DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacı, evleneceği inancı ile davacı taraf ile düğün yapıp bir dönem birlikte yaşamalarına rağmen evlilik sonucunun davalı ve ailesinden kaynaklı nedenlerle manevi tazminat, çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelin tahsilini istediği, davalının evlilik sonucu doğmamasında kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu ayrıca ziynet eşyalarının da davacı tarafta kaldığını belirterek davanın reddini savunduğu, Mahkemece ziynet eşyalarının iadesi ile manevi tazminat taleplerinin reddine, çeyiz eşyalarına yönelik davanın tefrikine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir....
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 386 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 390 ] 818 S....
Somut olayda ise; billboardlar için ödenen ve davacıya iadesi gereken bedelin tutarı açıklanmadan ve ne miktarda tazminatın kabul edildiği belirtilmeden mahkemece hüküm kurulmuştur. O halde, 8 adet billboardların toplam bedelinin saptanarak davacıya iadesi gerekirken; denetime elverişli olmayacak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Az yukarıda da açıklandığı üzere; sözleşmede aksine bir düzenleme yapılmamışsa, sözleşmenin geriye etkili feshi durumunda, koşulları da gerçekleşmişse menfi zarar istenebilir (BK'nın 108/II.). Oysa somut olayda istenen gelir kaybı olumlu zarar niteliğindedir. Tazminat isteminin reddi yerine, mahkemece yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, billboardların bedelinin davacıya iadesine mahkemece karar verilmiş olmasına karşın; davacıdaki billboard malzemelerinin davalıya iade edilmesine karar verilmemiş olması da kabul şekli bakımından doğru olmadığından bozma nedenidir. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/6 Esas sayılı akdin feshi ve istirdat istekli davanın, olayın sürüncemede kalmaması amacıyla, davacılar tarafından kabul edildiğini, davalının temlik karşılığı ödediği bedelin yasal faiziyle kendisine iade edildiğini, davalının da aldığını iade etmesi gerektiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılardan ... adına tescilini istemişler, yargılama aşamasında ise davacılardan Ahmet adına tesciline karar verilmesini istemişler, karşı davada da, taraflar arasında görülen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/6 Esas, 2014/131 Karar sayılı akdin feshi ve istirdat davası sonunda karşı davacının ödediği bedeli yasal faiziyle birlikte tahsil ettiğini, anılan davanın temyiz denetiminden geçerek kesinleştiğini belirterek karşı davanın reddini savunuşlardır....
Uyuşmazlık ve hüküm ihale suretiyle yapılan satımın feshi kararına karşı iade-i muhakeme istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2009 (çrş.)...
Bu durumun, 2003 yılında ve önceki yıllarda tatil haklarını sorunsuz olarak kullanan ve aynı düşünceyle 2004 yılındada tatil haklarını kullanmak için tesislere giden ve ancak tesislere sokulmayan ve bu nedenle tatil haklarını kullanamayan davacılarda manevi zarara sebebiyet verdiği ve kişilik haklarının zarara uğradığında duraksama bulunmamalıdır. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek takdir olanacak manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi gerekirken bu kalem isteğin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davalı ... A.Ş.'nin temyiz itirazlarının inclenmesinde; davacı tatil hakkını kaullanamadığı 2004 yılı ve kalan yılların bedeli karşılığı maddi tazminat ve manevi tazminat istemi ile eldeki bu davayı açmıştır....
İlk Derece Mahkemesince; "Sözleşmenin feshi ve sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat talebi yönünden ispatlanamayan davanın reddine," karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacı tarafından daha önce satın alınan fakat satış işlemi iptal edilen taşınmaz üzerinde gerçekleştirilen yapım ve dikim ile arsa bedeli ile ilgili olarak 1.200.000,00TL'nin 21/05/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya 2010/14980-2011/4929 verilmesine, faizle ilgili olarak fazlaya ilişkin taleplerin reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalıya ödediği taşınmaz bedelinin iadesi kapsamında sebepsiz zenginleşme nedeniyle 1.000.000TL, uğradığı zarara ilişkin maddi tazminat olarak 200.000TL ve manevi tazminat olarak 100.000TL olmak üzere üç kalem istekte bulunmuş, mahkemece, yapım ve dikim ile arsa bedeli ile ilgili olarak 1.200.000,00TL'nin faiziyle davalıdan tahsiline,manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ayıplı mal satışından kaynaklı sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
Davacı, 10.12.2008 tarihinde davalı ile nişanlandığını, mart ayında nişanın davalı tarafça sebepsiz bozulduğunu beyanla nişan hediyelerinin aynen iadesi olmazsa bedelin tahsili, 3.030,00 TL maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, takıları aynen iade edeceklerini, nişanı haksız olarak davacının bozmuş olması nedeniyle davanın reddini, karşı davada davalının şeref ve haysiyeti ile oynamış olması, psikolojisinin bozulması nedeniyle 7000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, hediyeler iade edilmiş olmakla karar verilmesine yer olmadığına, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olup hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....