Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve yapılan yargılama sonucunda; davalı bankanın dava tarihi itibariyle genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan 79.826,88 TL alacağının bulunduğu, dolayısıyla davacı tarafın, davalı bankadan istirdat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibi sırasında fazla ödenen meblağın istirdadı istemine ilişkindir. İstirdada konu icra takip talebinde, genel kredi taahhütnamesi takip dayanağı olarak gösterilmiştir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının 1.000,00 TL ve 50.000,00 TL limitli iki ayrı kefaleti bulunmaktadır. Bilirkişi tarafından takip konusu borcun hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı noktasında herhangi bir araştırma yapılmamıştır....

    Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı banka ile dava dışı ... arasında ... tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkillerin ortak murisi ... ... tarihinde vefat etmiş olup müvekkillerden ... murisin ... ise kızı olmakla yasal mirasçısı olduğunu, murisin, davacı banka ile dava dışı ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefil görünüyor olması sebebiyle ...’un borcu murisin yasal mirasçılarına haksız olarak yöneltildiğini, murisin kefil olduğu genel kredi sözleşmesine konu borcun murisin ölümünden sonra ... yılında kapatıldığını, kredi borçlusu ... davacı bankadan başkaca bir kredi kullanıldığını, davacı bankanın dava dışı ... ile imzaladığı ... tarihli Genel Kredi Sözleşmesine konu borcun dava dışı ... tarafından ödenmiş olmasına rağmen murisin ölümünden sonra kullanılan krediler için kötü niyetle davaya dayanak takibi başlattığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile takibin iptaline, davacı bankanın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, icra takibine konu borcun dava dışı asıl borçlu şirkete 24/04/2018 tarihli kredi sözleşmesine dayalı olarak açılan ve kullandırılan kredilere ilişkin olduğu, davacının müteselsil kefil olarak imzaladığı 26/08/2015 tarihli kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan herhangi bir krediden kaynaklı devam eden bir borç tutarı olduğunu gösteren bir kaydın davalı tarafça ibraz edilemediği yani davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı 26/08/2015 tarihli kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan herhangi bir krediden kaynaklı devam eden bir borcun icra takibine konu edilmediği, davacı bankanın icra takibine konu alacak talebinin davalının müteselsil kefil olarak imzalamadığı dava dışı asıl borçlu şirkete 24/04/2018 tarihli kredi sözleşmesine dayalı olarak açılan ve kullandırılan kredilere ilişkin olduğu bu nedenle davacının borçtan kefaleten sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        eşit şekilde kullanıldığına dair beyanları ile davalı vekilinin payların eşitlenmesi düşüncesi ile sözleşmenin yapıldığına dair beyanı dikkate alındığında taşınmazın sataş vaadi sözleşmesine konu 500 m2'lik ksımının zilyetliğinin davacı yana devredildiği ve davalı ...’in taşınmazdaki payının tamamını 29.01.2004 tarihinde sözleşmeyi akamete uğratmak için oğlu olan diğer davalı ...’e muvazaalı olarak devrettiği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; taraflar arasında noterde düzenlenen araç satış sözleşmesine konu aracın ayıplı olması nedeniyle aracın bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, satış sözleşmesine konu ayıplı malın bedelinin iadesi ve ayıplı maldan kaynaklanan zararın tazmini isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur. Elbirliği ortaklığında amaç, bir paydaşın tasarrufu ile diğer paydaşların zarar görmemesi; bir başka anlatımla diğer paydaşların dışarıya karşı koruması olup, satış vaadine konu payın alıcı ile satıcıları başından beri iştirakçi paydaş iseler, sözleşmenin ifası sonucunda da taşınmaza iştirakçiler dışında bir başka paydaş girmeyeceği için iştirakçi paydaşlar arasındaki satışlar ve satış vaadi sözleşmeleri, hükmünü ifa eder. Elbirliği mülkiyetine (Türk Medeni Kanunu m.701) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte ortaklık çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağı yoktur....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki mal iadesi (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Finansal Kiralama Kanunu 'nun 23. ve 25. maddesi hükümlerine dayalı olarak, Finansal Kiralama Sözleşmesine konu emtianın edimini yerine getirmeyen davalıdan istirdadı istemine ilişkindir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacının fesih iradesini taşıyan ihtarname tebligatının muhatabın adresten taşındığı ve muhtarlıkta kaydı olmadığından bahisle bila ikmal iade olunduğu, gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeni ile haklı fesih koşullarının oluşmadığı ve sözleşmeye konu malların iadesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/39 Esas KARAR NO : 2021/352 DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 17/01/2020 KARAR TARİHİ : 15/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 17/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklanan borcun davalı tarafça zamanında ödenmemesi nedeniyle davalıya ihtarname gönderildiğini, buna rağmen ihtarnamede verilen 60 günlük süre içerisinde borcun ödenmediğini, bu nedenle sözleşmenin haklı feshedildiğini belirterek taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesine konu malın aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/900 Esas KARAR NO : 2021/1054 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/11/2019 KARAR TARİHİ : 09/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; ... Otel'de 05.06.2018 tarihinde saat 22.10 civarında havuz operatörü ...'nın havuz makine dairesi kontrolü sırasında dairenin su basmış olduğunu görmüş olduğunu, yapılan incelemeler sonucunda hasarın kum filtresinin patlaması sonucu meydana geldiğinin ortaya çıkmış olduğunu, ilgili kum filtresinin .... marka 1600mm özellikli olduğunun bu markaya ait makinelerin .......

                      UYAP Entegrasyonu