"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil veya tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.05.2016 gün ve 2016/525 Esas, 2016/5407 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, tazminat ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.10.2013 gün ve 360/405 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteminin değerden reddine karar verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: ... A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların miras bırakanı...'ın, 18.03.1970 tarihinde dava konusu .... mevkii 335 parselde bulunan 1937 m2'lik tarlayı 2000 TL bedelle vekil edenine sattığını, tapular devredilmediği için resmi satışın yapılamadığını, miras bırakan...'...
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamından, ... takibine konu senedin ödeme tarihinin davacının maddi-manevi tazminat isteminin kaynaklandığı kaza tarihinden önce olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı ... takibinin iptali istemine ilişkindir....yanağı bonoların her zaman düzenlenmesinin ve istenilen tarihte vade konulmasının mümkün olması dolayısıyla, davalılar arasındaki bono tanzimine dayanak ve muvazaalı olduğu iddia edilen alacağın varlığının davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği gözetildiğinde, mahkeme red gerekçesi hatalı ise de; davacı vekilinin temyiz aşamasında, 14.12.2016 tarihli ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi yazısı ekinde Uyap üzerinden gönderdiği dilekçede; “...ticari plaka ile taşınmazın satıldığı, satışın kesinleştiği, davanın konusuz kaldığı...”...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.02.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil , olmaz ise tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 13.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, müşterek muris ...in sağlığında dava konusu taşınmazı satın aldığını; ancak o tarihte üzerinde ikinci bir taşınmaz bulunduğundan ailenin en büyük oğlu olan davalı ... adına tescil ettirdiğini, daha sonraki yıllarda taşınmaz üzerinde bodrum katla birlikte 5 katlı bir bina yapıldığını, binanın 3. katında davacılardan ...ve ...'in, ikinci katında...'...
in borçluların yanında yaşayan kişinin kardeşi olduğu ilk satışın 3.kişi üzerinden kredi alabilmek amacıyla muvazaalı olarak ve satış bedeli alınmaksızın yapıldığı, ikinci satışın da bu kapsamda muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu satışların iptaline, davacıya icra dosyasındaki alacağının tahsili bakımından cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı 4.kişiler ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277.vd.maddelerine dayalı açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davalar İİK 282.maddesi veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle bunların miraçıları aleyhine açılır. Kural bu olmakla birlikte yine anılan hükme göre davada kötüniyet sahibi üçüncü kişiler de davalı olarak gösterilebilir. Davalılar ... ve ... doğrudan borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişi değil, tasarrufun iptali istenen taşınmazı üçüncü kişi davalı ...'tan 10.03.2009 tarihinde satın alan dördüncü kişidir....
Davalı, satışa karar verme yetkisi Belediye Meclisine ait olduğundan satışın geçerli olmadığını ve zamanaşımının gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin satışın geçersiz olduğu gerekçesiyle, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davasının ise 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir, Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre tapu iptali ve tescil davasının reddi yerinde görüldüğünden davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine gelince; Bir tanımlama yapmak gerekirse zamanaşımı, kanunda belirtilmiş olan süresi içinde talep ve dava edilmemiş olan alacakların özüne dokunmamakla beraber “dava edilebilme vasfını kaybetmesi” sonucunu doğuran bir süre geçimidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan ...de Yanık'ın maliki olduğu 2264 ada 5 parsel sayılı taşınmazını diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla davalı ...'ya satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, ... da diğer davalı ...'a devrettiğini, mirasbırakanın oğlu ... Yanık'ın mirasçıları tarafından ... 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Davalı banka vekilinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışın önlenmesine yönelik ihtiyati tedbire ve bağımsız bölümünü 3. Şahıslara devrinin ve temlikinin önlenmesi için konulan tedbire itirazının, davacının talebinin öncelikle tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat olması, bağımsız bölümün cebri icra yolu ile satılması veya 3. Kişilere devir ve temliki yolu ile devredilmesi halinde telafisi imkansız zararlar meydana gelebileceği, ileride doğacak ve önlenemeyecek zararlara yol açılmaması, dava sonunda tapu iptali ve tescil talebinde davacının haklı olup olmadığı belirlenecek olması ve bu hususun yargılamayı gerektirmesi, tarafların hak ve yarar dengesi gözetilerek, yargılama sonuna kadar mağduriyet oluşmaması için davalı İş Bankası vekilinin tedbir ara kararlarına yönelik itirazının reddine..." karar verilmiştir....
Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla da kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. Türk Medeni Kanunun 733/3 maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı ve satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen payın bulunduğu taşınmazda 13.9.2002 tarihinde davaya konu pay satışı yapılmıştır. Satışın yapıldığı bu tarihte davacı taşınmazda paydaş olmayıp, ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2.2.2006 tarih, 2004/515 – 2006/34 sayılı ilamı ile ½ payın davacı adına tesciline karar verilmiş ve bu karar 10.10.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Her ne kadar davacı tarafından 14.6.2001 tarihinde kesinleşen ... 1....
Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....