İcra Müdürlüğü'nün 2010/349 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 13.359,35 TL alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, 22.03.2010 tarihinde yapılan takipte ödeme emrinin 06.04.2010 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 09.04.2010 tarihinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesince özetle; kesin süreye rağmen davacının dava sebep ve delillerini açıkça belirtmediği, davacının sunduğu dilekçelerden dava sebebinin Kadastro Kanunu uyarınca Sayısallaştırma ya da Orman Kanunu uyarınca 2B'ye itiraz kapsamında olup olmadığının anlaşılamadığı, bu durumda HMK 194/1,2 ve Kadastro Kanunu 28 hükümleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
İdaresi vekilinin davasını 3402 sayılı Kanun’un 22/a maddesine göre yapılan çalışmaya itiraz süresi içinde açtığı ve dava dilekçesinde açıkça 22/a çalışmasından bahsederek itirazda bulunduğu, dolayısıyla eldeki davanın aynı zamanda 22/a çalışmasına itiraz davası niteliğinde olduğu kabul edilerek bu yönden inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı vekilinin 22-a çalışmasına itirazının bulunmadığından bahisle bu yönde herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaması da isabetli olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan aplikasyon çalışmasına itiraz niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastro çalışmasına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ... İlçesi, ... Beldesi 2011 parsel sayılı taşınmazı tapu sicilinde şerh olmaksızın satın aldığını, taşınmazın orman olmadıkları halde, orman kadastro komisyonunca orman sınırları içine alındığını, bu işlemin iptali iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastro çalışmasına itiraz niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz, Orman Kadastrosuna İtiraz K A R A R Mahkemece, önceki geri çevirme kararının birinci bendinin gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu nedenle, 1. Yöredeki kullanım kadastrosundan önce; 5831 sayılı Kanun'la değişik 3402 sayılı Kanun'un Ek-4. maddesinin 3. fıkrası kapsamında yapılan aplikasyon çalışmasına ilişkin zabıt, tutanak ve askı ilanlarının ilgili yerlerden getirtilerek dosyasına konulması, 2. Burhaniye Kadastro Mahkemesinin 2013/60 Esas sayılı dosyasının istenilerek dosya arasına alınması bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Köyü arazisine girilerek ölçü yapılmasından kaynaklandığı, bu durumun 2010-2011 yılında yapılan yenileme çalışmasında da fiili zemin durumuna dikkat edilmeyerek pafta üzerinden sayısallaştırma yapmak suretiyle yenileme yapılması nedeniyle farkedilmemesinden kaynaklandığı tespit edilmiş olup, bu inceleme raporu doğrultusunda, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca ... Köyünde bulunan 1400 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünde herhangi bir düzeltme yapılıp yapılmadığının ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak düzeltme yapılmış ise buna ilişkin belgelerin ve Ücret Köyü 2400 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının getirtilmesinden, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın paydaş olduğu, edinme sebebinin 09.09.1958 tarihli ipka – toplu veri sayısallaştırma işlemi olduğu, ayrıca anılan parselde dava dışı paydaşlar M...A..oğulları H... ve H... O...'ın edinme sebeplerinin ise 09.09.1958 tarihli satış işlemi olduğu, 1321 ve 1498 parsel sayılı taşınmazların yine Hasan oğlu D... Y... adına senetsizden tespit gördüğü, tespite itiraz davası açıldığı ve anılan davada Hasan oğlu M... Y... adına tespit ve tescile karar verildiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, dava konusu 779, 1084, 1157 ve 1509 parsel sayılı taşınmazlarda Hasan oğlu M... Y...'ın ve 1157 parsel sayılı ltaşınmazda dava dışı paydaşların edimine esas belgelerin ilgili merciinden getirtilmesi, Hasan oğlu D... Y... adında nüfusa kayıtlı kişi ya da kişilerin bulunup bulunmadığı hususunun ilgili nüfus müdürlüğünden sorulması, 1321 ve 1498 sayılı parsellerin Hasan oğlu D...Y...adına tespit görmüş olmasına rağmen tespite itiraz davası sonucunda Hasan oğlu M......
Mahallesinde ... ada 12 parsel nolu taşınmazın sayısallaştırma çalışması yapıldığından ötürü fen bilirkişi raporuna ekli krokideki koordinatlar ile parselin geometrik şekillerinde farklılıklar olduğundan" bahisle tescil işleminin yapılamadığını, kararın sicile işlenmesi için talep doğrultusunda öncelikle fen bilirkişiden bu konudaki eksikliğin giderilmesi için ek rapor aldırılması ve gelen ek raporun hükmün eki yapılmak suretiyle tavzih/tashih kararı verilmesini talep etmiştir. 3....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Şüpheli hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, şüphelinin bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresinin gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için karar şüpheli tarafından öğrenilmiş olsa bile, 29/09/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın yükümlülüklere uymaması eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği gibi, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile...