Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı kooperatif tarafından davacı aleyhine 10.800,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davacı tarafça 2.000,00 TL değer gösterilerek menfi tesbit davası açıldığı ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Menfi tesbit davasına konu icra takibinde alacak miktarı 10.800,00 TL olduğuna göre, mahkemece davacı tarafa işbu menfi tesbit davasını icra takibinin 2.000,00 TL lik kısmına mı, yoksa takibin tamamına mı hasrettiği hususunun açıklattırılması, şayet davacı tarafın talebi alacağın tamamına yönelik ise Harçlar Kanunu'nun 28 ve devamı maddelerince eksik harcın tamamlattırılması ve buna göre de görev hususunun düşünülmesi, şayet davacı menfi tesbit davasını alacağın 2.000,00 TL lik kısmına hasreder ise taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak buna göre hüküm tesisi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davalı tarafından davacı aleyhine 12/09/2014 tarihinde başlatılan ilamsız takibin, davacının süresi içinde ödeme emrine itirazı üzerine 26/09/2014 tarihi itibariyle durduğu, davacının, henüz davalı alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılmasını beklemeden menfi tespit istemiyle 23/10/2014 tarihi itibariyle eldeki bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar,itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davanın davalısı Nedret vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle menfi tespit davasının davacıları vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı (birleşen davanın davacısı) ... Elektrik A.Ş lehine hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.5 .2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/05/2018 NUMARASI : 2016/1218 ESAS, 2018/349 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat|Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit davasında verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Şükrü Hanlı Baydın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı T3 arasında davalının bilerek yanıltması ile müteahhit sıfatı ile üstlendiğini iddia ettiği İstanbul ili, Sancaktepe ilçesi, Samandıra Mahallesi, Hamam Arkası mevkiinde kain 7790 ada, 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde Bengisu Riviera adlı sitede inşa edeceği yapıdaki 11 nolu 4+1 daire 130 m² net 160 m² brüt dairenin 305.000 TL bedelle 20.01.2015 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi ile satışının yapıldığı...
Mahkememizce davanın nitelendirilmesi resen yapılarak, davacının, davalı alacaklı ... hakkında açtığı dava ile diğer davalılar hakkında açtığı davanın farklı hukuki nedenlere dayandığı, davalı ... hakkında açılan davanın İİK 89/3 maddesinde düzenlenen menfi tespit istemi olduğu zira davacı ile bu kişi arasındaki hukuki ilişkinin icra takibi kapsamında yollanan haciz ihbarnamelerine dayandığı ve bu kapsamdaki menfi tespit isteminin de İİK nın 89/3 maddesi ile özel olarak düzenlendiği açıktır. Anayasa Mahkemesi'nin 1999/7 Esas, 1999/31 K sayılı 13/07/1999 tarihli ve 26/10/2000 yayın tarihli kararında işaret edildiği üzere; İİK nın anılan özel hükümleri kendisine ihbarname yollanan üçüncü kişiye ,İİK 72 anlamında, borçluya karşı menfi tespit isteminde bulunma imkanı tanırken, alacaklıya karşı bu davanın açılmasına cevaz vermemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 07/11/2014 NUMARASI : 2014/241-2014/437 Taraflar arasındaki menfi tespit davasında Antalya 6. İş Mahkemesi ile Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İş Mahkemesi'nce, davaya bakma görevinin 6183 sayılı Kanunun 79 ve 5521 sayılı Kanunun 1 ve 6100 sayılı Kanunun 1. maddeleri uyarınca genel mahkemelere ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, açılan davada 5510 sayılı Kanunun 88/19. maddesi gereğince iş mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/12/2014 NUMARASI : 2014/266-2014/615 Taraflar arasındaki menfi tespit davasında Antalya 6. İş Mahkemesi ile Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; - K A R A R - Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İş Mahkemesi'nce, davaya bakma görevinin 6183 sayılı Kanunun 79 ve 5521 sayılı Kanunun 1 ve 6100 sayılı Kanunun 1. maddeleri uyarınca genel mahkemelere ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, açılan davada 5510 sayılı Kanunun 88/19 maddesi gereğince iş mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/186 Esas KARAR NO : 2022/174 DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/03/2022 KARAR TARİHİ : 22/03/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya karşı kooperatif hukukundan ve kooperatif genel kurulunda alınan kararlardan dolayı sair ödeme ve ek ödeme yükümlülüklerinden kaynaklı fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava menfi tespit isteminden ibarettir....
Mahkemece, alacaklının borçlu aleyhine zamanaşımına uğramış bono ile ilamsız icra takibine başladığı, borçlunun ödeme ve zamanaşımı defi nedeniyle takibin durduğu, borçlunun mahkemeye ödeme ve zamanaşımı nedeniyle menfi tespit davası açtığı, alacaklının ise bu dosya ile birleşen davasında borçlunun itirazının iptali ve takibin devamı için talepte bulunduğu, bu suretle borçlunun ödeme savunmasını itirazın iptali davasında yapma imkanına sahip olduğu, bedelin ödenmesi isteminden kaçınma hakkı da bulunduğu, mükerrer takip yapılmadığı, hukuki yararın dava şartı olup, mahkemece re’sen değerlendirilebileceği, bu suretle senedin ödeme nedeniyle bedelsiz kaldığı ve zamanaşımına uğradığı iddiasıyla davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığından davanın reddine, birleştirilen davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, hüküm davacı (borçlu) vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, menfi tespit talebinin kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların 28.09.2010 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, anlaşma ve protokol doğrultusunda erkeğin çocuk için aylık 800 TL iştirak nafakası ve 50.000 TL maddi tazminat ödemesinin hüküm altına alındığı, davalı kadının iştirak nafakası ve maddi tazminatın ödenmediğinden bahisle 08.07.2014 tarihinde ilamlı icra takibinde bulunması üzerine davacı erkeğin borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır....