Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 13/05/2015 tarihli 13273 yevmiye nolu sözleşme ile davacının davalıdan 34 XX 715 plakalı aracı 34.542,00 TL'ye satın aldığı, aracın davalı tarafından belirtilen özelliklere sahip olmadığı, ayıplı olduğu belirtildiği, davalının davacıyı dava konusu araçtaki hasarlar yönünden yanılttığı iddiasının, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre satın alınan aracın rayiç değerinin satın alma değerinden yüksek olması, fiyattaki ucuzluğun aracın daha önceki yapmış olduğu kazalardan dolayı uğradığı kayba uygun olması, ayıpsız aracın da satın alınan bedelden alınmasının hayatın olağan akışına da aykırı bulunması sebebiyle de davacının davasını ispatlayamadığı" gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ : Davacı vekili 04.12.2019 tarihli istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir....

Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere ve Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlere saldırı halinde manevi bir zarar, başka bir ifade ile kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmeden söz edilir. Anılan yasa hükmüne göre koruma altına alınan bu haklar, kişisel varlıkların korunması için bireylere tanınan hayat, sıhhat, ad, şeref, mesleki ve ticari haysiyet gibi çok önemli, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklardır. Dava konusu olayda ise, satın aldığı dairenin ayıplı olması nedeniyle, davacının kişisel haklarının zarara uğradığı kabul edilemeyeceğinden, manevi tazminatın koşulları bulunmamaktadır....

    Tüketici Mahkemesinin 2016/78 Esas, 2018/646 Karar sayılı ve 16/11/2018 tarihli kararı ile; " davacının 31/08/2015 tarihinde davalı şirketten 95.410,00 TL bedel karşılığında Citroen marka 2015 model araç satın aldığı, 06/09/2015 tarihinde söz konusu araç ile trafik kazası meydana geldiği, davacının kaza esnasında yaralanması nedeniyle hava yastığı sisteminin hatalı olduğu iddiasıyla 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin mahkememize dava açıldığı, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında hava yastığı sisteminin hatalı veya ayıplı olmadığının açıkça belirlendiği, kimyager bilirkişinin dahil olduğu bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen kök raporda hava yastığı sisteminin çalıştığı ve ayıplı olmadığı belirtilmekle birlikte sonuç kısmında hatalı olarak hukuki görüş bildirildiği, çelişkilerin giderilmesi için alınan ek bilirkişi raporunda dava konusu aracın hava yastığı sisteminin hatalı veya ayıplı olmadığı ve davalının muadil araçlara göre kusurunun bulunmadığının bir...

    D.iş dosyası ile dava konusu araçta tespit yaptırılmış ve aracın ayıplı olduğunun davacının zararının olduğunun ortaya çıktığını, davacının ayıplı ürün nedeniyle zarara uğradığını, alınan rapor üzerine davacı tarafından arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davanın açılmadan evvel davalı şirketin aracı satan personeli ... beyin davacı şirket yetkilisi ...'...

      Yapılan bilirkişi incelemesinde üründe anakart arızasının bulunduğu ve üretimden kaynaklı gizli ayıp teşkil ettiği bildirilmiş, mahkemece bu doğrultuda davanın kabulüne karar verilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 13. maddesinde ... süresinin malın teslimi ile başlayacağı, satıcının ... belgesi kapsamındaki malların bu süre içerisinde arızalanması halinde malı hiçbir ücret talep etmeden tamir etmekle yükümlü olduğu, 4. maddesinde ise ayıplı maldan sorumluluğun, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ayıbın tüketiciden sağlayıcının ağır kusuru veya hilesi ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinin işlemeyeceği açıkça düzenlenmiştir. 1.6.2009 tarihinde satın alınan televizyonun tesliminden itibaren yaklaşık 3 yılın hitamında ve ... süresi dolduktan sonra arızalanması ve ayıbın hile ile gizlendiği de ileri sürülüp ispatlanmamış olması karşısında davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne hükmedilmesi usul...

        Koltuk Evi isimli mobilyacıdan 26.11.2011 tarihinde 4.000,00 TL bedelli ... cinsi yatak odası takımı, şifonyer ve puf satın aldığını, ürünlerde geldiği günden itibaren bozulmalar ve dökülmeler olup beklenen faydanın sağlanamadığını, 30 gün içinde servise başvurduğunu, servisin 2 defa gelmesine rağmen arızanın giderilemediğini, sonrasında servisin ilgilenmediğini, Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, heyetin onarımla giderilmesine karar verdiğini, ancak davalının onarım yapmadığını, 14.2.2014 tarihli ihtar ile de ayıplı mal bedelinin ödenmesini istediğini, ancak ihtara cevap alamadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak malın davalıya iadesi ile 4.000,00 TL'nin ödeme tarihinden yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, husumet yokluğundan davanın reddini dilemiş, davaya dahil edilen ... Mobilya Sanayi ve Tic....

          K A R A R Davacı, 08.12.2014 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, aracı aldıktan 10 gün sonra otomobilin ön ve arka kısmından ses geldiğini farkettiğini, servisçe yapılan müdahaleye rağmen aracın arka kısmından halen ses gelmekte olduğunu, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini dilemiştir. Davalı, ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile usuli ve esasa ilişkin gerekçelere dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; açılan davanın kabulü ile dava konusu aracın aynı teknik özellikleri taşıyan ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacının temyiz eden davalıdan satın almış olduğu otomobilin ayıplı olması iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişimi talebine ilişkindir....

            K A R A R Davacı şirket, davalının, kendilerinden satın almış olduğu bilgisayarın ayıplı olduğunu iddia ederek, Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, Hakem Heyetince davalı tüketicinin başvurusu kabul edilerek, bilgisayarın yenisi ile değiştirilmesine karar verildiğini, oysa ki ürünün ayıplı olmadığını ileri sürerek, 7.5.2007 tarihli Hakem Heyeti Kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiş, bu dosya ile birleştirilen davada ise, davalıdan (asıl davanın davacısı) 26.1.2007 tarihinde satın aldığı bilgisayarın LSD ekranının çatladığını, ürünün ayıplı olduğunu belirterek, satış bedeli olarak ... olduğu 2.650,75 YTL’nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/43 Esas, 2021/4 Karar sayılı ve 15/01/2021 tarihli kararı ile; " Davacı Faiz Atıcı'nın davalı şirketten 27/01/2016 tarihinde 945,00 TL bedelle 10089 adet domates fidanı satın almış olduğu, satış bedelinin toplamda 50.510,00 TL olduğu, satılan malın davacıya teslim edildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur....

              Bu kapsamda somut olayda; davacıya kendi alıcıları tarafından 04.07.2014 tarihinden itibaren değişik tarihlerde ürünlerin ayıplı olduğu bildirilmiş olup, davalı tarafından dava konusu 19 adet ürün hakkında 16.07.2014 tarihinde analiz raporu düzenlendiği, analiz raporunda da müşteri şikayet tarihi 09.07.2014 tarihi olarak belirtildiğine göre, davacı tarafça ayıp iddiasına dayalı olarak süresinde ayıp ihbarının yapıldığının kabulü gerekmekte olup, davalı vekilinin ayıp ihbarının bulunmadığı ve süresinde olmadığı yönünde ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacı tarafça ayıplı olduğu iddiasıyla iade edilen ürünlerin 19 adet olduğu, 3 ürünün ayıplı olduğunun davalının düzenlediği analiz raporuyla da kabul edildiği sabittir. Davacı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen 19 adet ürün 25.07.2014 tarihli iade faturası ekinde davalıya iade edilerek teslim edilmiş olup, davalı tarafça davacının 25.07.2014 tarihli iade faturasına yasal süresinde itiraz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu