Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı Kararı da bu doğrultudadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu hakkında yürütülen takipte borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçlunun taşınmazını 14.08.2007 tarihinde davalı 3.kişiye satarak devir ettiğini, satışın alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek tasarrufun iptaline karar verilmesi talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, aciz vesikası bulunmadığını, satışın gerçek bir satış olduğunu savunmuştur. Davalı 3.kişi vekili, satışın gerçek olduğunu, 65.000 TL bedelle borçludan satın alındığını savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 1.2.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 7.9.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yükleniciden temellük edilen kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise satış bedelinin istirdatı istemlerine ilişkindir....
Dava, TTK'nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... kazaya karışan aracın kazadan önce Küçükyalı vergi dairesi'ne olan vergi borcu nedeniyle satıldığını iddia etmiş, mahkemece ilgili vergi dairesine satışın yapılıp yapılmadığı hususunda yazı yazılmış ise de araç plakası yanlış bildirilmiştir. Davalıya ait araca ait trafik kaydında ise aracın 26.4.2004 tarihinde Küçükyalı vergi dairesi müdürlüğü ihale satışı ile satıldığı belirtilmiştir.Temyiz dilekçesine ekli vergi dairesi tarafından yazılan yazıda ise 25.4.2003 tarihinde satışın yapıldığı belirtilmektedir. Bu hale göre kazaya karışan 34 UAV 35 plakalı aracın kaza tarihinde kimin adına kayıtlı olduğunun tespit yönünden Küçükyalı vergi dairesi müdürlüğünden aracın satış tarihinin sorularak, kaza tarihinden önce satışın yapılmış olması halinde davalı ...'ın işleten sıfatı bulunmayacağı da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Satışın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm muvazaya dayalı satışın iptaline ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.10.2012(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan MEDİ-KA Tıbbi Cihazlar San. ve Tic. ...den taşınmaz satın aldığını, daha sonra diğer davalı tarafından alacaklı olduğu iddiasıyla açılan tasarrufun iptali davası sonucu yapılan tasarrufun iptaline karar verildiğini, ancak davalılar arasındaki alacak borç ilişkisinin gerçek olmadığını ileri sürerek muvazaalı borç senedinin ve buna dayanılarak yapılan icra takibinin iptali ile daav sonuçlanıncaya kadar İstanbul 10.icra müdürlüğünün ... sayılı dosyasından yapılacak satışın tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAZMİNAT,TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, murisi adına kayıtlı bulunan 11137 parsel sayılı taşınmazın sağlığında murise vekaleten davalı tarafından satıldığını, satışın mal kaçırma amaçlı ve vekâlet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığını ileri sürerek, tazminat olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, gerçek değer ile satış bedeli arasında fahiş bir fark bulunmadığı, satış bedelinin murisin hesabına yatırıldığı, satışın gerçek olduğu ve vekâlet görevinin kötüye kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....
Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak ... iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....
Davalı, tapu dışı satışın geçersiz olduğunu, ancak 1998 yılında davacıdan aldığı 64.000.000 TL.yi ödemeyi kabul ettiğini, bunun dışındaki taleplerin reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulü ile davalının aldığını kabul ettiği 64.000.000 TL.nin (64 YTL.) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz bölümünü kapsayan 750 m2 yüzölçümlü ve arsa vasıflı 107 ada 3 parsel, 27.09.1995 tarihinde davalı Z.. U.. adına hükmen tapuya tescil edilmiştir. Davacı 1998 yılında yapılan satışla davalı adına kayıtlı 3 parselin 64 m2'lik bölümünü satın aldığını açıklayarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Harici satışın yapıldığı tarihte dava konusu 107 ada 3 parsel sayılı taşınmaz tapuda kayıtlı bulunan bir yerdir....