Başka erkekle yaşayan kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün 1. ve 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.11.2006 (Prş.)...
KARAR Davacı, davalının kendisi hakkında haksız ve kötü niyetli alacak davası açarak tüm mal varlığı hakkında tedbir kararı aldırdığını, bankalardaki hesaplarına bloke koydurduğunu, tapuda adına kayıtlı taşınmazların başkalarına devrini tedbiren durdurduğunu, iş yapamadığını, mal alamadığını, davalının açtığı dava reddedildikten sonra, haksız tedbirlerin kaldırıldığını, ancak kendisinin bu sürede maddi kayba uğradığını, manen sıkıntıya girdiğini ileri sürerek, 75.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminatın haksız tedbir tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK'nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüştür. Somut olayda, davalı dava konusu iş makinesinin yediemin sıfatıyla kendisine teslim edilmesini talep etmiş ise de; netice-i talep ile istenen sonuçlardan biri ile tedbiren sağlanmak istenen korumanın aynı olduğu değerlendirilerek HMK 389.madde kapsamında ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığından talebinin reddine" karar verilmiş, bu ret kararlarına karşı ihtiyati tedbir talebinde bulunan davacı ve davalı T4 vekilince süresi içerisinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vdl vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl aleyhine 14/05/2014 gününde verilen dilekçe ile saldırının önlenmesi, durdurulması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 21/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 21/02/2014 tarih ve 2013/1 Esas, 2014/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararıyla ihtiyati tedbir talebinin kabulü veya reddine ilişkin mahkemece verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu karara bağlanmıştır. Bu sebeple, davacıların temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı .... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/09/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat (tespit, saldırının önlenmesi, tedbir) istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/07/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
İhtiyati tedbir talebi hakkında, Ankara 2. Asliye Ticaret ve Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Talep, ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, "Tedbire konu fiilin haksız fiil olduğu ve ticari ilişkiden kaynaklanmadığı" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, "Tarafların tacir ve uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili olduğu" gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
İlk derece mahkemesince; "...Mahkememizce dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde; davacı tarafça ihtiyati tedbir yoluyla davacıya bağlı özel hastanenin itibarını zedeleyecek haber ve görüntülerin basın, televizyon ve internet ortamında yayınlanmaması için durdurma kararı verilmesi talep edilmiş ise de; talep olarak istenilen hususun, basın/sosyal medya yoluyla yapılan bir kısım yayının durdurulması ve yasaklanmasına ilişkin olduğu, bu durumun yargılamayı gerektirdiği, ara karar ile nihai hüküm sonucu doğuracak şekilde tedbir kararı verilemeyeceği anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin reddine ..." karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir kararlarının uyuşmazlığın esasını halleder nitelikte olmadığından mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
kınanması, bu kararın yayımlanması, mahkeme kararının Türkiye genelinde 4 en büyük tirajlı gazetede (1/4 sayfa oranında) ve internet haber ajanslarında davacıların yayınlatması, saldırının önlenmesi, son verilmesi, kaldırılması, meni ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi talepli davada mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece verilen ilk hükümde kadın yararına aylık 300 TL tedbir/yoksulluk nafakası, çocuklar lehine de aylık 200’er TL tedbir/iştirak nafakası ödenmesine hükmedilmiş, hükmün nafakalara ilişkin kısmı kadın tarafından temyiz edilmemiştir. Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise; kadın yararına aylık 500 TL tedbir/yoksulluk nafakası, çocuklar lehine de aylık 300’er TL tedbir/iştirak nafakası ödenmesine hükmedilmiştir. İlk hükümde hükmedilen nafakalar kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu miktar yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur....
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından sunulan dilekçede özetle; [Davacının gerçek dışı iddialarla ilgili açtıkları manevi tazminat davalarının basın hürriyeti gözetilerek reddedildiği, davalıların basın yayın yolu ile yaptıkları saldırının durdurulması amacı ile tedbir talebinde bulundukları ancak mahkemenin tedbir talebini reddettiği, iktidar partisi mensubu siyasilerin açtığı manevi tazminat davalarının ise, gerçek dışı iddiaların kişilik haklarını zedeleyeceği gerekçe gösterilerek kabul edildiği ve tedbir taleplerinin kabulüne karar veildiği, aynı gerekçelerle yapılan başvurulara ilişkin verilen iki ayrı tedbir kararının...