Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece 2011/17496-2012/20250 sözleşmede yer alan ...’nun hisseleri hususunda herhangi bir araştırma yapılmamıştır.Öyle olunca mahkemece sözleşmede satış vaadini kabul eden olarak yer alan dava dışı ...’nun sözleşme gereğince hissesine düşen miktar araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davaya konu sözleşmede satış vaadi bedelinin yarısının nakten ödendiği,bakiye kalan yarı hisseye isabet eden borcun ise kati satış ferağı anında ödeneceği belirtilmiştir.Davalılar,satış vaadi bedelinin ödenmediğini savunmuşlardır.Satış vaadi bedelinin tamamının ödendiği hususundaki ispat külfeti davacıda olup mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır.Öyle olunca mahkemece satış vaadi bedelinin tamamının ödenip ödenmediği hususunda davacıdan delilleri sorulup toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.Bozma...

    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak, tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; satış vaadi sözleşmelerindeki satış bedeli miktarı olan 2.000,00 TL.'nin Sulh Hukuk Mahkemesi görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; taşınmazın dava tarihi itibarı ile değerinin esas alınacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, dava dayanağı 03.08.1990 gün ve 49270 sayılı, Kartal 1. Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinde taşınmaz satış bedelinin toplam olarak 4.000,00 TL. olarak gösterildiği anlaşılmıştır....

      Asliye Hukuk ve Nazilli Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; satış vaadi sözleşmesindeki satış bedeline göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırının üzerinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, dava dayanağı 29.09.1983 gün ve 13703 sayılı Nazilli 2.. Noterliğince düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazdaki hissenin satış bedelinin 900,00 TL. olarak gösterildiği anlaşılmıştır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2020 NUMARASI : 2019/435 ESAS, 2020/169 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı) KARAR : KARAR TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul ili, Sarıyer İlçesi, 339 Ada,16 parsel zemin kat l nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazın sahibi olduğunu, müvekkilinin bu taşınmazı dosyadan konulan haciz tarihinden önce gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını ve 17/02/2014 tarih ve 1291 yevmiye ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin hacizden önce tapuya şerh ettirdiğini ve daha sonra da İstanbul 12....

        Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

          Dayanak 7.7.1969 tarihli satış vaadi sözleşmesinde , satış vaadi borçlularının, satış vaadi alacaklılarına satışa konu taşınmazları devir ve bütün hukuki haklarıyla birlikte teslim ettikleri yazılıdır. Bu ifadeden de açıkça anlaşıldığı üzere satışa konu taşınmazlar sözleşme ile satış vaadi alacaklısına teslim edilmiştir. Hal böyle olunca, davalıların zaman aşımı savunması az yukarıda açıklandığı üzere Medeni Kanunun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma” kuralı ile bağdaşmaz. Mahkemenin on yıllık zaman aşımı süresinin dolduğuna dair gerekçesi de bu nedenle doğru görülmemiştir....

            Tapu Kanununun 26 maddesinde; “..Noterlik Kanununun 44.maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de taraflardan biri isterse taşınmaz siciline şerh verilir. Şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse işbu şerh tapu sicil müdürü veya memuru tarafından re’sen terkin olunur” hükmü bulunmaktadır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerhi için özel bir şerh sözleşmesi yapılması veya satış vaadi sözleşmesinde “sözleşmenin tapuya şerh edileceğine” dair bir hükme yer verilmesi gerekmez. 2644 Sayılı Tapu Kanununun 26. maddesine göre biçimine uygun düzenlenmiş sözleşmenin Tapu Sicil Müdürlüğü’ne ibrazı ve taraflardan birinin yazılı istemi yeterlidir. Demek oluyor ki, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin hükmen tapuya şerhine ilişkin dava açmak gerekmez....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalıların murisi ... vekili... ile ... 5.Noterliği’nde 17.10.1991 günü düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca satmayı vaat edene murisi Süreyya’dan intikal eden taşınmazların satışının vaat edildiğini, edimini yerine getirdiği halde mülkiyetin devredilmediğini ileri sürerek taşınmazların adına tescilini istemiştir. Davalı ..., satış vaadi sözleşmesiyle aynı gün düzenlenen adi yazılı sözleşme uyarınca satış vaadinin geçerliliğini yitirdiğini, davalı ... ise zamanaşımı süresinin geçtiğini, satış vaadi sözleşmesinin murisin iradesine uygun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

                Bu taşınmazlarla ilgili olarak satış vaadi borçluları tarafından satış vaadi sözleşmelerinde; a) 241 ada 35 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisseleri, b) 241 ada 35 parsel sayılı taşınmazdaki ...’den kendilerine intikal edecek paylar, c) Ayrıca, Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesinin satış vaadi sözleşmelerinin düzenlendiği tarihte derdest olan 1989/609 esas sayılı dava dosyasında tapu iptali ve tescil istenen taşınmazlarda ...’e (veya mirasçıları adına) tesciline karar verilecek taşınmazlarla ilgili olarak satış vaadinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece işin niteliği ve kapsamı gereği uyuşmazlığın kesin olarak çözümlenebilmesi için öncelikle tapu işlerinden anlayan uzman bir bilirkişi, imar işlerinden anlayan uzman bir bilirkişi, ayrıca bir de hukukçu uzman olmak üzere üç kişilik bir bilirkişi heyeti oluşturulmalıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar-birleştirilen dava davalıları vekili tarafından, davalılar-birleştirilen dava davacıları aleyhine 12.06.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen 02.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar-karşı davalılar ... vd. vekili ile davalı-birleştirilen dava davacısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali istemlerine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu