WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin, 29.06.2005 tarih 3273 yevmiyeli sayılı satış vaadi sözleşmesiyle 121 ada 9 parsel, 122 ada 1 ve 2 parsellerdeki hak ve hissesini müvekkiline satmayı vadettiğini ileri sürerek satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazlardaki davalılar adına kayıtlı payların iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen davada davalı ... vekili, birleştirilen davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinin iptaline yönelik asıl davanın reddine, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemli birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir....

    K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve hacizlerin kaldırılması, birleştirilen dava muvazaa nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali mümkün olmazsa İİK'nın 278 vd. Maddeleri gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil davasının reddine, birleştirilen davada ise tasarrufun iptali konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, satış vaadi sözleşmesinin ise iptaline ve şerhin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından satış vaadi sözleşmesinin iptalinin doğru olmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

      Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinde belirlenen edimlerin tam olarak yerine getirildiği ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında noterde yapılan 08.05.1990 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalının tarafların müşterek murisi ...'...

          Karar, Dairemizce; "...Mahkemece, 29.03.1971 tarihli, 1900 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesini değiştiren 28.06.1972 tarihli, 2962 yevmiye numaralı sözleşme ile, bir önceki satış vaadi sözleşmesinin içeriğinin değiştiği, bu nedenle önceki sözleşmenin hukuki sonuç doğurmayacağı ve davanın redde mahkum olduğu kabul edilmiştir. Oysa 28.06.1972 tarihli, 2962 yevmiye numaralı sözleşme de bir önceki sözleşmenin taraflarınca düzenlenmiştir. O halde satış vaadi sözleşmelerinin taraf iradelerini ortaya koyması ve re'sen düzenlenmiş bulunması nedeni ile her iki sözleşmenin de geçerli olduğunu ve hüküm ifade edeceğini kabul etmek gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle satış vaadi sözleşmelerinin içeriğine bakılmaksızın şekil itibari ile sonuç doğurmayacağı yolundaki ret gerekçesi yerinde değildir....

            Açıkçası, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmeleri, asıl işlem ileride yapılmak üzere yapılan bir ön akit (akit yapma vaadi)dir. Türk Medeni Kanununun 683/son fıkrası hükmünce de eşyayı haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi eşyanın malikine tanımıştır. Her ne kadar, 5.12.2005 günlü sözleşmede satış vaadi ile birlikte taşınmazın zilyetliğinin devredildiği yazılı ise de zilyetliğin devredilmediği davalının yedinde kaldığı iddia ve savunma ile sabittir....

              Noterliğinin 17.08.1994 tarih ve 31246 yevmiye no’lu satış vaadi sözleşmesiyle ..., ..., ....... ve ... vekaleten ... 366 ada 7 parsel sayılı taşınmazda müvekkillerine intikal etmiş ve edecek miras hak ve hisselerinin tamamını Sınırlı Sorumlu... ... Konut Yapı Kooperatifi’ne satmayı vaadetmiş, satış vaadi bedeli olan 2.500.000.000 TL’nin tamamını peşinen aldığını belirtmiştir. Görüldüğü üzere vaat bedelinin tamamının peşin olarak ödendiği belirtildiğinden bu sözleşme açısından dava kabul edilmelidir. Davaya konu bir diğer satış vaadi sözleşmesi olan.... Noterliği’nin 06.10.1992 tarih ve ... yevmiye no’lu satış vaadi sözleşmesiyle de... adına vekaleten ...;... adlarına vekaleten ...; asaleten ..., ... 366 ada 7 parsel sayılı taşınmazdan intikal edecek miras hak ve hisselerin tamamını Sınırlı Sorumlu ..... Konut Yapı Kooperatifi’ne satmayı vaadetmişler, satış vaadi bedeli olan 3.600.000.000 TL’nin 300.000.000 TL’sını 5 Kasım 1992 tarihli......

                Somut olayda; davacı noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını iddia ederek tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Davacı ile bir kısım davalılar arasında yapılan biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedelin davacı tarafça nakten ve tamamen ödendiği sözleşmede belirtilmiştir. Böylece, resmi sözleşmede ödendiği belirtilen bedelin ödenmediğinin; ancak, aynı değerde başka delil ile ispatı gerekeceğinden davacının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirdiğinin kabulü gerekir. Taşınmazın tapu kayıt maliki muris ... oğlu ... olup, mirasçılarından dava dışı ... davacı ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapmamıştır. Bu durumda sözleşmenin ifasının imkansız olduğu tartışmasızdır....

                  dan noterde düzenlenen 20.5.1993 ve 20.12.1999 tarihli satış vaadi sözleşmeleri ile satın aldığı taşınmazların tapu devrinin verilmemesi nedeni ile bedelinin ödetilmesi isteği ile eldeki davayı açmıştır. Davaya konu 20.5.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesinin davacılar ile davalı ... arasında düzenlendiği ve 2010/17635-17970 428 nolu parselde gösterilen taşınmazın 50.000 metrekarelik bölümünün satışının vaad edildiği, 20.12.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesinin ise davacılar ile dava dışı ...arasında düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, her iki satış vaadi sözleşmesi ile satışı vaad edilen taşınmazların dava tarihi itibariyle belirlenen değerlerinden taleple bağlı kalınarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak, 20.12.1999 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde satışı vaad edenin davalı ... olmayıp dava dışı ... olduğu ve vekaleten satıldığına ilişkin bir ibarenin de bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                    Hüküm davalı tarafından satış vaadi sözleşmesine konu olmayan ve muris annesi ...'den intikal eden payın da iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek temyiz edilmiştir. Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22.maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 213.maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706 ve Noterlik Kanununun 89.madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 706. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini istiyebilir. Davacı, 15.3.1993 tarihli biçimine uygun düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesine dayanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu