Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.03.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.01.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muvazaa ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davacıya verilen borcun geri ödenmediğini, satış vaadi sözleşmesinin borcun ödenmesi halinde sonuç doğuracağını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

    Mahkemece, mülkiyet tespiti ve alacak talebi yönünden iddiaların ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, katılma alacağı talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu kısmen kabul edilerek ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davacının mülkiyetin tespiti, tapu iptali ve tescil ile alacak istemlerinin reddine, katılma alacağı yönünden davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      Noterliğinin 19/01/2015 tarih 002072 Yevmiye Numaralı " Mülkiyetin Saklı Tutulması kaydı ile Satış Sözleşmesi " ve M. Kemalpaşa 2. Noterliğinin 07/06/2016 tarih 05311 Yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Düzeltme Beyannamesi kapsamında davalı yana satışı yapılan ... Plaka sayılı araca ilişkin 26.637,00-TL Satış Bedelinin ödenmediği ve Davalı yan hakkında yürütülen icra takipleri nedeniyle araç kaydı üzerine çok sayıda Haciz Şerhi konulduğu nedeniyle davacı yanın Sözleşmenin Feshi isteminde bulunarak Feshin Tespiti ile Sözleşmeye konu ... Plaka sayılı aracın Davalı adına olan Trafik Kaydının İptali ile Kayıt üzerindeki tüm hacizlerden ari şekilde davacı yan adına Trafikte Tesciline karar verilmesi isteminden ibarettir. Bursa 10. Noterliğinin 19/01/2015 tarih 002072 Yevmiye nolu " Mülkiyetin Saklı Tutulması kaydı ile Satış Sözleşmesi " ve M. Kemalpaşa 2. Noterliğinin 07/06/2016 tarih 05311 Yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Düzeltme Beyannamesi dosyamız içerisine getirtilerek ......

        Somut olayda, İDM'ce dairemizin 2019/162 Esas sayılı dosyası emsal alınarak el birliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürülmediği sürece paydaşlardan bir veya bir kaçının yaptığı satış vaadi sözleşmesinin bu aşamada ifa olanağının olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Noterliğinin 30.11.2016 tarih ve 38337 sayılı düzenleme şeklinde mülkiyetin saklı tutulmasının satış sözleşmesi uyarınca sözleşmede belirtilen alacak iddiasının devam edip etmediğinin 15 gün içerisinde bildirilmesi, cevap verilmediği durumda alacak kaydının bulunmadığı kabul edileceğine ilişkin yazılarının 27.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, T1 tebliğ edilmiş olmasına karşın alacak ilişkisinin devam ettiğine dair bir bildirim yapılmadığını, düzenleme şeklinde mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesinin incelenmesi neticesinde sözleşme tarihinin 30.11.2016 olduğu, senedin vadesinin 01.01.2017- 01.08.2018 tarihleri arasında olmak üzere aylık olduğu, bugüne kadar ödenmemiş olması halinde satıcının sözleşmeyi feshetmiş olması gerektiği, aksi düşüncenin hayatın olağan akışma aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.04.2021 tarih ve/2020/134E.- 2021/101K....

        Davalı (karşı davacı-alacaklı) vekili, dava konusu aracın borçlu adına kayıtlı olması nedeni ile haciz konulduğunu, davanın açılmasına neden olan tarafın adına tescil işlemini yaptırmayan üçüncü kişi olduğunu, öte yandan davacının borçlu şirkette asgari ücretle çalıştığını ve satış bedelinin çok düşük gösterildiğini, buna göre satış sözleşmesinin alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak yapıldığının kabulü gerektiğini belirterek istihkak davasının reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, muvazaalı satış işlemine yönelik tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı (borçlu), istihkak iddiasını kabul ettiğini, kendisine ait aracı üçüncü kişiye sattığını, bedelini de aldığını belirtmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın kasko satış bedelinin 15.000,00.-YTL olmasına rağmen 45.000,00....

          Satış veya nihai devre ilişkin kararlar İdare tarafından kamuoyuna duyurulmak üzere Resmi Gazetede yayımlattırılır" hükmü mevcut ise de, TMK’nın 705/2 nci maddesi uyarınca mülkiyetin tescilden önce kazanılabilmesi için bu hususun Kanun ile düzenlenmesi gerektiği, bu nedenle dava konusu olayda anılan yönetmelik hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, TMK’nın 732 nci maddesi uyarınca da önalım hakkının payın satılması ile kullanılabilen bir hak olup bu hakkın kullanılabilmesi için satış sözleşmesinin kurulmasının yeterli olmadığı, satışın, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmesi ile geçerlilik ve aleniyet kazanacağı, davacının davaya konu payın davalı adına tescil edildiği 29.11.2016 tarihinden sonra TMK’nın 733/son maddesi uyarınca iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde eldeki davayı açma hakkının bulunduğu, davacı tarafından süresinde bedelin depo edildiği ve TMK’nın 732 ve devamı maddelerinde düzenlenen önalım hakkından kaynaklı tapu iptali ve tescil koşullarının oluştuğu gerekçesiyle...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalılar alıcı ... ile vekili ...’ya mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi ile araç sattığını, zilyedliğin davalılara devredilerek teslim edildiğini, satış bedelinden kalan borcun ödenmesi hususunda senet düzenlendiği ancak bakiye borcun vadesinde ödenmediğini ileri sürerek mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satış sözleşmesinin feshine, aracın davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan ... mirasçıları, taşınmazların vasiyetname ile kendileri dışında bir kişiye verildiğini, taşınmazlarda payları bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadine konu parseller elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan ve elbirliği mülkiyetinde ortakları dışında bir başkasına satışın hüküm ve sonuç meydana getirmeyeceğinden söz edilerek dava reddedilmiştir....

                Davacı tarafça her ne kadar dava dilekçesi ile davaya konu ettiği gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti gibi hukuki nitelendirme de bulunmuş ise de, hukuki nitelendirme re'sen gözetilmesi gereken bir husus olup, mahkemece talebin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile sözleşmenin iptali talebine yönelik olduğu değerlendirilmiştir. Davacı asil tarafından Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2010/534 Esas sayılı dava dosyası ile davalı T2 aleyhine davalının edinimini yerine getirmediği iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olarak dava açıldığı, mahkemece davacının davasının 19/10/2012 tarih ve 2010/534- 2012/366 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, davacı vekilince kararın temyiz edildiği, Yargıtay 13....

                UYAP Entegrasyonu