"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (malın Ayıplı olmasından kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 27.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Satılan maldaki ayıp açık veya gizli ayıp şeklinde olabilir. Açık ayıplar, ilk bakışta görülebilen veya basit bir muayene ile anlaşılabilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıplar, ilk bakışta fark edilemeyen, sonradan yapılacak detaylı bir muayene ile anlaşılan ayıplardır. Bu tür ayıplar genelde malın yapısıyla ilgili olan ve kullanılmasıyla anlaşılan ayıplardır. 18. 4077 sayılı TKHK’nın 4/2. maddesinde malın ayıplı olması hâlinde alıcının seçimlik haklarının nelerden ibaret olduğu belirtilmiş olup, tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm veya yaralanmaya yol açan ve kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hâllerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. 19....
Davacı tarafça dava konusu ürünün ayıplı olması nedeniyle kazanç kaybının olduğunu ve yoksun kaldığı gelire yönelik maddi tazminat isteminde bulunmuşsa da kazanç kaybına ilişkin delillerin dosya kapsamına sunulmadığı ve ispatlanamadığı anlaşılmakla maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.Davacının dava konusu ürünün piyasadan çekilmesi ve gazetede yayınlanmasına ilişkin taleplerinin Türk Ticaret Kanununda yasal dayanağı bulunmadığından reddine karar verilmiştir. 22.6.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup, hâkim manevi tazminat miktarını belirlerken Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, olayın vehametini, davalıların kusurunu, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmelidir....
Mahkemece, maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat talebi yönünden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı firma tarafından üretilen fidanlar nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararının tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece alınan tespit raporu doğrultusunda davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Tespit işleminin davalının yokluğunda yapıldığı ve davalının tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Delil tespiti davalının yokluğunda yapıldığından ve bilirkişi raporunu davalının kabul etmemesi nedeniyle de davacının yaptırdığı tespitin davalı aleyhine delil olarak kabul edilmesi mümkün değildir....
Somut olayda; taraflar arasında hazır beton alım satımına ilişkin anlaşma yapıldığı, davacı tarafından satın alınan betonların gizli ayıplı olduğu iddiasıyla maddi manevi tazminat talebinde bulunulduğu,davacı tarafça satılan betonun gizli ayıplı olduğuna ilişkin delil tesbiti raporu alındığı,zararın yaklaşık ispat düzeyinde kanıtlandığı ileri sürülmekte ise de ;bilirkişi raporu takdiri delil olup mahkemece diğer delillerle birlikte değerlendirileceği muaccel alacağın varlığı hususunda yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle duraksamadan delil değerlendirmesi yapılamamaktadır. Uğranılan zarar miktarı var ise yapılacak yargılama neticesinde belirlenecek olup eldeki davanın da kısmi dava olarak açıldığı belirlenmekle bu aşamada muaccel alacağın varlığının ve miktarını belirlemeye yarar kanaat verici delilin sunulmadığının kabulü gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/886 Esas KARAR NO : 2023/506 DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/12/2022 KARAR TARİHİ : 10/07/2023 YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 19/04/2022 ve 14/05/2022 tarihli iki adet fatura ve toplam 74.754,80 TL tutar ile davalıdan üçüncü kişilere vaat ettiği edimi yerine getirmek üzere su yalıtım malzemesi satın aldığını, ürünlerin teslim alınmasını takiben uygulama zamanına kadar müvekkilinin deposunda ürünlerin saklama talimat ve şartlarına uygun olarak muhafaza edildiğini, söz konusu ürünlerin site kapalı otoparkının tavan ve açık otoparkının zeminine uygulandığını, montaj hizmetlerinin yerine getirilmesi için 20.000,00 TL masraf yapıldığını, aradan 1 aylık kısa bir zaman geçtikten sonra ürünlerde kabarma ve deformasyon meydana...
Davacı her ne kadar ıslah dilekçesi ile asıl dosya davalısından da manevi tazminat talebinde bulunduğunu beyan etmiş ise de asıl davada harçlandırılmış manevi tazminat talebi mevcut olmadığı gözetilerek ıslah ile manevi tazminat talebi mümkün olmadığından bu yönde bir karar verilmesi mümkün olmamıştır. Birleşen davada davacı ile birleşen dosya davalısı ... firması ile sözleşmesel bir ilişki içerisinde olmadığı, davacının sözleşmesel ilişki içinde bulunduğu ... firması olup; ... firmasının sahibi olduğu ürünleri davalı ... firmasına satmasında bir hukuka aykırılık bulunmadığı, Bu noktada, ayrıca 3.kişi konumunda olan ... firmasının haksız fiil ikası ve zarar vermesi hususunda iddia sabit olmayıp kendisine husumet yöneltilemeyeceğinden maddi manevi tazminat istemli birleşen davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme ile bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat veya tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 10.05.2016 gün ve 2016/1962 Esas - 2016/5672 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmış ve hüküm düzeltilerek onanmıştır. Dairemizin ilamında düzeltilmesi gereken bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2019/152 2021/94 DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL 12. TÜKETİCİ MAHKEMESİ 11/02/2021 tarihli ve 2019/152 Esas, 2021/94 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu daire vasfındaki taşınmazın ayıplı olduğu bahis ile bu ayıp nedeniyle taşınmazın satış tarihindeki değerindeki azalmanın tespiti ile belirlenecek bu değer yönünden şimdilik 1.000,00 TL maddi zararın ve 10.000,00 TL manevi zararın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....