Davacı, icra takibinin dayanağı senetdeki borçlu imzasının kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı taraf ise davacının bu davayı açmakla hukuki yararının bulunmadığını savunmuştur. ..... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2006/1184 E. 2011/489 K. sayılı davacı ...’in davalı ... aleyhine açtığı imzaya itiraz davasında davanın kabulüne ... İcra Müdürlüğü’nün 2006/9507 sayılı icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş ise de, bu karar takip hukuku ile ilgili olduğundan takibe konu edilen senedi kendiliğinden hükümsüz hale getirmeyeceğinden davacının iş bu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2021 NUMARASI : 2019/197 ESAS-2021/444 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine T2 olan elektrik borcu nedeniyle 2015/1502 esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, Vepsaş’a gidip durumu sorduğunda kendisine 8014930 abone numarası ile borcunun olduğunun söylendiğini, bu abonelik ile uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını, 1996 yılında bu aboneliğin yapıldığını ve kendisinin 15 yaşında olduğunu, bilgi ve rızası yokken abonelik yapan kişilerden şikayetçi olduğunu ileri sürerek davalı aleyhine açtığı menfi tespit davasının kabulüne, dava konusu borcun şahsına ait olmadığının ve böyle bir abonelik yaptırmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak, borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında, alacaklı bu davaya katılmış ve alacak iddiasını ileri sürmüş ise, borçlunun açtığı menfi tespit davası da zamanaşımını keser. Menfi tespit davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar zamanaşımı işlemez. Öte yandan zamanaşımını kesen işlemler kimin için yapılmışsa onun için geçerli olur. Mahkemece, borçlular tarafından Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/550 E. sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasının, yukarıda açıklanan kurallar doğrultusunda zamanaşımını kesecek nitelikte olup olmadığı ve ayrıca menfi tespit davası açılmadan önce yapılan işlemler incelenerek zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeden eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi isabetsizdir....
Menfi tespit davasını düzenleyen İİK'nun 72/5. maddesine göre; "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir" Buna göre; menfi tespit davasının kabulü kararının kesinleşmesi üzerine, davanın kabulü kararının içeriğine göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan, icra dairesi tarafından icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. (Prof. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı s:382) Mahkeme, hiç borçlu olmadığına karar vermişse, icra dairesi tarafından, icra tamamen eski hale iade edilir. Somut olayda, borçlunun takip konusu borca istinaden açtığı menfi tespit davasında ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/835 E., 2012/810 K. sayılı kararı ile borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, bu kararın 23.01.2014 tarihinde kesinleştiği, görülmektedir....
verdikleri sonucunu doğuracak işlem yapılıp şimdi de aynı miktarın tahsili için icra takibi başlatıldığını, icra takibi kesinleştiği için menfi tespit davası açtıklarını ileri sürmektedir....
Menfi tespit davası, varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davadır. Borçlu, açtığı davayı açıkça menfi tespit davası olarak nitelendirmemiş olsa bile, tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayan mahkeme, davanın menfi tespit davası olduğunu kendiliğinden belirler (KURU, Baki, Prof. Dr., İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, ... 2004, s. 302- 303). Somut olayda, davacı tarafça dava konusu çeklerin taraflar arasındaki sözleşmenin ifası karşılığında davalı tarafa keşide edilerek teslim edildiği, ancak davalı tarafından sözleşmenin gereğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle bedelsizlik iddiasının ileri sürüldüğü dikkate alındığında, davanın menfi tespit davası olup, çekişmesiz yargıya konu olmadığı anlaşılmakla, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; HMK. 12/1 maddesine göre ayni hakka ilişkin ipoteğin fekki davasında taşınmazın bulunduğu Ünye mahkemelerinin kesin yetkili olduğu, kesin yetki halinin mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, davacının talebinin menfi tespit talebi ile birlikte ipoteğin fekki davası olduğu taşınmazın...ilçesinde bulunduğu, eldeki menfi tespit davasına ilişkin dava ile ipoteğin fekkine ilişkin davanın da birbirleriyle irtibatlı olduğu her iki davanın birlikte görülerek sonuçlandırılmasında hukuki yarar bulunduğu gerekçesiyle davacının açtığı menfi tespit ve ipoteğin fekki davaları hakkında mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan menfi tespit ve akdi ilişkinin teminatı olarak verilen teminat ipoteğinin, teminat altına aldığı bir alacak bulunmadığından fekki istemine ilişkindir....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalılardan ...’in tehdidi sonucu zorla imzalanan alacaklı hanesi boş senedin doldurularak takibe konulduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalılar vekili cevabında, davacının daha önce davalı ... aleyhine açtığı menfi tespit davasının reddedildiğini, bu nedenle adı geçen aleyhine açılan davanın kesin hüküm nedeni ile reddi gerektiğini, davalı ...’in dava konusu sentte ismi geçmediğinden hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının müvekkili ......