"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, sulh hukuk mahkemesinden verilen kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı çekişmenin giderilmesi, kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 10.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,TESPİT,TAZMİNAT -KARAR- Dava, sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi, adi şirket sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-TL daha istendiğini ve müvekkilinin bunu reddederek eski sözleşme ile bağlı kaldığını karşı tarafa bildirdiğini belirterek, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı müvekkili adına kayıt ve tesciline, taraflar arasında akdedilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin şekil şartlarını taşımadığı gerekçesi ile geçersiz olduğu kanaatinde ise sözleşmenin geçersiz olmasından kaynaklanan menfi zararın tespiti ile şimdilik 1.000,00.-TL'nin yasal faizi ile birlikte müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalılar ... ve ... vekili davanın pasif husumet yokluğundan reddini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalı ... ile yapılan satış vaadi sözleşmesinin muvazalı olduğunu, satış vaadi sözleşmesinin ifasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Reddine, Ancak, davada tapu iptal ve tescil isteği yanında ferağa icbar kararının mesnedi olarak kabul edilen gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin sahte olduğunun tespiti de istenilmiştir.Gerçekten de anılan gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin sahte olduğu tespit edilir ise buna dayalı olarak ferağa icbar davası sonucu elde edilen hükmün iade'i muhakeme yolu ile ortadan kaldırılacağı sabittir.Bu durumda ise davacının hukuki yararının yokluğundan sözedilemez.O halde anılan sözleşmenin sahte olup olmadığı yönündeki isteğin incelenmesi ve sahte olup olmadığının ortaya çıkarılması zorunludur.Nitekim 6100 sayılı yasanın 106. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde aynen “ ...... bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi istenebilir” hükmü öngörülmüştür. Böylesi bir isteğin ise ancak tespit davası ile mümkün olacağı tartışmasızdır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1-Dava konusu, 8990 parsel sayılı taşınmazın UYAP sistemindeki Tapu Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) üzerinden tapu bilgisi sorgulandığında taşınmazın pasif durumda olduğu görüldüğünden gittiği parsel numarasının tespiti ve gittiği parselin tedavüllü güncel tapu kaydının ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek dosyaya eklenmesi, 2-Bir kısım davalılar temyiz dilekçelerinde dava konusu satış vaadi sözleşmesine karşı iptal davası açıldığını beyan ettikleri anlaşıldığından, mahkemece ilgililere satış vaadi sözleşmesinin iptali için dava açılıp açılmadığının sorulması, dava açıldığının tespiti halinde dosyanın akıbeti ilgili mahkemeden sorularak, dava dosyasında karar verilmiş ise karar sureti (kesinleşmiş...
Noterliğinde babasına kalan taşınmaz üzerindeki miras hissesine ilişkin olarak taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, ancak babasının okur yazar olmadığı gibi konuşma ve işitme özürlü olduğunu, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/2418 E. ve 2013/1856 K. sayılı ilamı ile babasına vasi olarak atandığını, satış vaadi sözleşmesinin tercüman vasıtası ile yapılması gerektiğini, ancak davalının babasını kandırarak satışı gerçekleştirdiğini, ayrıca babasına ödeme yapılmadığını ileri sürerek satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile ... 11....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Satış Vaadi Sözleşmesinin iptali K A R A R Davacı vekili, vekil edeni ...’nin eşi ... ile ...Noterliğinin 31.10.2003 tarih 29923 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi yaparak boşanma karşılığı 324 ada 17 parseli satmayı vaad ettiğini, ancak davalı ...’nın boşanma davasına katılmaması sebebiyle verdiği satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. ...3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.6.2005 tarih 2004/60 Esas 2005/489 Karar sayılı ilamı ile şartın gerçekleşmemesi sebebiyle şarta bağlı satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 6.4.2006 tarih 2006/2342-5136 Esas ve Karar sayılı ilamı ile davaya bakmanın Aile Mahkemesinin görevinde olduğu açıklanarak bozma sevk edilmiştir....
Somut olaya gelince; birleştirilen 2006/1 esasta kayıtlı davada 20.04.1965 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanılarak davalılar miras bırakanı adına tapuda kayıtlı dokuz ayrı parseldeki 1/4 payın iptal ve tescili, bu dava ile birleştirilen 2006/153 esastaki davada ise dayanılan satış vaadi sözleşmesinin imzada sahtelik nedeniyle iptali dava edilmiştir. Birleştirilen diğer dosyalar ile açılan karşılık dava ise birbiriyle bağlantısız 24 ve 47 istimlak parselini alan taşınmazlardaki zilyetliğin tespiti ve kamulaştırma bedellerinin tahsiline ilişkindir. Görülüyor ki, zilyetliğin tespitine ilişkin davalarla gerek satış vaadi sözleşmesine dayalı davanın ve gerekse satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin davanın yek değeri ile HUMK.nun 45. maddesinin anladığı anlamda bir ilişkisi yoktur. Davaların açılmasına neden olan hadise aynı sebepten doğmamıştır....