Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın 76/1464 hissesi davalıların murisi İsmail oğlu Adil, 76/1464 payı ise bir kısım davalıların murisi .... adına halen tapuda elbirliği mülkiyeti rejimine tabidir. Davacının taşınmazdaki elbirliği ortaklarından olmadığı, başka bir deyişle davacının tereke dışında üçüncü bir kişi olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaz elbirliği mülkiyeti rejimine tabi olup sözleşmenin ifa olanağı bulunmamaktadır. İfa olanağı bulunmayan tapu kaydı esas alınarak tescil hükmü kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ...'...

    Noterliğinin 13.12.1989 günlü ve 26687 yevmiye sayılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin konusu olan 1091 parsel sayılı taşınmaz imar uygulaması görmüş, imar uygulaması sonrası oluşan 725 ada 1 parsel ve 728 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda satış vaadi sözleşmesinin taraflarının kök murisi Mustafa oğlu ... tapu kayıt malikidir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin vaat alacaklısı ve vaat borçlusu elbirliği mülkiyetinin paydaşlarından olduğundan dava konusu sözleşmenin ifa olanağı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın esasına yönelik inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Ön ödemeli konut satış sözleşmesi 6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklinde düzenlenmiştir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;" (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....

      Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....

        Taraflar arasında 27/02/2020 tarihinde araç satış sözleşmesi yapıldığı, davalı tarafından aracın satış sözleşmesine göre teslim tarihi olan 2020 mayıs ayının üçüncü haftasında teslim edilmemesinden bahisle tek taraflı olarak feshedildiği, satış bedeline mahsuben ödenen 58.000 Euronun Bakırköy 40. Noterliğinin 13/08/2020 tarihli 16946 ihtarnamesi ile talep edildiği, ödeme yapılmaması sebebiyle eldeki davanın 03/11/2020 tarihinde açıldığı sabittir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafın dayandığı satış sözleşmesinin usulüne uygun olarak noterde düzenlendiğini, sözleşme içeriğinden satış bedelinin peşin olarak davalıya ödendiği ve davalının murisi olan T5 dolayı kendisine intikal eden hisselerin satışını yaptığının anlaşıldığını, tapu kaydına göre satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunduğunu gerekçe olarak belirtip davanın kabulüne yönelik karar verilmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili ve görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, davaya konu uyuşmazlığa neden olan satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın istenemeyeceğini, bu sözleşmenin yapılmasında sonra davalının dükkanı tapuda devrettiğini, tapuda resmi şekilde yapılan devir sırasında daha önce yapılan adi sözleşmeye ilişkin her hangi bir şerh konulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde belirlenen bağımsız bölümün belirlenen sürede teslim edilmemesinden dolayı davacının sözleşmeye göre kararlaştırılan cezai şartı talep edip edemeyeceği yönünden toplanmaktadır. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, bir taşınmazın satım sözleşmesinin yapılmasını talep hakkı veren bir sözleşmedir....

        tarafların sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle ifa etmelerine karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.07.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 13.07.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinin borcun teminatı olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesi ile satışın yapıldığının ispatlanamaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

            Tevdi yerini ifa yerindeki Hakim belirler. Bununla birlikte ticari mallar Hakim kararı olmadan da bir adliyeye tevdi edilebilir." 6102 sayılı TTK'nın 23.maddesi ticari satış ve mal değişimi başlığını taşımakta olup, buna göre; "Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de TBK'nın satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. a)Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse, sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş olan kısım hakkında kullanabilir....

              UYAP Entegrasyonu