WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı satışın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...'in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında icra takibi yaptıklarını, ancak borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait traktörü babası olan diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan satışın iptali ile borçlu davalı ... adına tescilini talep etmiştir. Davalı ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece satışın muvazaalı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur.Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Somut olaya gelince; davalı ve davacının dava konusu taşınmazda kayden malik oldukları dosya içerisindeki mevcut 18.02.2015 tarihli tapu kaydından anlaşıldığından, mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

      Davacı vekili tarafından, davacının tapuda resmi senetle satın aldığı taşınmazla ilgili, gerçek malik tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu, sahte evraklarla satış yapıldığının anlaşılması nedeniyle davacı adına olan tapu kaydının iptal edildiği, tapu memurlarının kusuru nedeniyle sahte evrakla satışın gerçekleştiği, taşımazın tapusunun iptali ve aleyhine açılan davanın kaybedilmesi nedeni ile ödenmek zorunda kalınan yargılama giderlerinden dolayı davacının zarar gördüğü belirtilerek 326.757,73 TL maddi ve 5000,00 TL manevi tazminat istemli dava açılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, toplam 309.625,73 TL’nin 291.600,00 TL’sine dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalıdan tahsiline karar verilmiş ancak reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu çekişme konusu 3 adet taşınmazının satışı konusunda davalılardan ... ve ...'a verdiği vekaletnamenin kullanılarak davalılara satış sureti ile devrinin sağlandığını, devir karşılığında kendisine bedelin ödenmediğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu iptal, tescil olmazsa tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalılar, satışın gerçek olduğunu, bedelin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı iddialarının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Türk Medeni Kanun’unun 733/4. maddesi gereğince önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığı ile bildirilmesi hak düşürücü sürenin başlaması bakımından zorunludur. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Somut olayda, dava konusu pay 26.02.2009 tarihinde satılmış, davacı satıştan haberdar edilmemiş ve davasını 24.02.2011 tarihinde yani iki yıllık hak düşürücü süre içinde açmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı ...'ın evlilik birliği içinde edindikleri dava konusu taşınmazdaki katkı payının tahsiline ve bu alacağı engellemek maksadı ile taşınmazın davalı ...'ın eniştesi Hayrettin'e yapılan muvazaalı satışın iptalini istemiş, mahkemece muvazaalı satışın iptaline ilişkin dava tefrik edilerek incelenmekte olan dava dosyası üzerinden yargılama yapılarak sona erdirilmiştir. Davalı ... vekili, taşınmazın ortaklaşa alınmadığını satışın davacının bilgisi dahilinde yapıldığını, mal kaçırma amacının olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalı ... vekili, muvazaa iddiasının yersiz olduğunu belirtmiştir....

              HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, davalı ... ile fiili paylaşım yapıldığını, 1762 ada 4, 9 ve 18 parsel sayılı taşınmazın kendilerine, 1762 ada 11 ve 15 parsel sayılı taşınmazların davalıya verildiği, bu taşınmazdaki payların devredildiğini, ancak davalının paylarını temlik etmediği gibi 1762 ada 11 ve 15 parsel sayılı taşınmazlarda ki paylarını da diğer davalı ...’e devrettiğini ileri sürerek 4, 9 ve 18 parsel sayılı taşınmazların 1/2 payın iptali ile adlarına tescile veya 11 ve 15 parsel sayılı taşınmazların 1/2 payının iptali ile adlarına tescile veya bedele karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, taksim sözleşmesinin bulunmadığını, satışın gerçek olduğunu, 15 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ... adına tapuya kayıtlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. İlk Derece Mahkemesince, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL- TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı vasisi, kısıtlı ...'in demans hastalığı nedeniyle akli dengesinin yerinde olmadığını, bu durumundan yararlanan davalı ...'ın ... ada ... parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün bedelsiz olarak adına tescilini sağladığını, daha sonra da diğer davalı ...'ya devrettiğini, ...'in temlik tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile kısıtlı adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davacının akli melekelerinin yerinde olup, satışın gerçek olduğunu, davalı ..., iyiniyetli alıcı olduğunu, satış bedelinin banka kanalı ile diğer davalı hesabına yatırıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 3 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümün ½ payının davalı vekil Mehmet Kemal tarafından vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle düşük bedelle diğer davalı eşine satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, tapu iptali, tescil veya tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “geçerli bir satışın varlığından söz edilemeyeceği, tapu iptali ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    Davalı ..., zamanaşımı süresinin dolduğunu,davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini,satışın gerçek ve iyiniyetli olduğunu öne sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil isteği bakımından inanç sözleşmesine konu borcun ödenmediği gerekçesiyle davanın reddine;asıl davada tazminat isteği bakımından davacının borcunu ödediğinde davalının sattığı taşınmazı iade ile yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının icraya konu borcu ödediği bedelin dava tarihinde ulaştığı değer ile davalının taşınmazı satarak elde ettiği değer arasındaki farkın davalı ...'den tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

                      UYAP Entegrasyonu