Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dışı Mehmet Balaban ile davalıların murisine vekaleten İbrahim Karagöz arasında, 1326 sayılı parselde murise intikal edecek paylar konusunda 16/11/1998 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, Mehmet Balaban'ın da kendisine vadedilen taşınmaz paylarını 28/09/2009 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı T1 satmayı vadettiği, sözleşmeye konu taşınmazların davacıya tapuda satış ve devrinin gerçekleşmediği, sonrasında Serik 1.Sulh Hukuk Mahkemesinde 2006/238 sayılı dosya ile açılan ortaklığın giderilmesi davası neticesinde sözleşmeye konu taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verildiği, kararın kesinleşmesini müteakip aynı mahkemenin 2017/9 Satış sayılı dosyası ile taşınmazların ihale yollu satışının gerçekleştirildiği ve maliklere payları nispetince satış bedelinin ödendiği hususları uyuşmazlık dışıdır....

İleri Sürülen İstinaf Sebepleri; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; satış işlemlerinin durdurulmasına yönelik taşınmazın dava konusu olduğunu, önalım davası ayni hakka yönelik olup müvekkilinin mülkiyet hakkını ilgilendirdiğini, taşınmazın Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu'nun 2020/26 satış sayılı dosyasında cebren satılması halinde müvekkilinin önalım hakkının engellenmiş olacağını, ayni hak olan mülkiyet hakkının mutlak korunması gerektiğini, taşınmazın satılması halinde davalının payı kalmayacağından önalım davası sonucunun beklenmesi gerektiğini, satış işleminin durdurulmasında müvekkilinin hukuki yararı bulunduğunu belirterek mahkemenin 22.09.2021 tarihli, Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu’nun 2020/26 satış sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın satış işlemlerinin durdurulması taleplerinin reddine yönelik ara kararın kaldırılmasına, Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu’nun 2020/26 satış sayılı dosyasında satış işlemlerinin önalım davası kesinleşene...

şerhlere yer verilmediğini, satış ilanının tapudaki tüm ilgililere tebliğ edilmediğini, ihalede aynı ilanla iki taşınmazın satışa çıkarıldığından satış bedelinin İİK'nın 129. maddesindeki bedele ulaşıp ulaşmadığının irdelenmesinin gerektiğini, taşınmazın kıymet takdirinin usule uygun olmadığını, bu nedenlerle Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2019/67 Tal. sayılı dosyasından 26/04/2021 tarihinde yapılan ihalenin feshine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....

satış gününde alıcı çıkmadığından ihalenin gerçekleştirilemediği, bunun üzerine 6183 sayılı yasanın 96. maddesi gereğince satış işlemlerine devam edildiği, bu maddeye göre yapılacak olan satış ile ilgili yedi günlük ilanın davalı müdürlükçe yapıldığı, bu maddeye göre satış işlemlerine devam edilmesi halinde yasada borçluya satış ilanı tebliği zorunluluğunun bulunmadığı, buna rağmen hazırlanan satış ilanının borçluya tebliğe çıkartıldığı, davacı tarafça usulsüz olduğu iddia edilen satış ilanının bu satış ilanı olduğu ve aynı konutta oturan kardeşi imzasına 16/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ işleminin bir an için usulsüz olduğu kabul edilse dahi, 6183 sayılı yasanın 96. maddesi gereğince satış işlemlerine devam edilmesi durumunda borçluya satış ilanı tebliği zorunluluğu bulunmadığından, bu durumun ihalenin feshini gerektirmeyeceği, bunun dışında ihalenin feshini gerektirir bir sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinde bir...

Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olayda mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesine rağmen satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının kararda gösterilmemesi ve karar tarihi itibariyle Harçlar Yasası Genel Tebliğinin (1) Sayılı Tarifesine göre, taşınmazların satış bedeli üzerinden “binde 11,38” nispi karar harcı alınması gerekirken, yazılı şekilde “binde 9,9” oranında harcın tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı vasisi, ...’ın 3 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını 02.06.2008 tarihinde dava dışı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini,...un da temlik aldığı payı davalı ...’ya devrettiğini, Ali’nin temlik tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığını, kendisine satış bedelinin de ödenmediğini, ayrıca davalı ...’ın ...’ın mirasbırakanı ...’ı kandırarak aldığı vekaletname ile 3 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, ...’nın da temlik aldığı payları davalı ...’e devrettiğini, satış bedelinin mirasbırakana verilmediği gibi vekâletname ve satış tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olmadığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline, olmadığı takdirde satış bedelinin vekilden tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında ...’ın ölümü ile davaya mirasçıları...

      -K A R A R- Şikayetçi vekili, Kilis İcra Müdürlüğü'nün 2012/18 E. sayılı dosyasında hazırlanan sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan alacaklı bankanın, hacizden sonra ön satış avansı yatırmak suretiyle satış talebinde bulunduğunu, ancak daha sonra satış talebini yenilemediği gibi kıymet takdirinin de yapılmayıp satış avansının da tamamlattırılmadığını, bu nedenle haciz ve satış talebinin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile şikayet olunan bankaya düşen payın müvekkiline ödenmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkili tarafından haciz tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde satış talep edilerek satış avansının yatırıldığını, bakiye satış avansının her zaman tamamlattırılmasının mümkün olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; ihalenin feshini talep eden şikayetçi müflis şirketin şikayet dilekçesinde usulsüz tebligat olgusuna dayanmış ise de hangi tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ayrıca ve açıkça belirtilmediği, mahcuzun iflas masasına dahil olan mallardan olması nedeni ile satış ilanının, iflas idaresi yanında müflise de tebliğinin zorunlu olmadığı (Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 2014/13711 esas 2014/17706 karar sayılı kararı), bu nedenle, boçlu müflis şirkete satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının açıklandığı üzere ihalenin feshi nedeni yapılamayacağı, satış kararında satış ilanının iflas idare memuruna ve rehin alacaklısına tebliğine karar verilmiş olup, iflas idare memuru Hülya Yıldırım'a satış ilanının tebliğ edildiği, süresinde -şikayetçinin satış ilanında iddia ettiği husular yönünden- satış ilanına itiraz edilmediği, davacı ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasında bulunmuş ise de; bir iddianın soyut veya genel hatlarıyla ortaya konulmasının yeterli...

        yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde satış ilanında gösterilen KDV oranı ile ilgili şikayet konusu yapılmadığı, satış ilanının 50.000 tirajın üzerinde satış yapan gazetede ilan edilmediği, taşınmazların niteliklerinin satış ilanına ve satış şartnamesine yeterince aydınlatıcı biçimde yazılmadığı iddia edilmişse de kıymet takdiri göz önüne alındığında taşınmazların çok değerli olmayışı ve satış ilanı ile satış şartnamesinde taşınmazların temel bilgilerinin yazılı olması nedeniyle bu husustaki itiraza da değer verilmediği anlaşıldığından davanın reddine, İhale bedelinin %10'una isabet eden 17.660,00- TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, karar verilmiştir....

        Satış günü 25.12.2019, 2. Satış günü 09.01.2020, 25 adet marka için 1. Satış günü 08.01.2020, 2. Satış günü 23.01.2020, 21 adet marka için 1. Satış günü 15.01.2020, 2. Satış günü 30.01.2020 olarak belirlendiğini, satışı yapılacak olan markalar için 1.ve 2....

        UYAP Entegrasyonu