WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, adli yargıda verilecek kararla idari işlemin yürürlüğünün durdurulamayacağını ve uyuşmazlığın esasını çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği belirterek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece verilen ara kararda özetle; ihtiyati tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, yapılan açıklamalar kapsamında somut olay ele alındığında; ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olmadığı ve nihai karar ile elde edilebilecek sonucun ihtiyati tedbir ile elde edilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yayımın durdurulması istenen haberin müvekkili kuruluşunun kişilik haklarına açık bir saldırı niteliğinde olduğunu, talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, davaya konu haberin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren yayımdan kaldırılmasına karar verilmesini taleple istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden, davalı kadın tarafından ise, tazminatlar ve tedbir nafakasının miktarları ile yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı...

      Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 3-İlk hükümle davacı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250 TL tedbir nafakası takdir ve tayin edilmiş, ilk hüküm davalı tarafından temyiz edilmemiş, davacının temyizi üzerine "davalının eşini tehdit ettiği, bu sebeple boşanma davasının kabulü gerektiğinden" bahisle bozulmuştur. İlk hükümle tayin edilen tedbir nafakası davalı tarafından temyiz edilmediğine göre, tedbir nafakasının gerekliliği ve miktarı bakımından davacı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nafaka, "geçici" niteliği gereği tayinini gerekli kılan sebeplerin ortadan kalkması durumunda kuşkusuz kaldırılabilir ise de, davacı yararına oluşan usulü kazanılmış hak ihlal edilemez....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T3 vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda ihtiyati tedbirin şartlarının oluşmadığını, ihtiyati tedbir kararı verilecek nitelikte bir zararın doğacağının ispat edilemediğini, tedbir kararı verilmesindeki hukuki yararın yaklaşık olarak dahi ispatlanamadığını, hukuki dinlenilme hakkının ortadan kaldırıldığını, söz konusu tedbir kararının duruşma açılmadan ve taraflarının yokluğunda karar verildiğini, yerel mahkemece verilen kararın kanuna açıkça aykırı olduğunu, tedbir talep eden tarafın ihtiyati tedbir sebeplerini açıkça belirtmek zorunda olduğunu, davacı yanın dilekçesinde neden tedbir talep ettiğini matbu ifadelerle belirttiğini, dava konusu uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğini, söz konusu olan kitapta belirtilen ifadelerin doğru olup olmadığının tahkikat aşamasında sunulacak ve toplanacak delillerle birlikte aydınlatılacağını, davacı tarafın beyanlarının doğruluğunun kuvvetle muhtemel olmadığı durumda sebepsiz yere üstün tutulduğunu...

        , istinaf kararının temyiz edilmesi sonucu 23/10/2018 tarihinde Yargıtayca onanarak red kararının kesinleştiğini, kararın kesinleşmesi sonucu davacı aleyhine verilen tedbir kararının kendiliğinden kalktığını, uygulanan haksız tedbir nedeniyle 3 yıl 9 ay boyunca davacının kitabının satışının yapılmaması suretiyle kazanç kaybına uğradığını belirterek, haksız tedbir nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

          kadar söz konusu haksız olduğu iddia edilen duruma karşı kendini de koruyabileceği de dikkate alındığında, esası çözer şekilde tedbir kararı verilmesi yerinde olmayacağından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

          DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; manevi tazminatın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile kendisi için tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir....

            Aile Mahkemesi TARİHİ :08.05.2014 NUMARASI :Esas no: 2013/260 Karar no:2014/335 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, vekalet ücreti ve lehine hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihinin gösterilmemiş olması yönünden; davalı tarafından ise kusur belirlemesi ve davacı yararına hükmolunan tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yararına Türk Medeni Kanununun 169’ncu maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakasının, aksi yönde bir karar mevcut olmadığına göre, dava tarihinden itibaren geçerli olacağının tabii bulunmasına göre, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin yerinde görülmediği gibi, davalının da aşağıdaki...

              alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....

                UYAP Entegrasyonu