Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla, açılan satış vaadinin iptali davasının hukuki yarar ve dava şartının bulunmaması nedenleriyle işin esasına girilmeden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 20.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Başkonsolosluğunun 08.02.1992 tarihli vekaletnamesi ile davalının eşi olan oğlunu vekil tayin ettiğini, ancak oğlunun anılan vekaletname ile çekişme konusu taşınmaz için davalı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlediğini, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali için dava açtığını, ancak talebi olmamasına rağmen bedelin tarafına ödenmesine hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine de davalının kendisine satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil davası açtığını, davanın kabul edildiğini ve kesinleştiğini, 1988 yılında beyin felci geçirdiğini, vekaletname tarihinde ehliyetsiz olduğunu, vekaletnamenin ve sözleşmenin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeye dayanılarak verilen tescil kararının da geçersiz olduğunu ileri sürerek 08.02.1992 tarihli vekaletnamenin iptaline, geçersiz vekaletnameye dayanılarak yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve tapu kaydının iptali ile adına...

      Mahkemece, davanın kabulüne, satış sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 35.000 TL'nin iadesi karşılığında taşınmazın davalıya intikalinin sağlanmasına, tapu sicil müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre satıcı davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalılardan satın aldığı taşınmazın yüzölçümünün eksik olması nedeniyle satış sözleşmesinin iptali için eldeki davayı açmıştır. Dava dilekçesinde tapu sicil müdürlüğü davalı gösterilmediği halde mahkemenin ara kararı doğrultusunda davacı tarafça davaya dahili için tebligat çıkartılmış bilahare tapu sicil müdürlüğü hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiştir....

        DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak mirasbırakan ...’nın 2173 ada 16 parsel sayılı taşınmazının Ümraniye Belediyesinin 14.12.2004 tarih ve 6124 sayılı encümen kararı ile davalılar adına tescil edildiğini, encümen kararının yasal dayanağını mirasbırakan Bektaş ile davalılardan ... ve ... arasında yapılan 26.03.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesinin oluşturduğunu, oysa ki taraflar arasında böyle bir satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmediğini, bahse konu satış vaadi sözleşmesinin sahte olduğunu, davalıların dava konusu yeri yolsuz olarak edindiklerini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar ... ve ..., ortak mirasbırakan ... ile aralarında yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğunu, sözleşme kapsamında belirlenen bedelin mirasbırakana ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.10.2002 tarihinde verdiği dilekçeyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davalılar ... ve ... vekilinin 09.05.2003 tarihinde verdiği dilekçeler ile karşı dava olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, birleştirilen davada davacı vekilinin 25.06.2004 tarihinde verdiği dilekçeyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davada davanın kabulüne, karşı davanın reddine, birleştirilen davada davanın kabulüne dair verilen 18.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı- karşı davacılar ... , ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar-birleştirilen dava davalıları vekili tarafından, davalılar-birleştirilen dava davacıları aleyhine 12.06.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen 02.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar-karşı davalılar ... vd. vekili ile davalı-birleştirilen dava davacısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali istemlerine ilişkindir....

              Bilirkişinin tespiti bu olmakla birlikte araç satış bedeline karşılık olmak üzere davalı tarafından düzenlenen ve aslı davacı vekili tarafından mahkeme kasasında saklanmak üzere teslim edilen bono incelendiğinde, bu bononun araç satış işlemi nedeniyle oluşan davalı borcunun ödenmesi amacıyla davacıya verildiği, 04/05/2017 tarihli araç satış sözleşmesinin 2.sayfasında bononun bütün unsurları belirtilmiş olup bu unsurların davacı tarafından dosyamıza teslim edilen bono ile tamamen uyuştuğu görülmüş, bono aslı halen davacının elinde olduğu için bono bedelinin ödenmediği, bu durumda araç devir sözleşmesi nedeniyle davalının üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacı tarafından düzenlenen ve 09/10/2020 tarihinde tebliğ edilen ihtara rağmen davalının araç satış bedelini helen de ödemediği gibi, aracı da davacıya iade etmediği için davacı yönünden araç satış sözleşmesinin iptali koşullarının gerçekleştiği, bedeli ödenmediği halde davalı adına trafikte tescili yapılan araçla...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine, bir kısım davalılar vekili tarafından davacılar aleyhine 15.09.2003 ve 13.04.2004 gününde verilen dilekçeler ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil birleştirilen davada noter satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleştirilen satış vaadi sözleşmesinin iptali davasının açılmamış sayılmasına dair verilen 22.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ve birleştirilen dosyanın davacıları İsmet Mürüvvet ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün...

                  Vekili tarafından davalı ... aleyhine 13.6.2003 günlü dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleşen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali davasının kabulüne dair verilen 27.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 9.2.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    nin 26.8.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile anılan taşınmaz üzerindeki iki daireyi diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla oğulları olan davacı ... ile davalı ...'a devrettiğini, satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğunu belirterek muris ile davalı ... arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin iptali ile taşınmazın 146/175 hissesinin mirasçıların miras hisseleri oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir....

                      UYAP Entegrasyonu