Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

faturasıyla ilgili olarak itiraz süresi geçtiğinden bahisle düzeltim yapılmadığını, bu suretle davalının sebepsiz zenginleştiğini bildirerek, 31.07- 31.08- 30.09.2003 tarihli elektrik faturaları nedeniyle ( reaktif güç bedeli ve buna bağlı vergiler) ödenen 8.278.775.376 TL' nin faturaların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle: Davanın konusunun sebepsiz zenginleşme teşkil eden mükerrer ödemenin iadesine ilişkin olduğunu, mükerrer ödenecek olan tutarın da mahkeme ilamında hükmedilen vekalet ücreti olduğunu, davalının dava konusu ----- kaynaklandığını, sigorta hukukunun ise Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlendiğini, bu nedenle ------olduğu şeklindeki iddiaların hiçbir haklı dayanağı bulunmamakta olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, eksik tüketilen fark faturasının ihtirazi kayıtla ödendiği ve bedelin faiziyle istirdatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, yetki ve husumet itirazlarında bulunmuş, tahakkukun doğru hesaplandığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, davacının eksik tüketim faturasından sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış istirdat davasıdır. Davaya konu uyuşmazlık davalı -----tarafından düzenlenen ------- adet faturadan dolayı davacının borçlu olup olmadığı, davacının yaptığı ödemelerin iadesini isteyip isteyemeyeceği hususlarına ilikindir. ------- Menfi Tespit ve İstirdat Yönünden Sıfatı Değerlendirilidiğinde; Davaya konu kaçak elektrik tutanakları ve faturalar davalı ---- tarafından düzenlenmiş, davacı tarafından yapılan ödemeler de yine davalı---- yapılmıştır. Bu nedenle husumetin davalı----- değil, diğer davalı ----- yöneltilmesi gerektiği anlaşılmakla, ----- açılan menfi tespit ve istirdat davasının sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak kısa kararda sehven eksik yazılan "menfi tespit ve istirdat" reddine ibaresi gerekçeli kararda düzeltilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/12/2014 gününde verilen dilekçe ile sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, menfi tespit ve haksız ödenen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı idareye haksız olarak ödenen misafirhane masraf ve giderlerinin ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte istirdadı isteminde bulunmuştur....

            Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın İİK'nun 72/6 ve 7. fıkralarında düzenlenen istirdat davası olup (1) yıllık hak düşürücü sürede açılması gerektiği, icra müdürlüğünce verilen cevapta takip konusu borcun bittiği ve en son ödemenin 25.12.2007 tarihinde yapıldığı, son ödeme tarihi ile davanın açıldığı 11.05.2009 tarihi arasında İİK'nun 75/7 maddesinde öngörülen (1) yıllık hak düşürücü süresinin geçmiş olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan Ltd. Şti vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibinde taraf olmayan davacının hakedişleri üzerine haciz konularak tahsil edilen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak faizi ile tahsili istemine ilişkindir....

              edildiği, alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce dikkate alındığı, Yapılan yargılama ile davacı tarafından 26/06/2018 günü meydana gelen kaza nedeniyle karşı araçta meydana gelen hasarın davacı kusuru nispetinde tahsili konu icra takiplerine yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği iddiasına dayalı olarak davalıdan tahsili istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, aynı kazaya ilişkin -------- yapılan yargılama ile kazada davacının kusursuz buna karşın karşı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği, anılan dava dosyasında sunulu --------- raporunda yapılan kusur değerlendirmesinin somut olaya uygun olduğunun anlaşıldığı, kazada kusursuz olduğu anlaşılan davacı tarafından davalı sigorta şirketine -------- sayılı dosyalarına toplam 2.699,95-TL tutarında yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği ve huzurdaki davanın süresi içinde açıldığının anlaşıldığı, davacı tarafından...

                Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Somut olayda ise; davalı alacaklı, takip borçlusu şirketin adresine haciz için gitmiş, bir kısım malları haczetmiş; davacı haciz mahalline gelerek kendisinin şirket yetkilisi olduğunu beyanla haciz tutanağını imza etmiştir....

                  Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanan alacak davasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayanan davalarda, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Yani zenginleşme fakirleşmenin karşılığı olmalıdır. Başka bir anlatımla aralarında illiyet bağı olmalıdır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının belirlenmesi gerekir. Somut olayda dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile davaya konu taşınmazın davanın açıldığı tarih itibariyle davacının tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla bu aşamada sebepsiz zenginleşme henüz oluşmamıştır....

                    Maddesi'ne göre akdin kurulduğuna delil olmak üzere davalıya verildiğini ve paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerince müvekkiline iade edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir. Davalı vekilinin yasal cevap süresi dolduktan sonra dosyaya sunduğu 12/10/2021 tarihli beyan dilekçesi kapsamında davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, taraflar arasında müzakere edilen ve taslağı oluşturan sözleşmenin 11.maddesi uyarınca kapora tutarının geri talep edilemeyeceğinin kararlaştırıldığını, bu paranın cayma parası olup, sebepsiz zenginleşme yoluyla talep edilemeyeceğini savunarak hisse satış sözleşmesi taslağı sunduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı açılan alacak isteminden ibarettir....

                      UYAP Entegrasyonu