Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

05.02.2003 tarihinde imar planı içerisine alındığından bu tarihe kırk sekiz ay ve bunun da üzerine iki yıl eklenmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın en son teslim tarihinin 05.02.2009 olarak ortaya çıktığı, davacının ancak bu tarihten sonra kira tazminatı talebinde bulunabileceği, dava tarihine kadarki süre ve rayiç kira bedelleri nazara alındığında davacının davalı ...’... 5.532,00 TL kira tazminatı isteyebileceği, diğer davalı kooperatifin ise davacıyla arasında sözleşme ilişkisi ve davada taraf sıfatının bulunmadığı, manevi tazminat istemi bakımından ise yasal koşulların oluşmadığı'' gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 5.532,00 TL kira tazminatı alacağının (1.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz, 4.532,00 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalı ...'...

    Dava, taşınmazın geç tesliminden kaynaklanan kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, hüküm Tüketici Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinden verilmiştir. Uyuşmazlığın bu hali ile temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait olması nedeniyle, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 6.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mah.sıfatı ile) Dava, taşınmazın geç tesliminden kaynaklanan kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, hüküm Tüketici Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinden verilmiştir. Uyuşmazlığın bu hali ile temyiz inceleme görevi dairemize ait olmayıp, Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait olması nedeniyle, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE 6.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dolayısıyla eksik işler bakımından yapılması gereken bir ayıp ihbarı söz konusu olmadığından müvekkilimize karşı yöneltilen davada “hak düşümü süresi geçmiş olmasına rağmen müvekkilimiz tarafından bu savunmanın yapılmadığı” şeklinde bir iddia ileri sürülemez.Bu bakımdan da yerel Mahkemenin gerekçeli kararında yazılı olan “…tüketicinin,malın tesliminden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlü olması sebebiyle açık ayıplar yönüyle zamanaşımı definde bulunmamış olduğundan bu istemi yönüyle üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemiş ve ihbar olunanın durumunu ağırlaştırmış…” olduğu gerekçesi yerinde değildir. 4- Kira kaybı zararı ile ilgili olarak; Taraflar arasındaki inşaat sözleşmesi gereğince müvekkile verilmesi gereken 4.katta 2 daire ve 5.katta 2 daire olmak üzere 4 dairenin geç tesliminden kaynaklanan kira bedellerinin tahsilini talep etmiştik. Bilirkişi tarafından söz konusu dört dairenin 3 ay geç teslimi nedeniyle aylık 600....

        Somut olayda, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi niteliğindeki sözleşme, adi yazılı şekilde düzenlendiğinden geçersiz olmakla birlikte,davacı tarafından feshinin talep edilmediği, Yüksek Yargıtay emsal kararlarında vurgulandığı üzere resmi şekil şartına uyulmadan yazılı olarak yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı geç teslimden kaynaklı kira bedelinin talep edilmesi mümkün olmayıp ancak sözleşmenin feshinin talep edilmesi halinde sebepsiz zenginleşme ilkelerine göre verilenin iadesi istenebileceğinden, resmi nitelikli geçerlilik şartına uygun yapılmayan taşınmaz satışında kira tazminatı kararı verilemez. O nedenle davalı istinaf talebinde haklıdır. Bu değerlendirmeler doğrultusunda; davalının istinaf talebinin kabulüne, HMK m.353/1- b-2 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        İSPAT YÜKÜKİRA ALACAĞI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 270 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.6.2004 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 6.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalı şirkete 1994 yılında maliki bulunduğu otele 8 yıllığına kiraya verdiğini, yıllık kira bedelinin 12.000 USD olduğunu, bu bedelin ödenmediğini ileri sürerek 1995-2002 yıllarına ait kira bedelinin tahsilini, ayrıca geç teslimden dolayı kullanım bedelini ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şarta hükmedilmesini talep etmiştir....

          Noterliği'nin 16.06.2005 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ve 16.06.2005 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesi ile 56.000.-TL'ye dükkan satın aldığını, sözleşmede dükkanın 80 m² olduğu belirtilmesine rağmen, teslim edilen taşınmazın 63,09 m² olduğunu, davalının ayıplı mal teslim ettiğini, eksik teslim edilen 17 m²'nin şimdilik 9.000.-TL'sinin ticari temerrüt faizi ile yine sözleşmede dükkanın 30.06.2008'de teslim edileceği belirtilmesine rağmen fiilen geç tesliminden kaynaklanan kira kaybının şimdilik 1.000.-TL'sinin 30.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YÜKLENİCİDEN İŞYERİ ALIMINA DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre müvekkiline isabet eden dairelerin en geç 01.12.2009 tarihinde tamamlanmış olarak teslimi gerektiğini, gecikme olması durumunda aylık 3.000,00 TL üzerinden kira bedeli ödeneceğini, müvekkiline isabet eden iki dairenin süresinde teslim edilmediğini, her daire için aylık 1.000,00 TL kira alacağının tahsili için başlattıkları takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya dairesini teslim alması konusunda bildirimde bulunulduğu halde teslim almadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                Vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, teslim süresi içerisinde ortaya çıkan geçici hukuki imkansızlık halinin söz konusu olduğunu, bu nedenle geç teslimden söz edilemeyeceğini, yeni ilçe kurulması ne sınırların yeniden belirlenmesi nedeniyle resmi işlerde aksamaların olduğunu, kabul etmemek kaydıyla birlikte raporda tespit edilen kira bedellerinin fahiş olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı geç teslim nedeniyle kira tazminatı isteğine ilişkindir. 27/11/2012 tarihli noterden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satılan 26 numaralı bağımsız bölümün 18/10/2016 tarihinde teslim tutanağı ile fiilen tesliminin yapıldığı anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu