WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Takibe konu menfi tespit davasına ilişkin kararın kesinleşmeden takibe konulmasına yönelik şikayetinin reddine ilişkin karar İİK.nun 363/1. maddesi uyarınca temyizi kabildir. Bu nedenle, ... 6. İcra Mahkemesinin 22.05.2012 tarihli 2015/42 Esas, 2015/34 Karar sayılı kararına yönelik borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi. Menfi tespit ilamları, İcra ve İflas Kanununun 72/5. maddesi karşısında kesinleşmeden takibe konulamaz. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin, ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden eklentilerin de ayrıca takibe konu edilmeleri söz konusu olamaz. Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi tespit davası sonunda alınan ilam, yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür....

    Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi tespit davası sonunda alınan ilamın, yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez. (HGK.nun 05.10.2005 tarih ve 12-534 2005/554 sayılı kararı) Somut olayda Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/607-2011/270 sayılı 12.05.2011 tarihli menfi tespit kararının kesinleşmediği anlaşılmakla, menfi tespit ilamında hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinin talep edilmesi mümkün değildir....

      sonucu onanarak 14.10.2011 tarihinde kesinleştiği dosyadaki mevcut menfi tespit dosyasından anlaşılmaktadır....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/256 E. sayılı dosyası ile 11.06.2008 tarihinde menfi tespit davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda 27.07.2010 tarihinde 2010/228 K. sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 16.05.2012 tarih ve 2012/5602-12532 E.K. sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği ve kararın 02.07.2012 tarihinde kesinleştiği, söz konusu davada elektriğin açılması için tedbir talebinde bulunduğu ancak mahkemece tedbir karar verilmediği, menfi tespit kararının kesinleşmesi sonrasında davacıya elektrik verildiği, davacının temyize konu davasını ise 06.08.2012 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır....

          Her ne kadar somut olayda, açılan menfi tespit davasında tespit hükmü kurulmuş ise de dava devam ederken borç ödenmekle menfi tespit davasının yukarıda yazılı Kanun hükmü gereği kendiliğinden isdirdat davasına dönüştüğünün gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"########## Taraflar arasındaki menfi tespit, karşı dava ise açılan menfi tespit davası nedeniyle uğranılan zararın tazmini davalarının konusuz kaldığından bahisle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 10.12.2013 günü temyiz eden davacı idere vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenip, 2.kez verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, menfi tespit, karşı dava ise açılan menfi tespit davası nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir....

              Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; menfi tespit davalarında ispat yükünün kural olarak davalı-alacaklıya düştüğü, ancak davayı açan borçlu hukuki ilişkiyi inkar etmeyip dava konusu çeklere konu ürünlerin teslim edilmediğini iddia ettiği ve yargılama aşamasında da gerek bilirkişi raporu ile gerekse 01.10.2013 tarihli duruşma tutanağında alınan davalı vekilinin beyanı nazara alındığında davaya konu edilen çeklere konu emtianın teslim edilmediği, davalı tarafın malların peyder pey teslimi konusunda anlaştıkları yönündeki iddiasını malların teslim tarihi veya şekli ile ilgili taraflar arasında herhangi bir yazılı belgenin olmaması ve bu yöndeki davalı tarafın iddiası da ispatlanamadığından, davalı satıcının dava konusu çeklere yönelik ürünlerin teslim tarihinin ileri tarihli olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne 30/06/2012 vadeli 35.000,00 TL 20/09/2012 vadeli 38.200,00 TL bedelli toplam 73.200,00 TL bedelli çekler yönünden...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki satıcının açtığı itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. Başkan...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki satıcının açtığı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.15 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 2.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Belediyesi ile Kadastro Müdürlüğü aleyhine açtığı tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. Davacı ... köyü 5361 ada 4 sayılı parseli kendisine satan ...'dan satıcının tekkeffülü hükümlerine göre, tapunun iptal edilmesi nedeniyle doğan zararını istediğine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 20/10/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu