Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

süresi için maddi tazminat ve manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....

    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; açılan davada, davalıların eser sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle manevi tazminat istenmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki temel ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Manevi tazminata konu edilen eylem malvarlığına yönelen bir nitelik arzetmektedir. Davacı yararına manevi tazminat tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır. Tüm bu nedenlerle davacının manevi tazminat isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmadığından kararın temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir....

      A.Ş'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı tatil hakkını kullanamadığı, 2004 yılı ve kalan yılların bedeli karşılığı maddi tazminat ve manevi tazminat istemi ile eldeki bu davayı açmıştır....

        Mahkemece, sözleşmenin iptaline, 450,00 YTL’nin davalıdan tahsiline, davalı elinde bulunan bonoların iptaline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazının reddi gerekir. 2-Mahkemece taraflar arasındaki satış sözleşmesinin iptaline ve davacının ödediği bedelin iadesine karar verildiğine göre, davacı elinde bulunan satıma konu eşyaların da davalıya iadesine karar verilmesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davacı, 1.000,00 YTL manevi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

          . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya faturalarla satılıp, teslim edilen mal bedellerinin ödenmediğini, girişilen icra takibine kısmen itiraz edildiğini, itiraz edilmeyen 4.693.87 YTL’ nin icra dosyasına yatırıldığını, sonrasında da 5.409.40 YTL’ lik kısmi mal iadesi yapıldığını, bahsedilen tutarların tenzilinden sonra 15.830.00 YTL alacakları kaldığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, % 40’ dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında konsinye satış ilişkisi olduğunu, buna rağmen irsaliyeli fatura ile gönderilen tüm malların bedelinin talep edildiğini, icra dosyasına takip tarihi itibariyle gerçekleştirilen 4.693.87 YTL satış bedelinin bildirilip, bu tutarın yatırıldığını, sonrasında da satışı gerçekleşen bedelin ödendiğini, satımın kesin satış olmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            Mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok, kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve TMK'nın 24. maddelerinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Somut olayda da işin ayıplı imal edilmesi sebebiyle zararın doğduğu iddia edilmiş buna göre manevi tazminat istenmiş ise de davacının bu yöndeki talebi mal varlığına yönelen bir eylem niteliğinde olup açıklanan olgulara göre değerlendirilerek manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken manevi tazminat talebinin de iş bedeli alacağı içerisinde kabul edilerek kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 3. Tüketici ve Yalova 2....

                Mahkemece, taraflar arasında 14.01.2008 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, konut tesliminin 30.07.2010 olarak kararlaştırıldığı, konutun tapusunun 29.06.2009 tarihinde davacı adına tescil edilmiş olduğu ve davalılar tarafından 01.06.2012 tarihinde konutun teslime hazır hale geldiğine dair bildirimin davacıya gönderildiği ve 05.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacının 06.06.2012 tarihinde davalılara fesih ihtarı çektiği, bu durumda sözleşmenin feshi değil varsa gecikme nedeni ile tazminat veya tapu iptali ile ödenen bedelin talep edilebileceği, davacının bu yönde bir talebi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalılardan satın alınan bağımsız bölümün taahhüt edilen tarihte teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi ve satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

                  Turizm AŞ tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 2004 yılı devre tatil hakkını kullanmak üzere yıllık bakım ücretinin davalılarca kabul edilmediğini, ihtarına da cevap verilmediğini belirterek, sözleşmenin feshi ile haksız fesih nedeniyle tatil ... kullandırılmayan sözleşmenin kalan süresi için maddi manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır.Mahkemece sözleşmenin feshi nedeni ile davacının ileriye yönelik kullanamayacağı yıllar için uzman bilirkişice devre tatil hakkının tanındığı tatil köyü ile aynı düzeyde başka bir tatil yerinde, sözleşmede tanınan haklar çerçevesinde tatil yapmanın gerektireceği masraflar hesap edilerek bulunan iskontolu hesap yöntemiyle belirlenen miktarın ödetilmesine karar verilmiş...

                    İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davalılar Ziraat Bankası T7 Şirketi yönünden haksız fiil olarak nitelenebilecek başkaca bir sorumluluk nedenine işaret olunmadığından davacının borçlusu olduğu icra dosyası alacaklısı ya da taşınmazın ihale alıcısına husumet yöneltilmesinin mümkün olmayacağını , husumetin yalnız T3na yöneltilebileceğinden , davalılar Ziraat Bankası T7 Şirketi yönünden maddi ve manevi tazminat istemlerinin husumet yokluğundan reddine karar verildiğini , davaya konu olayda her ne kadar usulsüz yapıldığı iddia olunan ihale davacı tarafından açılan dava sonucu feshedilmiş ise de, henüz bu ihaleye göre işlem ve devir gören tapu kaydının düzeltilmediğini , davacının ihalenin feshi isteminde bulunmadan evvel ya da ihalenin feshi kararı verildikten sonra taşınmazın tapu kayıt malikine yönelik yolsuz tescile dayanan tapu iptali ya da bedelin iadesi istemleri bakımından herhangi bir dava açmadığını ve ayrıca İİK'nın 361. maddesinde öngörülen...

                    UYAP Entegrasyonu