ün manevi tazminat davası kabul edilmiş, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince davacı tarafın manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı ... bakımından temyize konu edilen karar kesin niteliktedir....
Mahkemece taşımanın hatır için yapıldığının kabulü nedeniyle tazminat tutarından indirim yapılmış olmakla beraber davalı ... yönünden herhangi bir indirim yapılmamış gibi sadece diğer davalılar yönünden indirim yapılmış hali ile tahsiline, davalı ... şirketinin ise poliçe limiti ile sorumlu olduğunun kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu yanılğının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün asıl alacak ve ferileri yönünden HMK.nin geçici .../... maddesi delaletiyle HUMK.nin 438/... maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda ... numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .............. ... A.Ş vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ... numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .............. ......
KARŞI OY Somut olayda 2008 yılında iş kazası sonucu %27 oranında malul kalan işçi, karşı tarafın tam kusurlu olduğunu iddia ederek 15.000 TL manevi tazminat talep etmiş, yapılan yargılama sonucunda olayda davacı işçinin de %15 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılmakla 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.Yüksek daire davacının tam kusura dayanması nedeniyle, talep edilen manevi tazminattan indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Davacı dilekçesinde karşı tarafın tam kusurlu olduğunu iddia etmese idi, takdir edilen 15.000 Tl manevi tazminat olaya uygun görülecek iken, %15 oranında kusur indirim nedeni olarak görülmektedir. Bu nedene dayalı olarak verilen bozma kararı bize göre yerinde değildir. Bilindiği üzere manevi tazminat olay tarihi itibari ile, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. ve 49. maddelerinde düzenlenmiştir. Bunlardan ilki bedensel bütünlüğe yönelik saldırılardan kaynaklanan manevi zararı düzenlemektedir....
nün olay yerinde vefat ettiğini, müvekkilinin de ağır yaralandığını, motosikletin kullanılamayacak duruma geldiğini, kaza günü yapılan keşif ve alınan teknik bilirkişi raporuna göre davalının tali kusurlu, müvekkilinin murisinin asli kusurlu bulunduğunun tespit edildiğini, yapılan hastane, defin vb.masraflar ile destekten yoksun kalma nedeniyle uğranılan tüm maddi zararların karşılanması amacıyla müvekkili için 5.000,00 TL maddi tazminat, 15.000,00 TL'de manevi tazminat talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Asıl davanın maddi tazminat yönünden kısmen kabulüne- kısmen reddine, manevi tazminat isteminin davalı ... yönünden kısmen kabulüne-kısmen reddine, davalı karşı davacı ......
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 68.661,20 TL maddi tazminat ile 15.000 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı ... vekili ve davalı ... ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir. 2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 818 sayılı Borçlar Kanununun "Tazminat Miktarının Tayini" başlıklı 43.maddesine göre; "Hakim, hal ve mevkiin icabına...
İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Dolayısıyla somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki kusur oranları kazanın oluş şekline uygun olmayıp işverene atfedilen kusur oranı fazladır. Bu nedenle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak olayın oluş şekline uygun rapor alınmak, sonucuna göre karar vermek gerekirken olayın oluş şekline uygun olmayan kusur raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
nun 109/4. maddesinde "motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; davacı, kazada ölenlerin yakınları tarafından açılan manevi tazminat davası üzerine verilen hükmün ... takibine konu edilmesi üzerine, dava dışı 3. kişilere ödemeyi 27.06.2012 tarihinde yapmış olup, rücuen tazminata ilişkin davayı ise 22.01.2014 tarihinde, yani 2 yıllık süre içerisinde açmıştır. Bu durumda mahkemece, motorlu araç kazalarından doğan zararlar yönünden, zarar giderimini gerçekleştiren müteselsil borçlunun diğer müteselsil borçluya rücusu konusunda, özel kanun mahiyetinde olan ...'...
nın manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 7.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ... ve ...'den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda, 6098 sayılı TBK'nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır....
Zarar gören, tazminat alacağına zararın doğduğu an hak kazanır. Haksız fiillerde olayın vuku tarihinde alacağın muaccel olduğu ve dolayısıyla borçlunun temerrüde düştüğü kabul edilmekte haksız fiil failinin temerrüdü için ayrıca alacağı istemeye yönelik ihtar keşide edilmesine gerek bulunmamaktadır." şeklinde gerekçelere yer verildiği görülmüştür. ------ Tarifesi'nin 10/2. maddesinde; "Madde 10–(1) Manevi tazminat davalarında -----hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2)Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3)Bu davaların tamamının reddi durumunda ------ kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4)Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat ---- ayrı bir --------olarak hükmedilir....
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Davaya konu olayda, ... Sulh Ceza Mahkemesi 29/07/2010 tarih, 2010/187 Esas ve 2010/615 Karar sayılı dosyasında sanık olarak bulunan davalıların davacıyı basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladıkları gerekçesiyle haklarında adli para cezasına hükmedildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda belirtilen gerekçeyle tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Ceza dosyası kapsamı ve davalıların davacıyı darp ettiğine dair rapor da dikkate alındığında, mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen hususlar ancak takdir edilecek tazminatın tespitinde indirim nedeni olarak görülebileceğinden açılan davanın reddi doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir....