WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesi'nde T3 öldürülmesi olayıyla ilgili Kasten Öldürme sebebiyle kamu davası açıldığını, soruşturma kapsamında ulaşılan cesedin T3 ait olduğunun adli tıp raporları ile sabit olduğunu ancak yerel mahkeme tarafından T3 nüfus kağıdı örneğinde halen sağ olduğundan bahisle mirasçılık belgesi istemi davasının reddine karar verildiğinden bahisle hükmü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nin 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, T3 veraset belgesinin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, kişinin ölüm kaydının bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar vermiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir....

Defterdarlığını temsilen vekili Av. ... davanın reddine karar verilmesini savunmuştur Mahkemece, bozmadan önce; "sahibi belli olmayan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmesi üzerine, hüküm Daire'nin 17.05.2012 tarihli ve 2012/2355 E. 2012/4403 .... sayılı ilamı ile ' ...kayıt malikinin sağ olup olmadığı, ölmüş ise mirasçılarının bulunup bulunmadığı konularında hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan doğrudan kayıt malikine ......

    Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarında sağ gözüken kişilerin ölü olduklarının tespiti istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, gereği bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 44/2. maddesi gereği her ilgilinin cesedi bulunamayan kişinin ölü veya sağ olduğunun mahkemece tespitini dava edebileceği ve gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olarak 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde; nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı kayıt düzeltme davalarının, nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görüleceği ve karara bağlanacağı, hükme bağlanmıştır...

      in ... doğumlu,... ve... çocuğu olarak ... tarihinde ... İli ... İlçesi ... Köyü Cilt No:... Hane No:... BSN:... da nüfusa kayıtlı olduğu ve hakkında ölüm araştırması yapıldığı gerekçesi ile araştırma sonuçlanıncaya kadar kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı şerhinin düşüldüğü, davacının 27.02.2014 tarihli celsede Suriye Devleti'ne ait ... adına düzenlenmiş pasaport fotokopileri ibraz ederek ... ile ...'in aynı kişi olduğunun tespitini talep ettiği, mahkemece ...'in kimlik bilgilerinin yeniden kayıt ve tescili ile bu kişi ile ... ve ... oğlu, ... 01/01/1940 doğumlu... aynı kişi olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtlarında hakkında ölüm araştırması yapılan ...'in sağ olduğu ve ... ile aynı kişi olduğunun tespiti halinde muhtemel mirasçıların da hukukları etkileneceğinden, ...'in muhtemel mirasçılarının tespit edilip davanın bu kişilere yöneltilmesi gerekir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/05/2021 NUMARASI : 2021/104 ESAS, 2021/60 KARAR DAVA KONUSU : Murisin Ölümünün ve Ölüm Tarihinin Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

        Dava, davacının murisinin, oda kaydının usulsüz olması nedeni ile Bağ-Kur sigortalılığının iptali ile yaşlılık aylığının iptali ve ödenen aylıkların borç tahakkuk ettirilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile oda kaydının geçerli olduğunun ve borçlu olmadığının tespiti ile davacıya ölüm aylığı bağlanması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle dairemizin 2018/2236 Esas ve 2019/652 Karar sayılı ilamı ile dava açmadan önce kuruma başvuru yapılmadığı gerekçesiyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, dairemiz ortadan kaldırma kararı sonrasında, davacı tarafından kuruma başvuru yapılmış, kurum tarafından talebi kabul edilmemiş ve mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde; ...'un nüfus kayıtlarında ölüm araştırması kaydının kaldırılarak ölü olup olmadığının tespiti istenmiş; Mahkemece davanın çekişmesiz yargı işi olduğundan bahisle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s.243)....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacı ...'in 05.04.1946 doğumlu olarak ... ve ...'ın çocuğu olarak 18.06.1956 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Gerçek anne olduğu ileri sürülen 01.07.1923 doğumlu ...'un bekar olarak 17.10.2001 tarihinde; baba olduğu ileri sürülen 1922 doğumlu ... ve ...'dan olma ... ise yine bekar olarak 23.02.1942 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda dava, ...'un, ... ve ...'ın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

            Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 19.08.1991 tarih ve 1991/620 Esas, 578 Karar sayılı veraset belgesinde ölüm tarihinin 31.06.1951 yazıldığı anlaşıldığına göre keşifte bulunması ve davayı açması yönündeki tarihler ile ölüm tarihi birbirleriyle çelişmektedir. Bu nedenlerle ...’ın gerçek ölüm tarihini belirten yeni veraset belgesinin alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, alındığında dosyaya eklenmesi, bundan ayrı verasete esas ölümlü nüfus aile kayıt tablosunun Nüfus Müdürlüğünden getirtilerek dosyayla birleştirilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye İADESİNE, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              'nın öldüğünün tespiti ile nüfustaki sağ kaydının ölü olarak düzeltilmesi ve buna bağlı olarak ... 'nun kaydının iptali istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu