Mahkemece, davalılar arasındaki satış işleminin borca mahsuben yapıldığı ve muvazaalı olmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 27.12.2004 tarih 2004/5534 Esas 6768 Karar sayılı ilamıyla " borçlu ile kızı arasında 1. derece yeğeni arasında 3. derece akrabalık mevcut olduğundan İİK.nun 278/1 maddesi gereğince bağışlama niteliğindeki tasarrufun iptali gerekirken yasaya uygun düşmeyen gerekçeyle davanın reddi doğru değildir" gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalılar arasındaki yakın akrabalık nedeniyle satış işleminin İİK.nun 278/1 maddesinde öngörülen iptale tabi bağışlama niteliğinde olduğu kabul edilerek davanın kabulüne, dava konusu Afyonkarahisar ili Merkez ... Mahallesi, 410 ada, 10 pafta, 5 parselde tapuya kayıtlı 3. kat 7 nolu meskenin davalı ... tarafından diğer davalılar ... ve ...'...
Davacı ... ve ..., taşınmazın 16.600,00 m2 kısmının kendi fiili kullanımlarında olup, satış işleminin hukuken geçersiz olduğunu ve taşınmazı tasarrufunda bulunduran kişileri yansıtmadığını ileri sürerek iddialarına konu kısmın tapu kaydının iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Eldeki dava; 6292 sayılı Kanun gereği davalı tarafa yapılan satış işleminin ve bunun sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz şekilde oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
bedellerinin depo edilmesini ihtar etmeli iken şimdi göstermelik ve hiçbir hukuki yaptırımı olmayan bir muhtıra tebliğine karar verdiğini, yaptığı hukuksuzluğu örtmeye çalıştığını, ihalenin feshinin tapunun iadesini gerektirmekle öncelikle satış bedelinin de dosyaya iadesini gerektirdiğini, satış memurunun muhtırasına rağmen satış bedelinin dosyaya yatırılmaması durumunda ne yapılacağını, hiçbir hukuki yaptırımı olmadığını, tapunun yeniden müvekkiller adına tescilini mi talep edeceğini, müvekkilleri açısından sebepsiz zenginleşme nedeniyle dava açmaktan başka bir yol kalmadığını, karşı tarafın hiç dava açmadan tapusunu iade aldığını, fakat kendi müvekkillerine siz gidin karşı taraftan paranızı alın denmekte olduğunu, satış memurunun bu hukuk garabetine yol açtığını, satış bedelinin hissedarlara değil satış memurluğuna yatırılmış olduğunu, bu satış bedelinin iadesi gerekirken aksine işlem yapıldığını, bu durumun tek çözümünün ilk yapılan yanlış işlemin (tapunun eski hale getirilmesi işleminin...
Payı satın alan tarafından temlik işleminin satış olarak gösterilmekle birlikte gerçekte hibe olduğu savunmasında bulunulması halinde, diğer bir anlatımla hibe ile temlikin amaçlandığının iddia edildiği hallerde kural olarak payı temlik alan davalı muvazaalı resmi işlemin tarafı olduğundan ve hiç kimse kendi muvazaasına dayanamayacağından muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği açıktır. Somut uyuşmazlıkta davalı akrabalık ilişkisi nedeniyle hibe işleminin görünürde satış işlemi olarak gösterildiği savunmasında bulunarak, 20.03.1957 tarih 1956/12 Esas, 1957/2 Karar İçtihadı Birleştirme kararını iddiasına dayanak yapmıştır. Anılan İçtihadı Birleştirme kararının hem bağlayıcı olan sonuç kısmında ve hem de açıklayıcı olan gerekçe kısmında özel bir hukuki statüyü ifade eden " "mirasçı" teriminin tek başına kullanılmasından özenle kaçınılmış ve daha geniş olan "akraba" kavramına da yer verilmiştir....
Payı satın alan tarafından temlik işleminin satış olarak gösterilmekle birlikte gerçekte hibe olduğu savunmasında bulunması halinde, diğer bir anlatımla hibe ile temlikin amaçlandığının iddia edildiği hallerde kural olarak payı temlik alan davalı muvazaalı resmi işlemin tarafı olduğundan ve hiç kimse kendi muvazaasına dayanamayacağından muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği açıktır. Somut uyuşmazlıkta davalı akrabalık ilişkisi nedeniyle hibe işleminin görünürde satış işlemi olarak gösterildiği savunmasında bulunarak, 20.03.1957 tarih 1956/12 Esas, 1957/2 Karar İçtihadı Birleştirme kararını iddiasına dayanak yapmıştır. Anılan İçtihadı Birleştirme kararının hem bağlayıcı olan sonuç kısmında ve hemde açıklayıcı olan gerekçe kısmında özel bir hukuki statüyü ifade eder " mirasçı" teriminin tek başına kullanılmasından özenle kaçınılmış ve daha geniş olan "akraba" kavramınada yer verilmiştir....
den alacağının bulunduğu, bu davalının borcunu ödemekte temerrüde düştüğü, davacının, davalı aleyhine icra takibi yaptığı, bunun üzerine davalının adına tescilli bulunan dava konusu taşınmazı diğer davalı arkadaşına tapuda satış yaparak devrettiği anlaşılmaktadır. Davacının eldeki bu davayı açmaktaki amacı, satış işleminin kendisi yönünden geçersizliğini sağlayarak alacağına kavuşmak olduğundan, yerel mahkemece, yukarıda açıklanan olgular gözetilerek, davacının icra takip alacağını alabilmesine imkan sağlayacak ölçüde haciz ve satış isteyebilmesine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, satış işleminin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar; mirasbırakan babaları Kazım İnce’nin maliki olduğu 892 parsel sayılı taşınmazını satış yolu ile davalı oğlu ...’ye, 1503 ve 1504 parsel sayılı taşınmazlarını satış yolu ile davalı oğlu ...’ye, 1293 parsel sayılı taşınmazını da satış yolu ile davalı oğlu ...’ye temlik ettiğini, ayrıca murisin ... Minibüs Motorlu Taşıyıcılar Kooperatif hissesini de bedelsiz olarak satış gösterilmek suretiyle davalı oğlu ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babası ...'ın 2686 parsel sayılı taşınmazdaki 19 numaralı bağımsız bölümünü 25.06.2012 tarihinde satış göstermek suretiyle davalı ...'a devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, murisin mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücünün bulunmadığını, babası ve annesinin uzun zaman önce boşandığını, babasının kendisine karşı her zaman mesafeli yaklaştığını ve kendisinin mirasbırakanın tek yasal mirasçısı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, mirasbırakanın hasta ve taşınmaz satışına ihtiyacı olduğunu, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, satış bedelini nakden elden ödediğini, mirasbırakanın vekil tayin ettiği kişi ile satış işleminin yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Satış işlemi ile..) bu taşınmaz hisse devir işlemi, Türk Borçlar Kanunu 19 md....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, tapu kaydının iptaline dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı ... vekili, borçlu-davalı ... hakkında yapılan icra takibinin kesinleştiğini, haczedilen malların borcu karşılamadığını, borçlunun Denizli ili Değirmenönü Mah. 1431 ada 6 nolu parseldeki 6 nolu bağımsız bölümü alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla ve kötüniyetli olarak davalı ...'a düşük bedelle tapuda satıp devrettiğini, satış işleminin danışıklı olup bağış niteliği taşıdığını ve iptale tabi bulunduğunu ileri sürerek tasarrufun iptali ile cebri icra yetkisi tanınmasını istemiştir....