davanın açıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, belirlenen ayıp ve eksik iş bedellerinin neye ilişkin olarak hesaplandığının açıkça belirtilmediğini, raporun karar vermeye elverişli olmadığını, ayrıca hesaplamanın bedelden indirim şeklinde yapılmadığını, nisbi metodun uygulanmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre bedelden indirimin nisbi metoda göre hesaplanması gerektiğini belirterek, istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davacının talebinin ayıp oranında bedelden indirim olarak kabulü ile toplam 3.866,95 TL'nin 3.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 282,02 TL'sinin 22/08/2014 tarihinden ve 584,93 TL'sinin de 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, aracının hatalı onarımı sonucu meydana gelen zarar nedeniyle, aracındaki değer düşüm bedelini ve ıslahla birlikte yapmış olduğu tamir masraflarını istemiş; mahkemece davacının talebinin ayıp oranında bedelden indirim olarak kabulü ile toplam 3.886,95 TL'nin kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının aracın tamiri için dava dışı ......
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ihtilaflı dönemdeki su miktarı bedelinin 1.702 TL. olduğunun tespit edildiği, bu miktarın davacıya gönderilen su ihbarındaki 18.042,59 TL. bedelden mahsubu ile bu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 16.340,59 TL. borcu olmadığının tespitine, davacının fazlaya dair talep ve davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, Erzurum Valiliği Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 13.04.2009 tarih ve 2009/35 sayılı kararın kaldırılmasına (yok sayılmasına) tarafına faturalandırılan bedelden reel oranda indirim yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı yan, davacının daha sonra vermiş olduğu 12.10.2009 günlü menfi tespit talepli dilekçelerine iddianın genişletildiğini bildirerek karşı çıkmıştır....
. + KDV bedel karşılığında yapımını üstlendiği, ancak mutfak dolaplarının eksik ve kusurlu yapıldığı iddiasına bağlı olarak bedelden indirim, menfi tespit ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup mahkemece verilen ilk kararın Dairemizce bozulmasından sonra davalı yüklenici ödenmeyen iş bedelinin ve fazladan yapılan imalât tutarının tahsilini istemiş, karşı davada ise iş sahibince gecikmeden doğan alacağın tahsilini istemiştir....
Ancak; 1)Üzerinde kat mülkiyetine tabi bina bulunan taşınmazın bahçesine kısmen el atılmış olup, bu durumun Kamulaştırma Kanununun 11/1-ı maddesinde belirtilen objektif değer azaltıcı unsur olarak kabul edilmesi ve takdir edilen bedelden belirli bir oranda indirim yapılması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, 2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden, Davalı idare vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda...
AYIPLI ESEREKSİK VE AYIPLI İMALATİŞİN KABULÜ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 359 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, eksik ve ayıplı imalâtın giderilme bedelinin tahsili, karşı dava ise, ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, karşı dava ile ilgili olarak harcı ödenerek açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davada yapılan işte bir kısım ayıplar bulunduğu ve sözleşmede kararlaştırılan bazı işlerin yapılmadığı ileri sürülmüştür. Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde hiç yapılmayan iştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/787 KARAR NO:2024/459 DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 05/10/2022 KARAR TARİHİ: 06/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu'ya ait ----------- tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine, 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 7....
Görüldüğü üzere, hakem heyetince çıkarılan kesin hesap bedelinden temliknamelere konu edilip de ödenmeyen bakiye bedel olarak dava konusu edilen 10.113.390,02 USD iş bedeli mahsup edilmemiştir. Uyuşmazlık tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 167. maddesi gereğince, borçlu iş sahibi şirket temlik eden yüklenici şirkete karşı haiz olduğu def’i ve itirazlarını, temellük eden davacı konsorsiyuma karşı da ileri sürebilir. Davalı, Borçlar Kanunu’nun 81. maddesinden kaynaklanan haklarını da aynı madde uyarınca temlik alanlara karşı ileri sürebilir. Bu durumda, yüklenici şirket temlik ettiği haklardan kaynaklanan alacağını kesinleşen hakem kararı ile tahsil imkanına kavuştuğundan temlik alanlar tarafından açılan davanın dinlenmesi imkanı bulunmamaktadır....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....