in maddi tazminat talebinin reddine, davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. Davalılar ... ve ... vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davalılar ... ve ... vekili yargılama aşamasındaki savunmasında; desteğin araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir....
den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, sürücüsü olduğu aracın karıştığı maddi hasarlı kazadan sonra taşıt yolunda yaya olarak dururken davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucunda %67 oranında sürekli işgücü kaybına uğrayacak şekilde yaralanmıştır. Mahkemece hükme esas alınan raporda davacının anılan eylemi nedeni ile %60 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş ve tazminat tutarı bu kusur oranında indirim yapılarak hesaplanmıştır....
Ancak; Bilirkişi kurullarının ek raporlarında emsal alınıp davaya konu taşınmazla karşılaştırılan 82 parsel sayılı taşınmaz imar düzenlemesi sonucu oluşmuş bir imar parseli olmayıp, kadastro parseli niteliğinde bulunduğu halde karşılaştırma sonucu davaya konu taşınmaz için belirlenen bedelden İmar Yasasının 18. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda bir indirim yapılamayacağı dikkate alınmadan, davaya konu taşınmaz için belirlenen bedelden %35 oranında indirim yapılmak suretiyle eksik değere hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 22.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/09/2019 NUMARASI : 2015/1032 ESAS, 2019/342 KARAR DAVA KONUSU : TÜKETİCİYİ KORUMA KANUNUNDAN KAYNAKLANAN (HİZMETİN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN) KARAR : Taraflar arasında görülen tüketicinin taraf olduğu ayıplı satımdan kaynaklı davanın yapılan açık yargılama sonucunda davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
Y.. vekilinin tüm, davacı vekili ve davalı Selçuklu Belediye Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hatır taşımalarında 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda, mahkemece, müteveffanın araçta hatır için taşındığı kabul edilmekle birlikte bilirkişi tarafından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından %50 oranında indirim yapılmışsa da takdir edilen indirim oranı somut olaya uygun olmadığı gibi yüksek oranda indirim yapılmasının gerekçesi de izah edilmemiştir....
Zira maddi tazminat davalarında sigortalının veya hak sahiplerinin kazanç kaybının hesaplanmasında davacı veya hak sahibinin kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Maddi tazminat hesabı farazi/varsayımsal hesaba dayanmakla beraber, bilinen somut verilerin varlığı halinde bu veriler gözönüne alınarak hesapta dikkate alınması gerektiği de açıktır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 16/01/2020 NUMARASI: 2017/515 Esas - 2020/36 Karar DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 04/10/2022 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK'nın 53/3. ve 56/2. maddeleri kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan bakiye destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; "1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddine,Maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden kısmen kabulü ile Davacılardan ... için toplam 18.369,32 TL, ... için toplam 14.903,16 TL destekten yoksun kalma tazminatın sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden 8 gün sonraya denk gelen 26/03/2016 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden 21.10.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalılar ... Tic....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.330,50 TL maddi tazminatın (1.330,50 TL fuar için ödenen bedel, 1.000,00 TL ise tedavi giderleri için) olay tarihi olan 18/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 7.500,00 TL manevi tazminatın 18/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
(HGK 23/06/2004, 13/291-370) Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı lehine takdir olunan manevi tazminat miktarının az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir....