WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu taşınmazların borcun doğumundan sonra borçlu tarafından davalı kardeşine yapılan satışın mal kaçırma amacı ile yapıldığı, taşınmazların gerçek bedelleri ile satış bedelleri arasında fahiş fark olduğu ve satışın öz kardeşe yapılması nedeni ile iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve İİK'nun 278/3-1, maddesine göre kardeşler arasındaki tasarrufun bağış niteliğinde olup iptali gerekmesine göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.835,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına 20/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.06.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 1850 ada 7 parsel sayılı taşınmazda tapu tahsis belgesine istinaden uzun yıllardır oturduğunu, taşınmazın adına tescilini sağlamak için ......

      Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin iptali ve tazminat talepli açtıkları davada mahkemenin takibin iptali davasını kabul ettiğini, ancak haklı tazminat taleplerinin değerlendirilmediğini, tazminat taleplerinin değerlendirilerek karşı tarafın kötü niyetini gösterir deliller ve beyanlar karşısında kabulünü istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünün kusurundan dolayı müvekkiline yüklenen vekalet ücreti, dava harç ve masraflarına itiraz ettiklerini, bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararının hükmünün 3 ve 4. fıkralarının kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davalının istinaf talebinin incelenmesinde; İİK.'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili ile davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu ... hakkında yürütülen takipte mal beyanında belirttiği taşınmazını mal beyanında bulunmasından üç gü sonra diğer davalı 3. kişi ...'ya satarak devir ettiğini, satışın alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, ileri sürerek muvazaalı satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi vekili, satışın gerçek bir satış olduğunu müvekkilinin borçlunun durumunu bilebilecek kişilerden olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu vekili, satışın gerçek olduğunu, oğlunun evlenme masraflarını karşılayabilmek amacıyla satışın yapıldığını savunmuştur....

          Davalı ... cevabında, pazarlıkla satışın Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğunu, yapılan işlemlerde usulsüzlük bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece pazarlıkla satışın olağan özelliğine uygun olmadığı, ilan yapılmayarak satışa yeterli katılmanın sağlanmadığı gerekçesiyle satışın iptaline karar verilmiş, hüküm iflas idaresi ve alıcı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle yeterli katılımın sağlanmadan yapılan satışın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla ödenen peşin harcın istek halinde iadesine, 01.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur (TMK m. 733/4). Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer (TMK m. 733/4). Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir. TMK'nın 733. maddesi gereğince; "Yapılan satış, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilir. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer."Bu süre hak düşürücü bir süre olup mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulmalıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kendileri ve ... dışındaki davalıların ortak murisi olan ...'ın, 22 parsel sayılı taşınmazdaki 1/8 hissesini 07.03.2008 tarihinde davalı ...'a sattığını, daha sonra aynı hissenin 29.12.2009 tarihinde davalı ...'a satışının gerçekleştirildiğini, murisin 1936 doğumlu ve ileri derecede kanser hastası olduğunu, ilk satışın vekaleti alınarak gerçekleştirildiğini, gerek davalı oğlu ... tarafından yapılan bu satışın, gerekse diğer davalılar arasında yapılan 2.satışın muvazaalı olduğunu, satışlar için bedel ödenmediğini, diğer mirasçılar olan kendilerinden mal kaçırmanın amaçlandığını, ilk satış için...'...

                e devrettiğini, işlemlerin muvazaalı olduğunu, satış bedelinin ne mirasbırakana ne de mirasçılara ödendiğini ileri sürerek ... ada ... parsel ile ... ada ... parseldeki ... nolu bağımsız bölümün iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde bedelin davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ..., mirasbırakan ...'in taşınmazların ...'e satışın elde edilen bedelin bir kısmını borçlarını ödemekte kullandığını, kalan kısmını da davacının da arasında bulunduğu çocuklarına dağıtarak kullandığını, bu satış işleminden sonra baba malının yabancıda kalmaması için ...'den satın aldığını, daha sonra da bedeli karşılığında diğer davalı ...'e sattığını belirterek davanın reddini savunmuş, davalı ... satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazların mirasbırakana vekaleten dava dışı ...'a emaneten devredildiği, devredilen ... parsel üzerine inşaatın yapım süreci esnasında da davalı ...'...

                  Mahkemece takibin iptali talebi yönünden ileri sürülen iddia ve vakıalar üzerinde durulmadan sadece terditli olarak ileri sürülen satışı iptali talebine yönelik inceleme ve gerekçelendirme yapılarak şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmüş olup, bu husus T.C. Anayasası'nın 141/3. maddesine, HMK'nın 27/2- c maddesine ve HMK'nın 297/2. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. İstinaf başvurusu bu yönleriyle yerinde görülmüştür. O halde mahkemece; öncelikle şikayetçilerin aktif husumeti bulunup bulunmadığı ve ileri sürülen iddiaların nevi itibariyle süreli olup olmadığı da göz önünde bulundurularak takibin iptali talebi yönünden inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi, bu talep yerinde görülmez ise terditli olarak ileri sürülen satışın iptali talebi hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu