WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, satıcının ayıplı mal satışına karşı tekeffülü hükümlerinden kaynaklanmaktadır. TTK'nun 25/3 maddesine göre; "ticari satışlarda, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise, alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse, alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarının muhafaza için keyfiyeti bu müddet içerisinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde BK'nun 198. maddesinin 2.ve 3. fıkraları tatbik olunur." Somut olayda dava konusu aracın fazla ses ve toz aldığı ve süspansiyon sisteminin yetersiz olduğu iddiasıyla dava açılmış ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda bunların gizli ayıp olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir. Ayrıca aracın kamyonetten minibüs haline çevrildiği şeklinde görüş bildirilmiştir....

    Somut olayda; davanın Davacıya ait ... plakalı aracın koltuklarının dizayn edilmesi mahiyetinde sözlü kurulan eser sözleşmesi kapsamında yapılan işlemlerin ayıplı olduğu iddiası ile tazminat talebine ilişkin olduğu, eser sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıkların mutlak ticari dava olmadığı. ... tarafından mahkememize gönderilen yazı cevabında davacının 16.11.2022 tarihi itibariyle basit usule tabi gelir unsurları ile gayrimenkul sermaye iradı nedeniyle gelir vergisi mükellefiyetinin bulunduğu ve ... tarafından mahkememize gönderilen yazı cevabında 01.01.2023 tarihinden itibaren "... - Motorlu Taşıtların Koltuk ve Döşemelerinin Bakım ve Onarımı ve .......

      İcra Dairesi’nin 2008/9058 takip sayılı dosyasında yapılan 02/12/2008 tarihli hacizde 1 adet üçlü, 1 adet ikili, 2 adet tekli koltuklardan oluşan bir koltuk takımının haczedilerek Mesut Göksu’ya yediemin olarak bırakıldığının anlaşılması karşısında; anılan dosyalarda hacze konu olan klima ve koltuk takımı ile, suça konu mahcuzların aynı eşyalar olup olmadığı hususu araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere ile 2008/5674 numaralı takip dosyasında, İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere ile 2014/7999 numaralı takip dosyasında ve İstanbul 11....

        - K A R A R - Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine Dairemizin 11.02.2010 tarihli kararı ile onanmış olup, bu karara karşı davacının karar düzeltme istemi ile yeniden yapılan yargılama sonucu; Davacının iddiasına dayanak yaptığı ... 6.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/745 Esas sayılı dava dosyasının taraflarının iş bu dava dosyasının tarafları ile aynı olduğu, konusunun ise davacının davalıdan satın aldığı ve bir miktar ödeme yaptığı parkelerin ayıplı olup, bu nedenle uğradığı zarar (parkelerin döşenmesi ve parkelerin sökülmesinden dolayı sarf edilen malzeme ve işçilik bedeli) tahsili isteminden kaynaklandığı, yapılan yargılama sonucunda parkelerin ayıplı olup, uğranılan zarardan parkelerin odun olarak değerlendirilmesinden elde edilen meblağ düşüldükten sonra bakiye miktarın tahsiline dair verilen 19.10.2004 tarihli verilen kararın Dairemizin 27.02.2006 gün, 2005/5157 Esas 2006/1892 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır....

          Somut olayda davacının, 2 adet koltuk, 1 adet puf, 1 adet baza, yatak, başlık, 1 adet yatak odası takımı, 2 adet komidin, 1 adet masa, 6 adet sandalye, 1 adet tv ünitesini nakit ve peşin olarak satın aldığını, ancak ürünlerin ayıplı olduğunu tespit ettiğini, bunun üzerine firmaya 30 günlük yasal süresi içerisinde ihtarname göndermesine rağmen firmadan olumlu bir sonuç almadığını belirterek ayıplı ürün bedellerinin tahsilini talep ettiği uyuşmazlıkta, davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalının ise “satıcı” konumunda olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, 4077 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

            Davalı vekili, davacıya teslim edilen makinanın ayıplı olmadığını, meydana gelen arızaların kullanımdan kaynaklandığını, davalının servis hizmetini kusursuz yerine getiridiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, dava konusu fotokopi makinasının 25.02.2011’de satın alındığı, ayıpla ilgili ilk ihtarnamenin 20.10.2014 tarihinde gönderildiği, bu süreç içinde davacının rutin bakımlar dışında malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı herhangi bir servis hizmeti almadığı, yaklaşık dört yılın sonunda meydana gelen arızaların kaynağının ayıplı üretim olmayıp makinanın kullanım ömrü ile ilgili olduğu, makinanın ayıplı olduğu iddiasının ispatlanamadığı, taraflar arasındaki sözleşmede makinanın kullanım ömrünün dolmasıyla ilgili olarak yeni veya indirimli makine verileceğine dair bir hüküm de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

              Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacıya ait araca davalı ------- tarafından servis hizmeti sağlanırken hatalı tamir yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu nedenle araçta hasar ve değer kaybı oluşup oluşmadığı, davacının araçtan mahrum kalma zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise bu zararlardan davalıların sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının ne olduğu noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifa edildiği iddiasına dayalı tazminat davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: Eser sözleşmesinde ayıp sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 475. Maddesindeki "- Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme. 2....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan koltuk takımı, yemek odası takımı, mutfak masası ve 4 sandalyeyi 4.500,00 YTL bedelle satın aldığını, ürünlerin ayıplı olduğunu, davalıya başvurduğu halde gereğinin yapılmadığını, hakem heyetinin lehine karar verdiğini ileri sürerek ürünlerin davalıya iadesi ile ödediği bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                  Emlak Şirketi'nin isminin yazılmış olduğu bu durumun maddi hata niteliğinde olduğu ve mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğunun anlaşılması nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. 2-Her ne kadar mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi' nin görevli olduğu belirtilmiş ise de; Somut uyuşmazlık, davalı müteahhit tarafından yapılan sitede eksik ve ayıplı işler bulunduğu iddiasına dayalı ifaya izin verilmesi yani eksik ve ayıplı işlerin kendileri tarafından tamamlanmasına izin verilmesi ve bedelinin davalıdan tazmini isteminden kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin dava tarihi olan 11.04.2014 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür....

                    K A R A R Davacı, 30.3.2005 tarihli taksitli satış sözleşmesi ile satın aldığı yatak, baza ve koltuk takımının en geç 19.4.2005 tarihinde teslim edileceğinin kararlaştırılmasına rağmen teslim edilmediğini, 11.5.2005 tarihli ihtarla sözleşmeden döndüğünü bildirdiğini, bu aşamadan sonra davalının malları teslim etmeye hazır olduğunu beyan etmiş ise de almak istediği ürünlere aradan geçen zaman itibariyle ihtiyacı kalmadığını ileri sürerek satış sözleşmesinin iptaline, ödediği satış bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmede yazılı tarihte ürünleri teslime hazır halde tuttukları halde davacının yazlığını satacağından bahisle teslimin geciktirilmesini istemesi üzerine teslim için davacıdan talimat beklediklerini, sürenin dolmasından sonra davacının artık ürünlere ihtiyacı kalmadığını bildirerek kötü niyetli olarak teslimi kabul etmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu