Bağlı olduğu taşınmazla beraber satış vaadi sözleşmesine konu teşkil ederlerse de yalnız başına satış vaadi sözleşmesinin konusu olamazlar. Bu tür malların bağlı olduğu esas taşınmaz ile birlikte taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu olabilmeleri bir zorunluluk değil yasal bir sonuçtur. Somut olaya gelince, 7330 ada 14 parsel sayılı taşınmaz tapuda arsa vasfı ile Şişli Belediyesi adına kayıtlıdır. Dosyaya, dava konusu taşınmazda gerek dava dışı ...'ın gerekse muris ...'ın hak sahibi olduğuna dair tapu tahsis belgesi sunulamamıştır. Talep, dava konusu taşınmazda bulunan 60 kapı no'lu gecekonduya yöneliktir. Satış vaadi sözleşmesine konu olamayacak bir muhdesatın temliki geçersiz olduğundan, muhdesattan kaynaklanan şahsi hakkın temlikine dayanılarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı ... iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 97. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir....
Noterliğinin 04.02.1998 tarih ve 4033 yevmiye numaralı biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davaya konu parsellerde davacının satın aldığı 5 dönümlük taşınmazın satın aldığı hissesi oranında davalılar ... ve 83 arkadaşı aleyhine tapu iptali ve tescil istemiyle açılmıştır. Birleşen davada ise; davacılar ... ve ... davalılardan ...’e verdikleri genel vekaletname ile dava konusu parsellerdeki hisselerinin 1/4’ünün 04.08.1989 tarih 2653 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile diğer davalılar ..., ... ..., ... ve ...’a satılmasına rağmen, kendilerine bir bedel ödenmediğini ve sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek satış vaadi sözleşmesinin feshi isteminde bulunmuşlardır. Yargılamalara katılan bir kısım davalılar ve davalılar vekili davanın reddini savunmuşlardır....
vaadi şerhini kaldırtmak için dava dışı şahsa bedel ödediklerini bildirerek en son aşamada satış vaadi şerhini kaldırtmak için ödedikleri bedel olan 3.500 YTL’nın tahsilini 2008/2834-8746 istemişlerdir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, sözleşmenin borcun teminatı olarak düzenlendiğinden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....
Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince; davalıların murisi satış vaadi borçlusu.....in, dava konusu 415 ada 12 parsel sayılı taşınmazda dava dışı ve satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan kardeşi ..... ile birlikte iştirak halinde mülkiyet şeklinde kendisine intikal eden miras hak ve payının 1/2'sini davacıya satmayı vaat ettiği anlaşılmıştır. Dava konusu 415 ada 12 sayılı parselin imar görmesiyle oluşan 4922 ada 3, 4 ve 7 ile 4921 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarda muris ....in mirasçısı olan davalılar ile birlikte satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan ....ile birlikte elbirliği ortaklığı şeklinde iştirak bozulmamış olarak kayıtlıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2020 NUMARASI : 2019/435 ESAS, 2020/169 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı) KARAR : KARAR TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul ili, Sarıyer İlçesi, 339 Ada,16 parsel zemin kat l nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazın sahibi olduğunu, müvekkilinin bu taşınmazı dosyadan konulan haciz tarihinden önce gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını ve 17/02/2014 tarih ve 1291 yevmiye ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin hacizden önce tapuya şerh ettirdiğini ve daha sonra da İstanbul 12....
Diğer taraftan, 431 ada 6 parsel sayılı taşınmaz tapuda “avlulu kargir ev” niteliği ile davalı adına kayıtlı olup, 26.07.2002 günlü satış vaadi sözleşmesine konu “güneydoğu cephede olan daire” taşınmazda kat ittifakı veya kat mülkiyeti kurulmadığından kayda yansımamıştır. Görülüyor ki, sözleşmede satışı vaad olunan taşınmaza ilişkin yeterli açıklık yoktur. Böylesine sözleşmelerin, ifa kabiliyeti olamayacağından bu gibi sözleşmeler geçerli kabul edilemez. Çünkü, “sözleşme konusunun belirli olması” unsuru da taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin geçerliliğinde aranan temel unsurlardandır. Ne var ki, Yargıtay uygulamasına göre, sözleşme konusunun belirli veya belirlenebilir olmaları gerekli ve yeterlidir. Somut uyuşmazlıkta olduğu gibi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde satışa konu yapılan yer (bağımsız bölüm) ferdileştirilerek gösterilmiş ve tarifi yapılmışsa, satış vaadi sözleşmesi konusunun muayyen bir borca ilişkin olacağının kabulü mümkündür....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile TMK'nın 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK'nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....