Dava, önalım hakkının kullanılması nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK.nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir....
Şikayet tarihi olan 15/10/2014 tarihinde henüz ihale yapılmamış olup şikayet dilekçesinde satışın durdurulması ve iptali talebinde bulunulduğundan bu husustaki şikayet incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken şikayet tarihinden sonra 17/10/2015 tarihinde ihale yapılması sonrasında şikayetçinin talebinin dört adet taşınmaza yönelik ihalenin feshi olarak vasıflandırılıp şikayetin reddine, borçlular aleyhine %10 para cezasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, toplanan delil ve tanık anlatımlarından davalı 3.kişilerin borçlunun durumunu bildikleri ve alacaklılara zarar vermek amacı ile satışın yapıldığından bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş hüküm davalı borçlu ve ... vekili temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre borçlu ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6.315,65 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı borçlu ve ...'den alınmasına 13/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı idare vekili, borçlu ..'ın vergi borcundan dolayı hakkında 6183 sayılı Kanuna göre takip yapıldığını, borçlunun mal kaçırmak amacıyla taşınmazını davalı 3.kişi eşine sattığının tespit edildiğini ileri sürerek muvazaalı satış işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, dava konusu taşınmazın borçlunun iş yerini kapatmasından iki yıl sonra satıldığını, borçlunun eşinin vergi borcundan haberdar olmadığını, satışın gerçek bir satış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Davacının istinaf dilekçesinde satışın tedbiren durdurulması ve satış kararının iptali talep olunmakla istinaf mahkemesince bu yönde bir karar verilemeyeceğinden, icra mahkemelerince satışın durdurulması talepleri ile ilgili verilen kararların istinaf incelemesi İİk nun 363. Maddesi kapsamında talep edilemeyeceğinden davacının istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM:Gerekçesi yukarda açıklandığı üzere 1- Davacının talebinin istinafa tabi olmadığı anlaşılmakla, İİK'nun 363/1 , HMK 352 ve HMK 346 maddeleri gereğince istinaf dilekçesinin reddine 2- a-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, b- İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda İİK'nun 365/3 maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece, borcun doğumundan sonra borçlunun annesine yaptığı satışın İİK'nun 278/3-1 maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali geretiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Neziha tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı Neziha'nın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.749,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı N.. D..'den alınmasına 03.11.2015 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....
Mahkemece, tasarrufa konu taşınmazın ... değeri ile tapudaki satış bedeli arasında fahiş fark bulunması nedeniyle davanın kabulüne, yapılan satışın iptali ile davacı lehine icra takip dosyasındaki alacağını tahsil edebilmesi için cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 7.770.00.-YTL kalan onama harcın temyiz eden davalılardan alınmasına 11.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan ... aleyhine yapılan icra takibinin kesinleştiğini, yapılan araştırmada borçlunun kendisine ait Tarsus İlçesi Dedeler Köyündeki taşınmazını davalı ...’e devrettiğini kısa bir süre sonra da davalı ... tarafından diğer davalı ...’e satıldığını, satışın alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olarak yapıldığını o nedenle bu tasarrufun iptali ile haciz ve satış yetkisinin tanınmasını istemiştir. Davalılardan ... vekili ve duruşmaya gelen ... satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini istemişlerdir. Diğer davalı ... usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemiştir....
Mahkemece, iddianın ispat edilemediği, yapılan satışın mirasbırakanın iradesi dahilinde satış olduğu, dava dışı mirasçıların beyanlarının da satışın gerçek olduğu yönünde olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 13.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....