Mahkemece, haczin noter satışından sonra konulduğu, satışın alacaklıyı zarara uğratma kasdıyla yapıldığının ispat edilmediği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, Dairemizin 14.10.2010 gün ve 2010/4908-8239 sayılı ilamıyla, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasında kanuni hasım olan borçlunun dava dışı bırakılmasının yasaya aykırı olduğundan bahisle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yagılama sonunda; borçluya duruşma davetiyesi tebliğ edilerek asıl davanın reddine, tasarrufun iptaline yönelik karşı davanın kabulü ile borçlu ile 3.kişi arasındaki 17.10.2008 tarihli noter satış işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ve alacaklının İİK'nin 97/17 maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali davası niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...'ten boşanmak için açtığı davanın devam ettiğini, davalının dava konusu bağımsız bölümü 09.12.2009 tarihinde diğer davalı ...'e devrettiğini, müvekkili ile davalı ... arasındaki şiddetli geçimsizliğin eski tarihlere dayandığını, davalı ...'in boşanma davası sonucunda hükmedilecek tazminat ve katkı payı alacaklarının tahsilini imkansız kılmak, müvekkilden mal kaçırmak amacıyla tapuda satış gibi gösterilen devri gerçekleştirdiğini belirterek, satış işleminin iptali ile eski hale iadesini, mümkün olmadığı takdirde dava konusu taşınmaz üzerinde cebri icra ile alacağın tahsili yetkisinin verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle davanın kabulüne, dava konusu aracın dava dışı kişilere satışı nedeniyle 28.745.00 TL.nin icra takibine konulan alacak ve ferileri toplamını geçmemek üzere davalı ...’tan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece satış işleminin muvazaalı olarak yapılması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun düşmemektedir. İİK.nun 280. maddesi uyarınca davalıların kötü niyetli olmaları nedeniyle iptal karar verilebilmesi için borçlu davalı ile iş- ../... - 2 - 2009/5407 2009/7733 lemde bulunan 3. kişi konumundaki davalının borçlunun aciz halini ve alacaklılardan mal kaçırma kastını bilmesi veya bilebilecek durumda olan kişilerden olması gerekir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanları ...'ün maliki olduğu 1421 ada 24 parsel sayılı taşınmazını satış suretiyle davalı kızına temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçısı ... tarafından davaya devam edilmiştir. Davalı, satış işleminin gerçek olduğunu ve bedelin ödendiğini, ayrıca sağlığında mirasbırakana baktığını, taşınmazı satın alacak ekonomik gücünün bulunduğunu, mirasbırakanın emekli olabilmek için toplu para ödemesi gerektiğinden taşınmazı sattığını, arta kalan satış bedeli ile de ...'de hayatını idame ettirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanları ...’nun adına kayıtlı ... parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle davalı oğluna temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalı, satış işleminin gerçekleştiği tarihte mirasbırakanın dava konusu taşınmazla ilgilenemeyecek durumda olduğunu, bu nedenle çekişme konusu taşınmazı satıp hayır işleri yapmak istediğini söylemesi üzerine bedeli karşılığında taşınmazı satın aldığını, satış işleminin gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, eldeki davanın, aralarındaki bağlantıdan ötürü ... 2....
a sattığını belirterek muvazaalı satış işleminin hükümsüzlüğüne, kıyasen İİK'nun 283/1 maddenin uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu... Pazarlama Gıda İnş. Oto. San.Tic.Ltd.Şti. Temsilcisi ve vekili, 2010 yılı Mart-Nisan aylarında doğan borç için davacıya 650.000 TL'lik vadeli çek verdiklerini, zaman kazanmak için üç taşınmazı bedelsiz olarak işyeri komşusu olan davalı ...'a devrettiklerini, davayı kabul ettiklerini beyan etmişler, daha sonraki şirket vekili, kabul beyanının gerçeği yansıtmadığını, satış işlemlerinin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, iptali istenen tasarrufların borçtan önce yapıldığını, taşınmazları rayiç bedelle aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davalı ...'...
Bankasına sattığını belirterek İİK'nun 280/III.maddesine uyulmadan yapılan satış işleminin iptaline, cebri icra yetkisi tanınmasına, mülkiyet dördüncü kişiye geçmiş ise davalı ... Bankası AŞ'nin tazminatla sorumlu tutulmasını talep etmiştir. Davalı ... Bankası AŞ. vekili, satış işleminin yapıldığı tarih itibarıyla davacıların davalı borçlu şirket hakkında yaptıkları icra takibi ve doğmuş alacakları bulunmadığını, alacakların satış tarihinden sonra doğduğunu, dava konusu taşınmazların müvekkili bankaya ipotekli olduğunu, davalı borçlunun müvekkili bankaya 27.10.2005 tarihi itibarıyla 2.992.707.00YTL borcu bulunduğunu, borç tasfiye sözleşmesi gereğince taşınmazlarının 3.641.000.00YTL'ye alındığını, ipotekli taşınmazların borç karşılığı değil gerçek bedelleri ödenerek müvekkiline satıldığını, taşınmazların sadece mülkiyetlerinin alındığını, ticari işletmenin faaliyetine devam ettiğini, satışın mutad ödeme olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Otomotiv’in sahibi olan davalı ...’e sattığını, şikayeti üzerine yapılan soruşturma sonunda aracın kendisine teslim edildiğini belirterek, araç satış sözleşmesinin ve devamında yapılan ruhsatlandırma işleminin iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, noterde yapılan araç satış sözleşmesinde araç sahibi davacının sözleşme yapma iradesi olmadığı ve sözleşmenin kesin olarak hükümsüz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile araç satış sözleşmesinin ve bu sözleşmeye istinaden trafik tescil müdürlüğünde ... plaka sayılı aracın davalı ... adına yapılan yolsuz tescilin iptali ile aracın yeniden davacı ... adına tesciline, karar verilmiştir. Tescil, idari bir işlem olduğu gibi davacının da dava dilekçesinde böyle bir talebi bulunmamaktadır. Trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, 6292 sayılı Yasa gereği yapılan satış işleminin ve bunun sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz şekilde oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı temlik işleminin iptali istemine ilişkindir....