WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Şüpheli hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, şüphelinin bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresinin gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için karar şüpheli tarafından öğrenilmiş olsa bile, 29/09/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın yükümlülüklere uymaması eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği gibi, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile...

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosu ve 2B çalışmasına itiraz niteliğindedir. Dava, temelde orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinde orman kadastrosuna itiraz davalarının hangi tarihte açılacağı gösterilmiştir. Bu hükme göre orman kadastrosunun ilan tarihinden itibaren altı aylık süre içinde açılacak davalar kadastro mahkemesinde şayet orman kadastrosunun 3373 Sayılı Yasa döneminde yapılmış ise geçerli bir tapuya dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılacak davalar ise genel mahkemede görülmesi gerekir. Somut olayda, yörede orman kadastrosuna 3373 Sayılı Yasanın yürürlük tarihinden çok önce 10.07.1980 yılında kesinleşmiş ve davalı taşınmaz kısmen orman sınırları içinde kalmıştır. Orman kadastrosunun kesinleştiği tarihe göre davacının orman kadastrosunu iptal ettirmek için dayanabileceği hiçbir yasal yol bulunmamaktadır. Ne var ki; sınırlı yetkili olan kadastro mahkamesi bu davanın esasını inceleyemez....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, Kadastro Müdürlüğünce yapılan işleme 30 günlük askı ilan süresinde itiraz hakkı olan davacının bu hususa itiraz etmediği halde tazminat davası açmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davada uygun illiyet bağı bulunmadığını, bilirkişi raporunda taşınmazın m2 birim fiyatlarının fahiş olarak belirlendiğini, hesaplamalara esas alınan tespitler ve değerlerin gerçeği yansıtmadığını, elverişsiz raporlar doğrultusunda karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama gideri, vekalet ücretinin de irdelenmesi gerektiğini, yüksek takdir edildiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile davalının istinaf istemlerinin reddini talep etmiştir....

      Davacılar vekili 24.12.2021 tarihli dilekçesinde; hem 2011 yılında yapılan yenileme çalışmasına hem 2018 yılında 6292 ... Kanun uyarınca yapılan işleme itiraz ettiklerini açıklamış, İlk Derece Mahkemesince yenileme çalışmasına itiraz talebi, eldeki davadan tefrik edilerek yargılamaya devam edilmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, devlet ormanlarının özel mülkiyete konu olamayacağını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 205 ada 1 ve 206 ada 1 parsel üzerinde yapılan düzeltme çalışmasının mevzuata uygun olduğu ve dava konusu edilen taşınmazın tamamının orman sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

        Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının taksinin devri ile hemen durakta taksiyi çalıştırmayı düşündüğü, ancak durakta taksinin çalışmasına izin verilmediği, her ne kadar taksinin çalışmasına izin vermeyen durak çalışanları olsa da burada satıcının ediminin ayıplı olduğu ve davacının çalışamadığı günlerdeki zararının tazmini ile sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen ... .Noterliği 29.04.2011 gün ... yevmiye nolu taksi durağı devir sözleşmesi uyarınca davalının durak hakkını devrettiği ve edimini ifa ettiği anlaşılmıştır. Davacının devir tarihinden sonra durakta dava dışı 3.kişi tarafından çalışmasına izin verilmemesi nedeniyle davalının edimini ayıplı ifa ettiği sonucuna varılamaz. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı herhangi bir zarara uğramışsa 3.kişinin haksız fiilinden kaynaklanan bu zararın sebebiyet veren 3.kişilerden isteyebilir....

          Bundan sonra kadastro tespit tarihi olan 1987 tarihine en yakın hava fotoğraflarının istenerek dosyaya sağlanması, harita mühendisinden hava fotoğrafları üzerinde tesis paftası, uygulama patası ve 41.madde ile düzeltmeye dair kadastro müdürlüğünce düzenlenen yeni pafta üçlü çakıştırma yapılmak suretiyle gösterilmeli, 2018 yılında yapılan sayısallaştırma çalışmasının mı yoksa 3402 sayılı Yasa'nın 41.maddesi gereğince yapılan sınırlandırmaya ilişkin düzeltmenin mi doğru olduğu kesin olarak ortaya konmalıdır. Hüküm vermeye elverişsiz eksik bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması eksik incelmeye dayalı olmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Hükmün infazı aşamasında kamuya yararlı işte çalışma tedbirinin gereklerine uygun davranılmaması nedeniyle, 5237 Sayılı TCK'nin 50/1-f. maddesi uyarınca verilen "kamuda yaralı bir işte çalışmasına" ilişkin kararlar, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98. maddesi uyarınca verilen bir karar niteliğinde olup bu kararlara karşı aynı Kanunun 101/3. maddesi uyarınca itiraz yoluna başvurulmasının olanaklı olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nin 267 ve devamı maddeleri uyarınca sanığın isteğinin itiraz merciince incelenmek üzere, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE; 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, uygulama kadastro çalışmaları sırasında herhangi bir sayısallaştırma hatasının yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uygulama kadastro çalışmaları sırasında hata yapılmadığı gerekçesiyle esasa yönelik istinaf talebinin reddine, dava konusu taşınmazlar hakkında komisyon kararına atfen tespit ve tescil hükmü kurulması gerekirken, taşınmazların uygulama kadastrosu tespiti gibi tespit ve tapuya tesciline karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin bu nedenle kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              -KARAR- 2085 ada 13 ve 14 parsel ile 6361 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ilk tesisinden itibaren tüm geldi-gitti kayıtları, geldisi olan kadastral parsellerin mülkiyet durumunu gösterir çap kayıtlarının, tapu kütük sayfa suretlerinin, varsa imar uygulamasına ilişkin tüm belgelerin, imar dağıtım (şuyulandırma) cetvelinin ilgili Tapu Müdürlüğünden temin edilmesi, 2085 ada 13 ve 14 parsel ile 6361 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda yapılan imar uygulamasına dayanak tüm belgeler (encümen kararı, kroki vs.) ile imar dağıtım cetvellerinin ilgili Belediye Başkanlığından temin edilmesi, 2085 ada 13 ve 14 parsel ile 6361 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki mükerrerliğe ilişkin tüm kayıt ve belgeleri barındırır (özellikle mükerrerliğin sayısallaştırma çalışmaları ile ilgisi olup olmadığının tespitine ilişkin) dosyanın ......

                Ancak; Yargılama sırasında dava konusu taşınmazların Kadastro Kanununun Ek-1.maddesi gereğince sayısallaştırma çalışmaları sonucunda yeni ada, parsel numaraları ve değişen yüzölçümleri ile tapuya tescil edildiği anlaşıldığından, oluşan yeni tapu alanına göre bedele hükmedilmesi gerektiği gibi yolda kalan ve yolda kalmadığı halde bedeline hükmedilen kısımların ayrı ayrı tespiti ile yol olan kısımların terkinine, yol alanı dışında kalıp bedeline hükmedilen kısımların davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu