BORÇLAR KANUNU [ Madde 158 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerek-tirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasında imzalanan ve Antalya Birinci Noterliği'nce doğrudan düzenlenen 22.03.2001 tarihli ve 7064 yevmiye nolu "Düzenleme Biçiminde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" gereğince, davalı yüklenici, davacı arsa sahibinin kayden maliki bulunduğu (2) parsel sayılı taşınmazına inşaat yapmayı ve her katta 2 dubleks daire olmak üzere toplam yapılacak 2 dubleks ve 2 tripleks dairelerin 2 ve 3 nolu bağımsız bölümlerini en geç 31.12.2001 tarihinde davacı...
Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra beş yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Somut olayda; davacı, davalı Ezgi Gıda Tur. Tıbbi Ürünler Paz. İml. San ve Tic. Ltd. Şti. ile arasında imzalanan 27.04.2012 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil isteminde bulunmuştur. Sözleşmede satış vaadine konu taşınmaz ile karşılıklı edimler belli olduğundan ve resmi şekilde yapılmış olduğundan satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Davalı Ezgi Gıda Ltd. Şti. sözleşme kapsamında 182.888,00TL satış bedelini aldığını beyan ederek sözleşmeyi imzalamış, bedelin ödenmediği geçerli bir belge ile de kanıtlanamamıştır. O halde, davanın dayanağı satış vaadi sözleşmesi esas alınarak davacının talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.06.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin dava değeri nedeniyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 08.01.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesi uyarınca 889, 890, 891, 892, 895, 896, 897, 898, 900 ve 902 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı payının bir kısmını satın aldığını ileri sürerek satış vaadi sözleşmesine konu payların tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı, davacıya satış vaadinde bulunmadığını savunmuş, davanın reddini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden(TBK 29.madde) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bir satış sözleşmesinin yapılması borucunu doğurduğundan dolayı ön sözleşme olarak kabul edilir ve geçerliliği resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır....
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda, İzmir 21.Noterliği' nin 05.11.2008 tarih 30330 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinde ifanın talep edilebilmesi ileride gerçekleşecek “kat mülkiyeti kurulması” şartına bağlanmıştır. Satış vaadi sözleşmesindeki taliki şart gerçekleşmeden davacı ferağa icbar talebinde bulunamayacağından İzmir 21....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.05.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 02.11.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili istemine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinin vekalet görevinin kötüye kullanılması sonucu düzenlendiğini ve satış vaadi sözleşmesinin iptali istemiyle dava açtığını savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Uyuşmazlığa konu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Ve İnşaat Yapım Sözleşmesinin 10.1. maddesinde, "Alıcı ile satıcı iş bu sözleşmeyi ilgili tapu sicil müdürlüğüne birlikte başvurarak Satış Vaadi Sözleşmesi olarak şerh ettirebilirler. Tapu Şerh harcının tamamı Alıcı tarafından karşılanacaktır." düzenlemesine yer verilmiştir. Tapu Kanunu'nun 26. maddesinin yedinci fıkrasında, noterde düzenleme şeklinde tanzim olunan gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin taraflardan birinin isteği üzerine gayrimenkul siciline şerh verilmesi mümkün kılınmıştır. Uyuşmazlığa konu noterde düzenleme şeklinde yapılmış "Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi"nde her ne kadar alıcı ve satıcının birlikte başvurması halinde Satış Vaadi Sözleşmesi olarak şerh ettirebilecekleri kurala bağlanmış ise de; Genelgede, sözleşmenin şerh edilemeyeceğine ilişkin bir hükmün varlığı, şerhe engel bir hal olarak tespit edilmiştir....
Davalıların murisi ... ..., 25.06.1986 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazdaki 448/9190000 payının tamamını tüm hak ve yükümlülükleriyle birlikte davacılara satmayı vaat ettiğine ve davacılar yararına satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil koşulları gerçekleştiğinden imar uygulaması nedeniyle imar parsellerinin ipotekle yükümlü kılınarak yüzölçümlerinin arttırılması imkanından da satış vaadi alacaklılarının yararlanmaları gerekir. Bu itibarla satış vaadi alacaklılarının bu ipotek bedellerini ödemek suretiyle satış vaadine konu paylara imar nedeniyle ilave edilen miktarların mülkiyetini de edinmeleri mümkündür....
Asıl davada, 04.11.1985 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 403 sayılı parselin muris muvazaası suretiyle davalıların murisi ...’ya satışının vaat edildiği ileri sürülerek satış vaadi sözleşmesinin iptali dava edilmiştir. Birleşen davada ise, ... mirasçıları 04.11.1985 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece asıl dava kabul edilmiş, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası reddedilmiştir. Görüldüğü üzere, asıl davada muris muvazaasına dayanıldığından ve sözleşmenin bu nedenle iptaline karar verildiğinden hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil, 1.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan dairece de görevsizlik kararı verildiğinden, ortaya çıkan görev itirazların incelmek üzere dosyanın yüksek 1.Başkanlığa gönderilmesine, 28.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa; iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/661 Esas, 2018/5376 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2017/3627 esas, 2017/7555 karar sayılı ilamı) Somut olayda; dava konusu parselde davalıya ait hissenin müvekkili ile davalı arasında yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile devralındığı hususu ileri sürülerek taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescile karar verilmesi talebinde bulunulduğu, mahkemece davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir....