WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil KARAR Davacı ... vekili, 25.9.1981 tarihli harici satış senediyle 1800 ve 1802 sayılı parsellerin vekil edeni tarafından 200.000 TL ye satın alındığını belirterek öncelikle tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde satış bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 1800 ve 1802 sayılı parsellere ait kadastro tutanaklarının kesinleşmesiyle tapular oluştuktan sonra haricen yapılan satışın TMK. nun 706, BK. nun 213, TK. nun 26 ve Noterlik Kanununun 66. maddeleri gereğince geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine, geçersiz sözleşmeye dayalı bedelin ise tahsiline karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmemiştir. Davalı ise, hüküm altına alınan tazminat yönünden hükmü temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 11 numaralı bağımsız bölümü vekil kıldığı dava dışı oğlu ... aracılığıyla davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, davalının, satış bedeli olarak 300.000,00 TL’nin ödeneceği hususunda dava dışı kişilerle birlikte hileli davranışlarda bulunarak hem kendisinin hem de vekilin iradesini fesada uğrattığını ileri sürerek satışın iptali ile taşınmazın adına tescilini, mümkün olmazsa satış bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı, taşınmazın satış bedelini vekile ödediğini, bedelin vekilden talep edilmesi gerektiğini, taşınmazı 3. kişiye devrettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur....

      Tazminat davasında amaç, zararlı davranışta bulunanı cezalandırmak değil, uğranılan zararı telafi etmektir. Bu yüzden, soyut zarar iddiası yeterli değildir, somut olarak zarara uğranılmış olması gereklidir. Aksi halde buradaki tazminat bir anlamda cezalandırıcı tazminat niteliğine bürünmektedir. Oysa usul hukuku kurumu olan HMK.m.125 hükmünün, maddi hukuk kurumu olarak tazminat hukukunun amacını değiştirme gibi bir gayesi veya etkinliği yoktur. Usul hukuku kurumlarının somut olaya uygulanması esnasında yapılacak yorumlarda maddi hukuk kurumlarının vazediliş gayelerinin sınırları dışına çıkacak eğilimden kaçınılmalıdır. Tazminat hukukunda (sorumluluk hukukunda) "zarar olmadan tazminat olmaz" ilkesi geçerlidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, tazminat ..... ile..... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının reddine dair ..... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.02.2014 gün ve 162/62 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dava konusu 502 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 8.10.1984 tarihli senet ile ....... mirasçılarından satın alındığını açıklayarak, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile vekil edeni adına tescilini mümkün olmadığı halde taşınmazın değeri üzerinden tespit edilecek bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar bir savunma getirmemişlerdir....

          "İçtihat Metni" Davacı ...vekili tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 26/10/1995 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat ve muvazaalı satışın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararının giderilmesi, birleşen dava ise muvazaa hukuksal nedeniyle dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Birleşen esas ve karar sayılı dava dosyasının dosya arasında olmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda, birleşen dava dosyasının dosya arasına alınması sağlanmalıdır....

            mal kaçırması nedeniyle tasarrufun iptali davası açıldığını ve Edirne 1....

            İcra Müdürlüğünün 2010/3283 esas sayılı takip dosyasında borçlu Durmuş’un ödemeden aciz içinde olduğunun anlaşıldığını, borçlu .....’un borcunu ödememek için mirasbırakanı ..... intikal etmesi gereken taşınmazlar hakkında dava açmadığını, icra müdürlüğünün ilgili dosyasında muvazaa nedeni ile tapu iptal ve tescil davası açılabilmesi için kendisine yetki verildiğini, mirasbırakan .....’in 2 nolu bağımsız bölümü mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile borçlu ..... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., muris muvazaasının söz konusu olmadığını satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davalı ... ise, davacı şirketin muvazaa nedeni ile tapu iptali tescil davası açma hakkının bulunmadığını belirterek öncelik davanın usulden reddini, olmazsa satışın gerçek olduğunu belirterek davanın esas yönünden de reddini savunmuştur....

              HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...′a ait 7143 nolu parseldeki 14 nolu bağımsız bölümün vekili ... tarafından vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle aile avukatları olan diğer davalı ...′a satıldığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu iptali-tescile, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, satışın gerçek olup bedelin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Davalı ...′in vekalet görevini kötüye kullandığı, diğer davalı ...′ın da bu durumu bildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen mahkeme kararına karşı davalılar tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı kardeşinin, kendisine bakacağı vaadiyle kayden maliki olduğu 132 ada 2 ve 4 ile 112 ada 50 parsel sayılı taşınmazları satış yoluyla devraldığını, bedeli ödenmediğini, yine aynı bahaneyle 9 adet cumhuriyet altınını aldığını ileri sürerek, tapu iptal, tescil ve altınların bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, satışın, bedeli karşılığı davacının rızası ile yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının asıl amacının ölünceye kadar bakma akdi yapmak oludğu ancak tapuda işlemin satış şeklinde yapıldığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, sıfat yokluğu nedeniyle bedel isteğinin ise reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

                  e devrettiğini, yapılan satışın muvazaalı olduğunu, ... adına kayıtlı 24/40 hissenin iptali ile davacı adına tescilini dava ve talep etmiştir. Davalılar vekili, davalı ...'ın dava dışı paydaşlardan satın aldığı hisselerin bedelini ödeyemediği için taşınmazdaki payını dava konusu 7 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan diğer davalı ...'e sattığını, satışın muvazaalı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne davalı ... adına kayıtlı olan 24/40 payın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir....

                    UYAP Entegrasyonu