sebepsiz zenginleşen konumunda olmayıp İİK 72. maddesi uyarınca istirdat davasını da ancak takip borçlusu açabileceği(İstanbul BAM 4 HD 2017/1933 ESAS 2017/1519 KARAR) anlaşılmakla dosya kapsamı, delil durumu, itibariyle davacının yaptığı bu ödemeyi borçludan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteme hakkı mevcutsa da, alacaklıya karşı talepte bulunamayacağı anlaşıldığından davasının reddine..." karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Borçlu şirketle organik bağının ve ticari ilişkisinin olmadığını, alacaklının sebepsiz zenginleşmesi sebebiyle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

                DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) KARAR TARİHİ: 15/06/2021 6100 sayılı HMK'nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme temeline dayalı alacak davasına ilişkin olmasına göre istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarihli 564 ve 586 sayılı iş bölümü kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesine ait olduğu anlaşılmakla, görevsizliğe ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;İş bölümü yönünden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın istinaf incelemesi bakımından görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3.HUKUK DAİRESİ'NE GÖNDERİLMESİNE,6100 sayılı HMK'nın 352/1 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi. 15/06/2021...

                  UYAP Entegrasyonu