Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başkanlığı lehine; 83.278,00 TL nispi vekâlet ücreti, reddedilen kâr kaybı ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak davalı karşı davacı ...Ş. lehine toplam 11.370,00 TL vekâlet ücreti tayini gerekirken davacı-karşı davalı lehine daha az, davalı-karşı davacı lehine daha fazla miktarda avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır....

    A.Ş. yönünden ise temerrüt tarihi olan 03.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, ayıplı olan aracın davalı şirketlere iadesine, manevi tazminat talebi yönünden açılan davanın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair verilen karar, davalılar vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuştur. Mahkemece; önceki kararda dayanılan gerekçeler genişletilerek direnme kararı verilmiş, direnme kararını davalılar vekili temyize getirmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davaya konu aracın kullanım süresi ve ayıbın niteliği dikkate alındığında araç bedelinin iadesi yerine ayıp nispetinde bedelin tenzili yoluna gidilmesinin hakkaniyete uygun olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, araç satış sözleşmesinin feshi ve bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        . - K A R A R - Davacı vekili müvekkilinin murisi olan ... ile davalı arasında akdedilen toptan satıcılık sözleşmesinin haksız feshi sonucu murisin sağlığında davalı aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtığını, yargılama sırasında ...’in vefatı üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilerek müvekkili lehine de tazminata karar verildiğini, oysa yargılama sırasında müvekkilince mirasın reddedildiğine dair karar bulunduğunu, bu karara istinaden verilen veraset ilamında da müvekkilinin mirasçı sıfatı olmadığını, böylece müvekkilinin taraf sıfatını taşımadığı gözetilmeden karar verildiğini belirterek yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulüyle müvekkilinin mirasçı sıfatının bulunmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili yargılama süresince davacının mirası reddettiğine dair beyanda bulunmadığını, bu isteminde iyiniyetli olmadığını ve yargılamanın iadesi koşullarının oluşmadığını bildirerek talebin reddine karar verilmesini istemiştir....

          KARAR Davacılar , ...’e ait aracın satışı için ... ile davalı arasında 4.3.2000 tarihli harici satış sözleşmesi imzalandığını, 3.500,00 YTL olarak kararlaştırılan bedelin 2.500,00 YTL sinin ödendiğini, davalının uyarıya rağmen bakiye bedeli ödeyip aracın devrini almadığını, kayıt maliki ...’nin borcundan dolayı aracın haczedilip davalıdan alındığını, davalının bedelin iadesi için açtığı itirazın iptali davası sonucu bedelin iade edildiğini, davalının haksız suçlaması nedeniyle ceza mahkemesinde yargılanıp beraat ettiklerini,aracın davalı elinde iken çok büyük hasara uğradığının mahkemece tespit edildiğini ileri sürerek 2.240,00 YTL hasar, 500,00 YTL davacılar için ayrı ayrı manevi tazminat ve aracı kullanamamaktan dolayı 100,00 YTL maddi tazminatın fazlasını saklı tutarak davalıdan tazminini istemiştir....

            Sübjektif unsur yoksa manevi zarar da yoktur. Dava konusu olayda yukarıda yapılan açıklamalar ışığında manevi tazminat şartlarının oluşmadığı kanaati ile manevi tazminata ilişkin talebinin de reddine karar verilmiştir....

              amblem ve işaretli özel ekipman, emtia, totem işaret ve yedek parçanın teslimi ile 700.000 Euro maddi tazminat ve 200.000 Euro tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevabında, ... Otomotiv A.Ş’nin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, sözleşmenin TTK hükümlerine uygun olarak feshedildiğini, sözleşmede 3 aylık feshi ihbar öneli yer aldığını, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin dinlenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre 08.12.1997 tarihli yetkili satıcılık sözleşmesinin süresiz yapıldığı, üç aylık feshi ihbar süresinin öngörüldüğü, sözleşme ile amaçlanan ticari faaliyetin kapsamına göre üç aylık feshi ihbar süresinin geçerli sayılamayacağı, davalının sözleşmeyi feshinin haklı bir nedene dayanmadığı, davacı ve dava dışı ......

                Turizm AŞ tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 2004 yılı devre tatil hakkını kullanmak üzere yıllık bakım ücretinin davalılarca kabul edilmediğini, ihtarına da cevap verilmediğini belirterek, sözleşmenin feshi ile haksız fesih nedeniyle tatil hakkı kullandırılmayan sözleşmenin kalan süresi için maddi tazminat ile manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....

                  AŞ tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 2004 yılı devre tatil hakkını kullanmak üzere yıllık bakım ücretinin davalılarca kabul edilmediğini, ihtarına da cevap verilmediğini belirterek, sözleşmenin feshi ile haksız fesih nedeniyle tatil hakkı kullandırılmayan sözleşmenin kalan süresi için maddi tazminat ile manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....

                    Davacı bu hakkını, sözleşmeden dönme, ödediği bedelin iadesi şeklinde kullandığından ve dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu anlaşılmakla, ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 7.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu