Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar davacılara ait 2/3 payın 250 000 USD ye davalıya satımı için 24.3.2004 tarihli harici sözleşme ile anlaşmış iseler de, 15.4.2004 tarihinde yapılan tapu devrinde sadece 200.000,00 YTL ye satımın gerçekleştiği, davacıların da satım bedeli olarak sadece 200 000 YTL aldıklarını kabul ettikleri, açılan şufa davasında satım bedelinin 200.000,00 YTL olduğunun kabul edilerek mahkemece harç ve masraflar 2009/3588-9229 ile 203 000 YTL nin şufa bedeli olarak ödenmesine karar verildiği görülmektedir. Davalı, satım bedeli olarak 250 000 USD ödediğini, tapudaki bedelin kasten düşük gösterildiğini ileri sürerek aradaki farkın tahsili için davaya konu icra takibini yaptığını bildirmektedir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; kimse kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunamaz. Davalı, tapuda gösterdiği bedel üzerinden yapılan satımın sonuçlarına katlanmak zorundadır....

    Davacı,satım bedeli olarak 28.000 YTL ödediğini,tapudaki bedelin kasten düşük gösterildiğini ileri sürerek satış bedeli ve tapuda yapılan harcama bedelinin tahsilini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de;Kimse kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunamaz.davacı,tapuda gösterdiği bedel üzerinden yapılan satımın sonuçlarına katlanmak zorundadır.Hal böyle olunca mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir. 2-Bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 2.bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Hukuki niteliği itibariyle, Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi dolasıyla, feshin haksız olduğunun tespiti, teminat mektubunun iadesi, sözleşmenin feshin tarihinden itibaren teminat tutarına faiz işletilerek davalıdan tahsili, sözleşmenin feshi dolasıyla kar kaybı, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, hak ediş bedelinin tazminine ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat isteminin şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir. 6100 Sayılı HMK.'nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar....

        Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin aynen iadesi veya bedelleri ile nişan masraflarının, faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili, karşı davadan ....500 TL maddi ....000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü, karşı davada ise maddi tazminat talebinin kabulü, manevi tazminat talebinin reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı(k.davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyelerinin aynen iadesi veya bedelinin ve nişan masraflarının davalıdan tahsili istenilmiştir. Karşı davada ise; haklı neden yokken nişanın bozulması dolayısıyla ....000 TL manevi tazminat, ....500 TL maddi tazminat talep edilmiştir....

          Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10. maddesi gereğince manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.Mahkemece, davacının maddi tazminata ilişkin talebi tümden, manevi tazminata ilişkin talebi ise kısmen reddedilmiştir. Bu durumda; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. ve 10. maddesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına reddedilen maddi ve manevi tazminat davaları için ayrı ayrı olmak üzere vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı vekili yararına tek kalem halinde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

            Dava, araç satış sözleşmesi nedeni ile ayıplı maldan kaynaklı sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacının davalı firmadan 49.867,80 TL bedelle Hyundai İ20 2016 model aracı 24/05/2016 tarihinde sıfır olarak satın aldığı, 17/11/2016 tarihinde davacının davalıya ihtarname göndererek aracın tavanındaki lekeler ve boya kalınlığının yüksek olması, kaputta sökülme ve lokal boya olması nedeni ile ödediği bedelin iadesini talep ettiği anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 16.4.2008 tarihinde ...-... Alt Gelir Gurubu konut projesi kapsamında gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladıklarını, teslim süresinin 24 ay olarak kararlaştırıldığını, ancak taşınmazın süresi dolduktan sonra 11.10.2010 tarihinde teslim edildiğini ileri sürerek,geç teslim nedeniyle kira kaybı bedeli olarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000 TL tazminatın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, satımın dar gelirlileri daire sahibi yapmaya yönelik olduğunu, bu nedenle taksitlerin de daire tesliminden sonra başladığını, geç teslimin ve davacının hak kaybının söz konusu olmadığını savunmuş ve davanın reddini dilemiştir....

              Manevi tazminat bir olay sebebiyle duyulan manevi üzüntü ve zararın mümkün olduğu ölçüde giderilmesidir. Amaç, zarara uğrayanda bir huzur hissi vermektir. Bu nedenle manevi tazminat ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır.5 yıldızlı otelde konaklayacakları taahhüdü nedeniyle paket tur sözleşmesi imzalayan,bu hususta yakın arkadaşlarını da sözleşme yapmaları için ikna eden ve tatil için kısa bir süre kala davalının taahhüdüne uymayıp 4 yıldızlı tesiste rezervasyon yapması nedeniyle başka bir yerde tatil yapmak zorunda kalan davacıların manevi olarak üzüntü ve sıkıntı yaşadıklarının kabulü gerekir....

                Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, sözleşmenin feshine; 5.843,43 ...nun faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle, düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda; devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin yapı kullanım izninin bulunmadığını belirterek; sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin bakiye yıllara isabet eden tutarının iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Mahkemece, davacının sözleşmeyi ileriye etkili olarak feshetme hakkının bulunduğu gerekçesi ile, bakiye dönem için ödenen paranın iadesine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki 2.7.2006 tarihli sözleşmede; sözleşme bedelinin 11.430 ... olduğu yazılıdır....

                  Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine ve fakat bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, diğer davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm her iki davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... 17.6.2014 tarihli usulüne uygun verilmiş dilekçe ile temyizden feragat ettiğini beyan etmiş olmakla bu davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi, bedelin iadesi ve tazminat istemine ilişkin olup, hakkında ret kararı verilen ve davada kendisini vekil ile temsil eden davalı ... lehine dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ... uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, mahkemece davanın terditli olarak açılması nedeniyle arsa sahibi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....

                    UYAP Entegrasyonu