Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve dava konusu taşınmaz üzerindeki 700.000,00 TL ipotek bedeli dikkate alındığında ivazlar arasında bedel farkı olmadığından mahkemenin bu yönde yaptığı tesbit yerinde olmamakla birlikte, davalılar arasında iptali istenilen satıştan önce devam eden ticari ilişkilerinin bulunduğu taraflarında kabulünde olup üçüncü kişinin borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bilebilecek şahıslardan olduğu, buna göre İİK'nın 280. maddesi gereğince yapılan değerlendirme yerinde olduğu gibi, davalıların bu satışın alacağa mahsuben yapıldığı yönündeki kabulleri dikkate alındığında, İİK'nun 279/2-2. maddesine göre ödemenin mutad ödeme aracı ile yapılmadığından satışın batıl olması nedeni ile tasarrufun bu gerekçe ile de iptali gerektiğinden, karar sonuç itibari ile doğru olup davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'...
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir....
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı tarafın, inanç sözleşmesi hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteminin reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, bu yöne ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı vekilinin tazminat istemine ilişkin temyiz itirazına gelince; davacı, iptal ve tescile ilişkin isteğinin kabul edilmemesi halinde ödediği bedel yönünden tazminat talebinde bulunmuştur. Kural olarak, 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....
Davacı T1 vekili, davacı ile davalı/borçlu Tacettin arasında görülen boşanma davasında davacı lehine maddi-manevi tazminat ile nafakaya hükmedildiğini, kararın kesinleştiğini, davalı tarafın boşanma davasında hükmedilen nafaka ve sonrasında hükmedilen tazminat alacaklarını berteraf etmek için dava konusu aracı yeğeni olan diğer davalı Volkan'a değerinin çok altında bir bedelle satış göstererek devir ettiğini, yapılan bu devrin gerçek bir satış olmayıp boşanma davası sonucu aleyhine hükmedilecek tazminat ve nafakadan kurtulmak amacıyla mal kaçırma saikiyle muvazalı olduğunu belirterek TBK 19 maddesi uyarınca muvazaalı satışın iptali ile Gümüşhane İcra Müdürlüğü 2020/572E. Sayılı icra dosyasının asıl alacak ve ferileri yönünden İİK 281/1 maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece dava konusu aracın davalı şirket tarafından davacıya adi satış sözleşmesi ile satılıp, fiilen teslim edildiği, resmi satışın yapılmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki satışın geçersiz olduğu, bu nedenle herkesin aldığını iade ile yükümlü olduğu, ancak davacının aracı iade etmeden icra takibi ile alacağını talep edip, itiraz üzerine ... bu itirazın iptali davasını açtığı, davalının itirazının aracın iadesi gibi bir şarta bağlı olarak iptalinin usulen mümkün olmadığından, aracı elinde bulundurmaya devam eden davacının aracı iade etmeksizin araç bedelini talep etmesinin kurallarına uygun olmadığı, davalı ...’ın adi satış sözleşmesini diğer davalı şirketin yetkili temsilcisi sıfatıyla imzaladığı, bu nedenle şahsen sorumluluğu bulunmadığı, davacının takibinde ve davada kötüniyeti ispatlamadığı gerekçesi ile davalı ...’a yönelik davanın husumetten, diğer davalı şirket aleyhine açılan davanın esastan ve davalıların tazminat talebinin koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiş...
Nakliyata yapılan satışın, ... plaka sayılı aracın davalı ... tarafından 12/05/2011 sahiplik tarihi ile davalı ... Nakliyat Akaryakıt Tarım Hayvancılık İnş. San. Tic. Ltd. Şti'ye yapılan satışın, ... plaka sayılı aracın davalı ... tarafından yapılan 11/05/2011 sahiplik tarihi ile davalı ... Nakliyat Akaryakıt Tarım Hayvancılık İnş. San. Tic. Ltd. Şti'ye yapılan satışın, ... plaka sayılı aracın davalı ... tarafından yapılan 11/05/2011 sahiplik tarihi ile davalı ... Nakliyat Akaryakıt Tarım Hayvancılık İnş. San. Tic. Ltd. Şti ye yapılan satışın, ... plaka sayılı aracın davalı ... tarafından yapılan 23/08/2011 sahiplik tarihi ile davalı ...'a yapılan satışın, ... plaka sayılı aracın davalı ... tarafından yapılan 23/08/2011 sahiplik tarihi ile dahili davalı ...'...
Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, Belediye Meclisinin 20.04.1987 tarihli karar ve ekleri de getirtilmek suretiyle satışın belediye meclisi tarafından verilen yetkiye istinaden yapılıp yapılmadığı ve satışın yukarıda açıklanan yasa maddelerine uygun olup olmadığını araştırmak ve sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır. Açıklanan bu yön üzerinde durulmadan davanın kabulü doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 16.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.11.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava önalım hakkı nedeniyle payın tapu kaydının iptali ve tescile ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir....
İcra Müdürlüğünün 2016/11306 esas sayılı dosyasıyla müvekkilleri aleyhine icra takibi yapıldığını, takibin iptali talebiyle şikayette bulunduklarını, şikayetin Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/396 esas 2020/409 karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, kararı istinaf ettiklerini, İİK'nun 363/son maddesi gereğince satışın düşürülmesini talep ettiklerini, müdürlükçe gerekçe belirtilmeden talebin reddedildiğini belirterek 29/09/2020 tarihinde yapılacak olan satışın düşürülmesi için icra müdürlüğüne emir verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: takip türünün ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi olması nedeniyle İİK'nun 363. Maddesine göre daha özel bir hüküm olan İİK'nun 149/a maddesine göre takip konusu alacağın %15'i oranında teminat yatırılmaması halinde satışın durmayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... hakkında haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemi ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/473 Esas sayılı dosyasından dava açıldığını yargılama devam ederken mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazı davalı kayınbiraderi ...f'e sattığını belirterek, bu tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar vekili, davacı alacağının doğmadığını ve diğer dava koşullarının da bulunmadığından, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında fark olmadığı, yapılan satışın muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı gibi, davalı ...'...