"İçtihat Metni"Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE Karar Yılı : 1986 Karar No : 2614 Esas Yılı : 1986 Esas No : 1280 Karar Tarihi : 17/12/986 SATIŞ VAADİ SENEDİ İLE SATIN ALINAN TAŞINMAZA, ESKİ SAHİBİNİN VERGİ BORCUNDAN DOLAYI UYGULANAN HACİZ İŞLEMİNİN KALDIRILMASI İSTEMİ İSTİHKAK DAVASINA KONU EDİLEBİLECEK NİTELİKTE OLUP, BU KONUDAKİ DAVANIN İDARİ YARGININ GÖREV ALANI DIŞINDA KALDIĞI HK....
Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra, 5 yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri, sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, davalı Nermin'e dava konusu taşınmazlarda murislerinden inti-kalen gelen hisseleri 1960 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile aldığını, Asiiye Hukuk Mahkemesinin 2001/326-2002/255 sayılı dosyasında iştirak halindeki mülkiyetin müştereğe çevrilmesine karar verilerek tapuda işlem yapıldığını, davalı Nermin ile diğer davalı Hayrettin'in bu durumu bilmelerine rağmen kendi şahsi hakkını zarara uğratmak amacıyla 1999 yılında nizalı yerler hakkında satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini belirterek tapu kayrtlarındaki davalı Nermin hisselerinin iptali ile adına tesciline ve ikinci satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğine karar verilmesini istemiştir....
Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bir satış akdi değil, ileride satım akdinin yapılacağına dair bir ön akittir. Bu haliyle ilgilisine şahsi hak sağlayan satış vaadi sözleşmesi, satış vaadi borçlusunun iflasından evvel 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddesinden yararlanılarak tapuya şerh verilip üçüncü kişilere ve bu arada müflisin masasına da ileri sürülebilir hale getirilmediğinden, ayni hak gücü taşıdığı kabul edilemez ve davacı alacaklı masada taşınmazı ayın olarak isteyemez. Bu gibi durumlarda satış vaadi alacaklısı masadan ancak taşınmazın iflas anında saptanacak değerini para alacağı olarak talep edebilir....
sebebe bağlı hukuki işlemlerden olmaları nedeniyle Seyfetttin ile davalı Kooperatif tarafından imzalanan temeldeki adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olması sebebiyle davacının geçersiz olan alacağın temliki sözleşmesine dayanarak davalı kooperatiften tapu iptal ve tescil yahut sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle zarar tazmini talebinde bulunamayacağı, davalı kooperatife davacı tarafından yapılan herhangi bir ödemede bulunmadığından bedel iadesi talep edilemeyeceği takdir ve vicdani kanısına varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 2.7.2003 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, karşı dava satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 7.10.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., biçimine uygun düzenlenmiş 10.7.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesi nedeniyle 11623 ada 25 parsel nolu taşınmazda 1/32 arsa paylı konutun tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir....
Talep, taraflar arasında imzalanmış olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalılarca haksız ve tek taraflı olarak yapılan feshinin geçersizliğinin tespiti ile taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi ve davaya konu sözleşmelerin halen yürürlükte ve ayakta olduğunun tespiti davasında, davalıların üçüncü kişi yüklenicilerle sözleşme yapmasının tedbiren durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin aynı yönde ihtiyati tedbir verilmesi talebi, 27/06/2022 tarihli ara kararı ile reddedilmiş olup, mahkemenin bu ara kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizce 13/12/2022 tarih 2022/2265- 393 E.K....
Talep, taraflar arasında imzalanmış olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalılarca haksız ve tek taraflı olarak yapılan feshinin geçersizliğinin tespiti ile taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi ve davaya konu sözleşmelerin halen yürürlükte ve ayakta olduğunun tespiti davasında, davalıların üçüncü kişi yüklenicilerle sözleşme yapmasının tedbiren durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. HMK'nın 389....
Noterliğinin 07/09/2017 tarih 17252 yevmiye numaralı, 28/07/2017 tarih 14527 yevmiye numaralı ve 29/08/2017 tarih 16882 yevmiye numaralı işlemleri ile yapılan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmede 2/3 gibi bir çoğunluk şartının olmadığını, davacılar ile müvekkili arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptal edilmesi için gerekli durumun oluşmadığını, müvekkilinin davacıların haksız ve hukuka aykırı işlemleri nedeniyle taşınmaz için yapması gereken işlemlere devam edemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İlk derece mahkemesince; "Davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 1488 nolu sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, Davacı tarafından davalı tarafa ödenen 20.200,00 TL bedelin dava tarihi olan 19/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, Keşidecisi T1, lehdarı Anka Çağdaş Kent Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. Olan 20.200,00 TL bedelli senedin davacı tüketici yönünden geçersizliğinin ve bu senet nedeni ile davalılara borçlu olmadığının tespitine, Davacının devremülk hakkının zamanında teslim edilmemesinden doğan zararlarına karşılık tazminat talebinin reddine..." karar verilmiş, karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir. Dava, devre mülk sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, iptali, senet iptali, borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı tarafça istinaf edilmiştir....
Noterliğince re'sen düzenlenen 29/03/1983 tarih ve 6183 yevmiye nolu satış vaadi senedi ile kocası Mehmet Sadık Keskiner'den kendisine intikal edecek olan hissesinin tamamını oğlu Bekir Yaşar Keskiner'e satış vaadi bedelinin tamamını almak suret ile satış vaadinde bulunduğunu, bu satiş vaadi senedinin; annesi Fatma Keskiner ile oğlu Bekir Yaşar Keskiner arasında diğer mirasçılardan mal kaçırmak maksadı ile yapıldığını, gerçekte böyle bir yer satılmadığını ve satış bedelinin annesine ödenmediğini, bu nedenle yapılan bu sözleşmenin muris muvazaası ile malül bulunduğundan; bu satış vaadi sözleşmesinin iptali için Osmaniye Mahkemelerinde iptal davasının ikame edeceğini, Osmaniye 1....