Mahkemece, davalı şirket adına vekaleten satış vaadinde bulunan dava dışı... adlı kişiye 06.08.2001 tarih 30083 yevmiye numaralı vekaletnamenin verildiği tarihte davalı şirket satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazlarda malik olmadığından geçersiz olan satışa dayanılamayacağından söz edilerek dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Gerçekten, davalı şirket adına vekil sıfatıyla sözleşmede taraf olan...’a vekaletnamenin verildiği 06.08.2001 tarihinde davalı şirket satış vaadine konu taşınmazlarda malik değildir. Şirketin 28.02.2002 tarihinde taşınmazları adına tescil ettiği görülmektedir. Burada belirtilmesi gereken husus, satış vaadi sözleşmesine bir ayni hak olarak tapu sicilinde kayıtlı taşınmazlar ile kat mülkiyeti kütüğünde bağımsız bölüm olarak kayıtlı taşınmazlar ve henüz kadastrosu yapılmamış yerlerde mevcut zabıt defteri veya kayıt defterinde kayıtlı eski tapulu taşınmazlar konu olabileceğidir....
Mahkemece davanın kabulüne, sözleşmeye konu 3 numaralı bağımsız bölüme isabet eden arsa payının davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Borçlar Kanununun 22. maddesinden kaynaklanan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....
Davalı vekili cevabında, banka ile müvekkili arasında imzalanan genel kredi sözleşmesindeki kefil sıfatından kaynaklanan sorumluluğunun ilgili hesapların kapatılmasına bağlı olarak sona erdiğini ve buna ilişkin bankadan yazı alındığını, dava dışı takip borçlusu ve asıl borçlu olan ...’ın banka ile birden fazla kredi ilişkisinden kaynaklanan borçlarının davalının kefaletinin sona erdiği kredi sözleşmesine dayanılarak davalıdan tahsil edilmeye çalışıldığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde iş makinesinin harici satış protokülü gereğince davaya konu senedin davacı tarafından davalıya verildiği, satış sözleşmesine konu iş makinesinin gerçek sahibinin davalı değil, dava dışı ... olup harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğu, taraflarca verilenlerin iadesi gerektiği, hal böyle olunca davacının menfi tespit isteminin yerinde olduğu, tarafların satış sözleşmesinden dönerek aynı araçla ilgili kira sözleşmesi akdettiği, aracın davacı yedinde kaldığı, akabinde iş makinesinin davalıya teslim edildiği, aracın davacı tarafından kullanılması nedeniyle doğan zararın senet bedelinden mahsubu talebinin yerinde olmadığı, sözleşme konusu iş makinesinin satış protokolü ile davacıya teslim edildiği, davacının öncesinde bu sözleşmeye istinaden sonrasında ise taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesine dayalı olarak iş makinesini kullanmaya devam ettiği, davacının zilyetliğinde bir süre iş makinesinin bulunması ve kullanması satış...
HMK'nun 4/a maddesi hükmüne göre,”kiralanan taşınmazların 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra iflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere ,kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara” bakmaya görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.HMK'nunda yapılan bu yasal düzenleme ile icra hukukundan kaynaklanan tahliye davaları hariç olmak üzere kira ilişkisinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar, tarafların sıfatlarına ve miktara bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı belirtilmiştir....
MAHKEMESİ Uyuşmazlık, satım sözleşmesine konu maldaki ayıp nedeniyle tazminata ilişkindir. ....02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun ....maddesiyle ... Yasasının ....maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının ... ....... Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle ... ....... Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
MAHKEMESİ Dava, hizmet sözleşmesine konu işin özenle ifa edilmemesinden doğan zararın tazmini istemine ilişkindir. ....02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun ....maddesiyle ... Yasasının ....maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının ... ....... Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle ... ....... Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinin (a) bendinde kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görüleceği düzenleme konusu yapılmıştır. Davacı ile davalı arasındaki davaya konu temel hukuki ilişki araç kira sözleşmesi olup uyuşmazlık motorlu araç kira sözleşmesine konu kira alacağının temlikinden kaynaklandığından her türlü kira ilişkisinden doğan davalara bakma görevi de Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2019 NUMARASI : 2019/9 ESAS - 2019/591 KARAR DAVA KONUSU : SATIŞA KONU ARACIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN ONARIM BEDELİ İLE YOKSUN KALINAN ARAÇ BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ KARAR : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/9 Esas, 2019/591 Karar sayılı 25/12/2019 tarihli kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıya ait 34 XX 471 plaka sayılı 1966 model Volkswagen marka aracı 20.000,00 TL bedelle 10/08/2018 tarihli noter satış sözleşmesi ile satın aldığını ancak aracın ayıplı olduğunu, ayıbı davalıya ihbar ettiğini, ayrıca İstanbul 16....
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun .... maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir....