Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki; 1-Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın zaruret olmadıkça yakın bölgelerden, benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın satış tarihli olması ve özel amaçlı satış olmaması gerekir. Oysa emsal alınan taşınmaz farklı mahalleden alındığı gibi şirkete yapılan satış olup, özel amaçlıdır. Bu nedenle emsal olarak alınamaz. Taraflara yeniden emsal bildirmeleri için mehil verilip, bildirilen emsaller celp edildikten sonra ve gerektiğinde resen emsal de getirtilerek yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahalinde keşif yapılıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile karar verilmesi, Kabule göre de; 2-Fazla ödenen kamulaştırma bedelinin davacı idareye iadesi yerine faizi ile davalılardan alınmasına karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafından satın alınan ticari aracın ayıplı olduğu iddiasıyla, ayıplı aracın bedelinin iadesi ve ayıp nedeniyle yapılan harcamaların tazmini talebiyle açılan eda davasıdır. Mahkememizin ------- Sayılı dosyasından davanın reddine dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, ----------- yapılan inceleme sonucu; "Davacı vekili dava dilekçesinde, satış sözleşmesinin feshi ile satış bedelinin, tamir için alınan fatura bedelinin, gelir kaybının, yakıt giderinin, motorlu araçlar vergisinin, ----------- bedelinin ve araç tescili için yapılan müşavirlik hizmetleri ve yol belgesi bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece hükümde davanın reddine denilmiş, ancak gerekçede satış sözleşmesinin feshi ile satış bedelinin tahsili yönündeki talep dışında, diğer talepler yönünden ve özellikle faturaya dayalı talep konusunda herhangi bir gerekçe oluşturulmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava konusu ... Kasabası 174 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 26.12.2012 tarihli Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne devrine ilişkin akit (alıcı, satıcı, satış bedeli ve nedeni ile bedelinin ödenme şeklini gösteren) tablosunun tapu müdürlüğünden temini ile dosya içerisine konulmasından sonra inceleme yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
a ait 11 no'lu parseldeki binanın davacı tarafından yapıldığını, taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası sonucu satıldığını, satış bedeline muhtesat bedelinin de dahil edildiğini, muhtesat bedelinin davacıya ait olması gerektiği beyanla sebepsiz zenginleşen davalılardan 22.388.00 TL alacağın tahsili talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile., dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın, davacı tarafından yapıldığını ancak, binayı yaparken muvafakat alınmadığını beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi dava dosyasında davanın kabulü sonucu yapılan satış ile taşınmaz üzerindeki bina ile birlikte toplam 116.800,00 TL bedelle ... ve ... ...'e satıldığı satış bedelinin tamamı satış dosyasına yatırıldığı, hissedarların paylarına göre satış bedelinin paydaşlara ödendiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, satıma konu ticari aracın üretimden kaynaklı ayıplı olduğu, ayıpların gizli ayıp niteliğinde olmadığı, araçtaki ayıbın süresinde satıcıya bildirildiği, araç üzerindeki açık ayıpların aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini yahut araç bedelinin iadesini gerektirmediği, aracın satış anındaki değer kaybının aracın satış değerinin %15'i tutarında ( 8.096,57 TL ) olacağı, davacının talebi ürün değişimi olsa da "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince, davacı yararına, aracın satış anındaki değer kaybı bedelinin davalıdan tahsilinin uygun olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, aracın yenisi ile değiştirilmesi talebinin reddine, 8.096,57 TL alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda araçtaki arızanın üretim hatasından kaynaklandığı ve bu haliyle araçtan yararlanmanın mümkün olmadığı, can güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıya satılan aracın aynı niteliklere sahip yeni bir otomobille değiştirilmesine veya davacının fazlaya ait ... saklı kalmak kaydıyla 5.100 YTL satış bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili , dava dilekçesinde; “dava konusu aracın satış bedelinin yasal faiziyle birlikte iadesi (fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik harca esas bedel 5.100 YTL) veya aynı niteliklere sahip yeni bir araçla değiştirilmesi” talebinde bulunmuş ve 5.100 YTL üzerinden peşin harç yatırmıştır. Görüldüğü gibi öncelikli talep aracın satış bedelinin şimdilik 5.100 YTL’sinin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline ilişkindir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı araç satışına ilişkin bedel ve yapılan zorunlu masrafların iadesi davasıdır. Davacı, araç bedelinin 27.000,00 TL olduğunu ve aracın ayıplı olması nedeniyle bu bedelin iadesine karar verilmesini istemiş, davalı ise aracın gerçek satış bedelinin 17.000,00 TL olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacının talep ettiği şekilde araç satış bedeli 27.000,00 TL olarak kabul edilmiştir. Taraflar arasında gerçekleştirilen 20.12.2013 tarihli Noter Satış Sözleşmesi incelendiğinde araç satış bedelinin 17.000,00 TL olarak belirlendiği görülmektedir....
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalının davacıya noterde satıp teslim ettiği kamyonetin çalıntı olması nedeniyle el konulduğundan, davacının sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesini isteyebileceği gerekçesiyle araç bedelinin iadesine yönelik talebin kabulüne, şartları oluşmayan manevi tazminat ve davacının feragati nedeniyle maddi tazminat isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vasisinin yerinde görülmeyen ve sebepleri bildirilmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Yargılamanın iadesini isteyen, paydaşı olduğu 4494 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davacılar tarafından aleyhine açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının kabul edilerek kesinleştiğini, ancak yargılama sırasında tüm taleplerine rağmen elde edilemeyen ancak daha sonraki başvuruları neticesinde temin edilen satış bedelinin ödendiğini gösteren ...Bankası...Şubesinden muris adına ve murisin yakınları adına satış bedeline mahsuben yapılan ödemeleri gösteren belge çerçevesinde yargılamanın iadesi gerektirdiğini ileri sürerek, kararın kaldırılarak yargılamanın iadesi ile tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir. Aleyhine yargılamanın iadesi istenenler davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, iade şartlarının da oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Mahkemece tapu iptali tescil isteminin reddine tazminata ilişkin talebin kısmen kabulüne karar verilmiş hükmü taraflar temyiz etmiştir. 1-Dayanılan 19.6.1990 günlü satış sözleşmesi biçimine uygun düzenlenmediğinden Borçlar Kanununun 213, Türk Medeni Kanununun 706.ncı maddeleri hükmünce davacıya mülkiyet hakkı sağlamaz. Geçersiz olan bu sözleşmeyle taraflar ancak verdiklerini somut olayda olduğu gibi taşınmazın güncelleştirilmiş satış bedelinin tahsilini isteyebilir. Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Yukarıdaki bentte sözü edildiği üzere geçersiz sözleşme davacıya mülkiyetin nakli hakkını tanımasa da geçersiz sözleşmeyle alınan satış bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep hakkı verir....