Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Satışa İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; kayyıma küçüklere ait şirket hisselerinin satışına izin verilmesi talebine ilişkindir. Vesayet organları, vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlardır (TMK.md.396). Kamu vesayeti, vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütülür (TMK.md.397/1). Vesayet makamı sulh hukuk mahkemesi, denetim makamı ise asliye hukuk mahkemesidir (TMK md.397/2). Kanun koyucu kamu vesayetinde; vesayet organı olan vasiler ile vesayet daireleri ve vesayet dairesi olan sulh ve asliye mahkemesi arasında bir hiyerarşi kurmuştur....

    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiye satışa izin verilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 411. maddesinde; “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir...” hükümleri yer almaktadır. Yerleşim yerinin tespit edilemediği hallerde, karine olarak nüfusa kayıtlı olunan yerde yerleşim yeri olarak kabul edilir. Somut olayda; ...'nun 21.12.2005 tarihinde ... Sulh Hukuk Mahkemesince vesayet altına alındığı, kısıtlanmadan önceki yerleşim yerinin de ... olduğu anlaşılmakla, yetkili mahkeme ... Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ......

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Satışa İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Vesayet makamının vesayetin yürütülmesi ve idaresiyle ilgili olarak almış olduğu kararlar vesayetin idaresine matuftur.(TMK. mad. 462) Vesayet makamının vesayetin yönetimine ilişkin iş ve işlemlerine karşı ilgililer tebliğ gününden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edebilirler.(TMK. mad. 461) Denetim makamı gerektiğinde duruşmada yaparak bu itirazı karara bağlar. (TMK. mad.488) Açıklanan hükümlere göre vesayet makamının vesayetin yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararlar kazai nitelikte temyizi kabil olan kararlardan olmayıp; itirazı kabil kararlardandır. Bu nedenle dilekçenin görev yönünden reddi ile gereği yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf (Satışa İzin) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi'nin 06.12.2016 gün ve 2015/13358 Esas, 2016/12722 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti....

          DAVA TÜRÜ :Satışa İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynı hak kurulması için vesayet makamının izni gereklidir.( TMK. md. 462/1) Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile kısıtlının menfaati çatışıyorsa vesayet makamı istek üzerine veya re‘sen temsil kayyımı atar. ( TMK. md. 426/2) İlgililer, vesayet makamının kararlarına karşı tebliğ gününden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edebilirler. ( TMK. md. 488 ) Vesayet makamı talebi kabul etmiş olup itirazı inceleyecek merci denetim makamı Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle dilekçenin görev yönünden reddi ile denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmek üzere dosyanın geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

            Davacı tarafından --- günlü dilekçe ekinde sunulan satış ilanının yapıldığı-------- tarafından kayyım heyetiyle yönetilen şirketlerin konut, iş yeri ve arsa niteliğindeki taşınmazların satışa sunulduğu belirtilerek---- tarihine kadar satış için başvurulabileceğinin yayınladığı ----örneğinin dosyaya sunulmuş olduğu anlaşılmakla davacının satış işleminin ---- atanan kayyım heyetince oluşturulduğunun beyan ve kabul ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce celp edilen ---- nolu adreste bulunan taşınmazın üzerinde davacının eşi ve çocuklarıyla ikamet ettiği konutun da yer aldığı ve davalı şirket yönünden gruba ait şirketlerle -----satışa arz edildiğini bizzat davacının dava dilekçesinde bu kararın---- eden kayyım heyetince karara bağlandığı, davacı tarafından dava dilekçesinde açıkça beyan ve kabul edildiği gibi satış ilanının da -----gereğince satışa çıkarıldığının içerdiği anlaşılmaktadır....

              Hukuk Dairesi 2019/2614 Esas 2020/1373 Karar sayılı ve 08.06.2020 tarihli kararı ile mahkemece, satışa izin yetkisi verilmeksizin sadece eksik işlerin tamamlanması için nama ifaya izin kararı verilmesi gerekirken satış suretiyle nama ifaya izin kararı verilmesinin yanlış olduğunu belirterek, karar düzeltme talebinin kabulü ile kararın bu yönde bozulmasına karar vermiştir. Bozmaya uyan yerel mahkemece, satış yetkisi talebi reddedilerek sadece dava konusu kalemler ile giderim bedellerine ilişkin nama ifa yetkisi verilmiştir....

                sonra ve borcun karşılanmama durumuna kadar satışa izin verilmemesine karar verilmesini talep etmiştir....

                Bununla birlikte işçinin ancak fiili çalışması ile ortaya çıkabilecek olan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile bayram ve genel tatil günlerinde çalışma karşılığı ücret ile satışa bağlı prim gibi ödemelerinin, en çok dört ay kadar boşta geçen süre içinde ödenmesi gereken diğer haklar kavramında değerlendirilmesi mümkün olmaz (Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2008/32727 E, 2008/31214 K). Somut uyuşmazlıkta, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda boşta geçen dört aylık süre de eklenmek suretiyle 01.01.2009-30.11.2009 tarihleri arası için 11 aylık prim alacağı hesaplanmıştır. Prim, çalışma ve satışa bağlı bir hak olup boşta geçen süre için prim tahakkuku yapılmamalıdır. Bu nedenle prim alacağının ilk fesih tarihine kadar hesaplanarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. 3-Davacı dava dilekçesinde 1.400,00 TL olarak talep ettiği yıllık ücretli izin alacağını ıslah dilekçesi ile 363,00 TL ye düşürerek kalanından feragat etmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu