Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olay incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesinin düzenleme şeklinde noterde yapıldığı, sözleşme içeriğinde taşınmaz bedelinin nakden ödendiğinin ifade edildiği görülmüştür. Dolayısıyla taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yasal maddi unsurları ihtiva ettiği ve geçerli olduğu noktasında bir tereddüt yoktur....

İli, ...r İlçesi, 76 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak 04.08.1955 gün ve 685 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, bedelin tamamının satış vaadinde bulunana ödendiğini, sözleşme tarihinden beri taşınmazın davacıların zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek, davalıların murisi adına kayıtlı tapunun iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, "davacıların murisi...ile 04.08.1955 tarih ve 685 yevmiye no.lu taşınmaz satış vaadinin tarafı olan...’ün aynı kişi olduğuna ilişkin delil sunulmayıp ilgili husus ispat edilemediğinden davacıların 04.08.1955 tarih ve 685 yevmiye no.lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak talepte bulunma hakları olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine" dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....

    Noterliği 28/05/2003 tarih, 7743 yevmiye numarası ile Kenan Türk’e satış yetkisi verdiğini, Kenan Türk'ün taşınmazı noterden taşınmaz satış vaadi yaparak 3....

    Mahkemece, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü asıl davanın davacısı temyiz etmiştir. Kaynağını Türk Medeni Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen sözleşme türlerinden olup, mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcı edimini yerine getirmezse edimin hükmen yerine getirilmesi vaat alacaklısı tarafından açılan davada istenebilir. Kural olarak, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin satış amacı ile değil muvazaalı olarak yapıldığının savunulması her zaman olanaklıdır. Kısaca ifade etmek gerekirse; muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır. Böyle bir savunma ileri sürülmüşse, mahkemenin dayanılan sözleşmedeki tarafların gerçek ve müşterek amaçlarını Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünden yararlanarak açıklığa kavuşturması gerekir....

      ye 285 parsel sayılı taşınmazda intikal edecek miras payını satış vaadinde bulunduğu görülmektedir. Bu sözleşme 25.1.1989 tarihinde tapuya şerh verilmiş, taşınmazın davalıya satış suretiyle intikali davanın açıldığı 7.2.2003 tarihinden sonra yapılmıştır. Satış vaadi sözlemesinin şerh kaydı halen terkin edilmiş değildir. Satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerhi lehine şerh konan kişinin sözleşme ile edindiği kişisel hakkını güçlendirir ve bu şerhle kazanılan hak sonraki maliklere karşı da ileri sürülebilir. Gerçekten, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26/5. maddesinde sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl içinde satış yapılmazsa gayrimenkul siciline verilen şerhin tapu sicil muhafızı veya memuru tarafından re'sen terkin olunacağına dair hüküm bulunmaktadır. Somut olayda satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verildiği 25.1. 1989 tarihinden itibaren 5 yıl geçtiği halde satış işlemi yapılmadığında tarafların bir uyuşmazlığı yoktur....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı Müşerref'e ait taşınmazda yapılmak üzere çizilen ve...tarihinde onaylayarak ruhsatı alınan 6 ve 8 numaralı dükkanlara tekabül eden ... tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi senedi düzenlendiğini, satış vaadi ile dükkanların zilyetliğinin müvekkiline teslim edildiğini, satış bedeli olan... peşin ödendiğini, satış vaadinde bulunanın satma vaadinden cayması halinde ...cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalıların ..bedelli teminat senedi verdiklerini, davalılar ve ortaklarının kat irtifakı kuramadıklarını, davalı Müşerref'in satışını vaat ettiği 6 ve 8 numaralı cadde üzerinde bulunan 2 dükkanın yerini, yeni çizdirmiş olduğu ve belediyeye onaylattığı ...tarihli yeni projede pasaj içinde gösterdiğini, satış vaadi sözleşmesinin uygulanma imkanı kalmadığını, .. bedelli senedin takibe konulduğunu, davalıların takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin...

          Hukuk Dairesinin 03/05/2018 tarih 2018/158 Esas - 2018/851 Karar sayılı ilamı ile "...Satış vaadi şerhinin terkinine ilişkin davalar ancak satış vaadi lehdarı aleyhine açılabileceğinden ve bu tür davalarda husumetin satış vaadi lehtarına yöneltilmesi gerektiğinden T1 pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; satış vaadi lehdarı Yener Ağdaş'ın taraf sıfatı olmayıp yalnızca davanın ihbar edileni olduğu hususu gözardı edilerek kararda dahili davalı olarak gösterilmesi yerinde değildir... davacıya satış vaadi sözleşmesi lehdarı Yener Ağdaş'a karşı birleştirme talepli dava açmak üzere usul ve yasaya uygun şekilde süre ve kesin süre verilmesi, açıldığı taktirde bu dava dosyası ile birleştirmesinin düşünülmesi..." gerekçesi ile ihbar olunan Yener Ağdaş vekilinin istinaf isteminin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

          Davacılar vekili; müvekkili ... ve muris ... tarafından davalıların murisi ... arasında 12/09/2000 tarih ve 00675 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile, davalıların murisine ait 166 ada 4 parsel numaralı taşınmazın müvekkillerine ait komşu 166 ada 3 parsel numaralı taşınmaza bitişik 64 m2'lik kısmını 264.000.000 TL'ye satmayı vaadettiğini, bedelinin tamamının ödendiğini, satış vaadi sözleşmesi gereğince belirtilen 64 m2'nin muris ... tarafından müvekkillerinin kullanımına bırakıldığını, satış vaadi sözleşmesi gereğince 166 ada 4 parsel numaralı taşınmazın 64 m2'sinin 1/2'si müvekkili ... adına, diğer 1/2'sinin de müvekkilleri ... mirasçıları adına tescili gerektiğini, iş bu tescil işleminin mümkün olmaması halinde taşınmazın 64 m2'sinin dava tarihindeki rayiç bedelinin ve 64 m2'lik kısma dikilen ağaçların değerinin hesaplanarak müvekkillerine ödenmesine ve mahkemenin 2015/45 esas sayılı dosyasında davalılardan ...'...

            Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden (6098 sayılı TBK m. 29) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi (6098 sayılı TBK m. 237) ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin gerçekte taşınmaz mülkiyetinin ileride devredilmesi amacıyla değil alacağın teminatı olmak üzere yapılması halinde geçersiz olan bu sözleşmeye dayanarak mülkiyetin nakli talep edilemez....

              Satış vaadi sözleşmesine dayanak vekaletname, yabancı ülkede düzenlenmiş ise de konsolosluk tarafından değil, yabancı noter tarafından yapıldığından ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 89.maddesi hükmüne göre “düzenleme şeklinde” yapılmadığından, bu vekaletnameye dayanılarak tanzim olunan satış vaadi sözleşmesi hüküm ve sonuç meydana getirmez. Yapılan bu saptama doğrultusunda geçerli olmayan satış vaadi sözleşmesine dayanan davanın reddi gerekirken istem yazılı bazı gerekçelerle hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 825,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 12.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu