Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının ve harcın taraflardan hangi oranlarda tahsil edileceğinin hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin ve harcın paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin ve harcın mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin ve harcın tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına ve tahsil edilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda, tarafların ortak murisi ... tam maliktir....

    na 04.03.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satışını vaad etmiştir. ... ... ise kendisine satışı vaad edilen yukarıda belirtilen taşınmaz hisselerini 13.03.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satışını vaad etmiştir. Satış vaadi sözleşmelerine konu taşınmazların bir bölümü imar uygulaması ile imar parseli haline gelmiştir. Davalılar murisi ... ... dava konusu parsellerde, murisi babasından intikal eden ve ... ... aldığı hisseleri mevcut olup, satış vaadi sözleşmesi ile sadece ... ... satın alınan hisselerin satışı vaad edilmiştir. İmar uygulamaları öncesi mevcut olan satış vaadi şerhlerinin imar uygulaması ile hangi parsellere ne oranda ve hangi hisselere devredildiğini dosyadaki tapu kayıtları ile denetlemek mümkün değildir. Yargılama sırasında iki ayrı bilirkişi görüşüne başvurulmuş, ikinci rapor hükme esas alınmıştır....

      Noterliği'nin 15.03.2006 tarihli ve 4080 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi gereğince davalılar, 1179 ada 51 parsel sayılı taşınmazın ifraz ve parselasyon işlemleri sonucu yeni parseldeki (ekte bulunan projede işaretlenmiş takriben 750m2 lik alanın tüm haciz ve takyidatlardan arınmış olarak) tüm hak ve hisselerinin tamamını 143.400,00 TL'ye ...'e satmayı vaadetmişler, satış bedelinin ifraz ve parselasyon işleminin bitiminde ./.. ödeneceğini, taşınmazın bugünden itibaren almayı vaadedene ait olacağını kararlaştırmışlardır. Satış vaadinde bulunan davalılar, davacının satış bedelini kendilerine ödemediğini savunmuş iseler de davacı tarafından davalı ... dışındaki davalılara satış bedelinden düşecek payın ödendiği "Arsa Alımına Dair Sözleşme ve Taahhütname" başlıklı imzası davalılarca inkar edilmeyen yazılı belge ile kanıtlandığından davacıya ödeme hususunun ispatı için yemin teklifine gerek bulunmamaktadır....

        Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının, satış bedeli, harç ve yargılama giderlerinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Satışına karar verilen taşınmaz; a) Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b) Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c) Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedeli, harç ve yargılama giderlerinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Mahkeme kararının infazı için satış memuru görevlendirilmesi gerekli olmakla, bu görevlendirme yapılırken isim belirtilmemesi gerekmektedir....

          SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 143, 1199, 4411, 4412 ve 631 parseller yönünden davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun; 1 no'lu maddesinde yer alan “satış bedelinin satış masrafları düşüldükten sonra” sözcüklerinin çıkarılmasına, 2 no'lu maddesinde yer alan “satış bedelinin satış masrafları düşüldükten sonra” sözcüklerinin çıkarılmasına, 7 no'lu maddesinde yer alan “satış bedelinin satış masrafları düşüldükten sonra” sözcüklerinin çıkarılmasına, 8 no'lu maddesinde yer alan “satış bedelinin satış masrafları düşüldükten sonra” sözcüklerinin çıkarılmasına, 9 no'lu maddesinde yer alan “satış bedelinin satış masrafları düşüldükten sonra” sözcüklerinin çıkarılmasına hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1266, 2822, 2871, 4171 parsel sayılı taşınmazlar yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.07.2017...

            Sicil üzerinde haczedilmiş bir motorlu aracın elde olmaması, mahcuz taşınmazın kıymet takdirinin yapılmamış olması, satış talebine engel değildir. Bu işlemler satışa hazırlık işlemleri niteliğinde olduğundan, satış talebinden sonra da yakalama, kıymet takdiri vb. eksikliklerin tamamlanması mümkündür. Geçici hacze (İİK.108) veya borçlu ve alacaklı arasında satış talebinden evvel borcun taksitlendirilmesinin (İİK'nın 111.) yapılması halinde, satış talebi icra müdürünce yasal engeller bulunması nedeni ile reddedilecektir. Gerek yasal, gerekse yasal olmayan nedenlerle satış talebi icra müdürlüğünce reddedilmesi halinde, bu kararın İcra Hakimi tarafından İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet yolu ile huzuruna getirilmesi halinde uyuşmazlığın yasaya uygun olup olmadığını incelenip karara bağlaması gerekmektedir. Aksi halde icra müdürünün reddettiği bir kararın yasal olduğunu kabul etmek demek, icra mahkemelerinin kuruluş amacına ters düşer....

              İcra Müdürlüğü'nün 2010/18041 E. sayılı dosyasında söz konusu taşınmaz üzerine, 15.09.2011 tarihinde haciz şerhi konulduğunu, 04.09.2012 tarihinde satış avansı yatırılarak satış talebinde bulunulduğunu, ... 12....

                İcra Müdürlüğü'nün 2003/93 talimat sayılı dosyası incelendiğinde ise; 11.10.2010 tarihinde satış kararı alındığı, satış ilanı tebligatının borçlu Kittaş Kayalıoğlu vekili olarak Av. ...'e gönderildiği, tebligatın muhatabın adliyede olması nedeniyle daimi çalışanı ... imzasına 18.10.2010 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Bu halde takip dosyası içeriği itibariyle şirket, değişik tarihlerde birden fazla vekille temsil edildiğine göre, satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle görevli vekillerden birine satış ilanının tebliğ edilmesi gerekirken, istifa eden vekile yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür....

                  Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, hukuki niteliği bakımından bir ön akit olup bu sözleşme ile; taşınmaz mal mülkiyetinin başkasına geçirilmesi ve başkası adına tescili değil, sadece o taşınmaz malın ileride satışına ilişkin bir sözleşme yapılması borçlanılmaktadır. Bu nedenle, satış vaadine konu taşınmazın sözleşmenin düzenlendiği sırada vaad edenin mülkiyetinde bulunmaması sözleşmenin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin aynen yerine getirilmesi mümkündür ancak, satış vaadinde bulunan, geçerli bir satış vaadi sözleşmesine rağmen akdi yerine getirmez ise, vaad edilen; vaad olunan satış aktinin yerine getirilmesi hususunda dava açabilir. Zira, satış vaadi sözleşmesi, satış sözleşmesinin yapılmasına tarafları icbar eder. Mahkemenin hükmü de bu satış aktinin yapılmasına ilişkindir. Bir başka deyişle mahkeme hükmü satış aktinin yerini tutar ve Türk Medeni Kanunu'nun 716....

                    satış avansının kabulüne talep ettiğini, icra müdürlüğünce de 09/07/2018 tarihli tensip ile talebin kabulü ile satış hazırlanmasına karar verildiğini, ardından son olarak 01/07/2019 tarihinde 1.000,00 TL satış avansı yatırılarak satış talebinde bulunulduğunu, bu talebe karşılık icra müdürlüğünce 02/07/2019 tarihli tensip ile daha önce 900,00 TL satış avansı talep edildiği, bu avansın 15 gün içerisinde yatırılmadığını, yasal sürelerin geçtiği belirtilerek satış talebinin reddedildiğini, icra müdürlüğünün ret kararının dayanağının İcra İflas Kanunu'nun 110.maddesi olup aranan şeyin satışın istenmesi olduğunu, icra müdürlüğünün satış avansı istendiği ve 15 gün içinde ödenmesi kararının ise taraflarına tebliğ edilmediğini belirterek 02/07/2019 tarihli ret kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu