ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/185 Esas KARAR NO : 2022/238 DAVA : Tazminat (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/03/2022 KARAR TARİHİ : 18/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ...'a at ..., Villa Katı 2.3.2020 tarihli kira akdi ile işyeri olarak kullanılmak üzere kiralandığını, davalı ... diğer davalı ...'in oğlu olup tüm işlemlerin onun tarafında yürütüldüğünü ve kira bedellerinin ... hesabına yattığını, söz konusu işyeri kullanmakta iken ......
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir....
Dava, vedia sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. B.K 463 ve devamı maddeleri gereğince ( ...vedia, bir akıttır ki onunla müstevdi, mudi tarafından verilen şeyi kabul ve onu emin bir mahalde hıfzetmeği deruhte eder... ) Ücret şart edilmedikçe veya hal, müstevdiin ücrete intizarını icap 2009/16122-2010/7164 etmedikçe, müstevdi ücret isteyemez. Başka bir değişle saklama bir sözleşmedir ki, onunla saklayıcı, saklatanca kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girer. Vedia alan süre kararlaştırılmışsa bu süre sonunda, kararlaştırılmamışsa istenildiği zaman tevdii edilen malı iade ile yükümlü olduğu gibi zararı kendi kusuru olmaksızın vukua geldiğini ispat etmedikçe oluşan zararı tazminle de yükümlüdür. Dosya içeriğinde davalının tarafına teslim edilen motorini davacıya iade etmediği gibi kendi kusuru olmaksızın ziyana da uğradığını kanıtlayamadığından davacı motorin bedelini davalıdan talep edebilir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vedia (saklama sözleşmesinden) kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. (Yargıtay 17.H.D. 2014/14886 E.-2014/13356 K. Yargıtay 17.H.D. 2014/13356 K. Yargıtay 17. H.D. 2014/20455 E.-2014/19171 K.) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vedia (saklama sözleşmesinden) kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. (Yargıtay 17.H.D. 2014/14886 E.-2014/13356 K. Yargıtay 17.H.D. 2014/13356 K. Yargıtay 17. H.D. 2014/20455 E.-2014/19171 K.) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Uyuşmazlık depolama ve saklama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, taraflar tacir olduğundan uyuşmazlığın niteliği gereği kararın temyizen incelenmesi görevi 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İşçinin bizatihi hizmet sözleşmesinden ve buna bağlı olarak oluşan iş (hizmet) ilişkisinden kaynaklanan rekabet etmeme ve işverene ait sırları saklama yükümlülüğü, TBK’nın 396. maddesinde tanımlanan ve kanundan kaynaklanan işçinin özen ve sadakat borcu ile ilişkili olup TBK’nın 444. maddesinde tanımı yapılan ve taraf iradesine bağlı olarak ortaya çıkan rekabet etmeme taahhüdü (rekabet yasağı) ise, açıklanan bu karakteri nedeniyle, işçinin kanundan kaynaklanan özen ve sadakat yükümlülüğünün bir devamı yahut işçinin bu borcunun, sözleşme sona erdikten sonra da devamına olanak sağlayan bir düzenleme niteliğinde değildir....
Davalı vekili, BK'nın 72. maddesine göre tazminat isteminin zamanaşımını uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, kiralık kasa sözleşmesinden (saklama sözleşmesinden) kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacılar ile davalı banka arasındaki Kiralık Kasa Sözleşmesi’nin 8.1. maddesinde, ‘’ Banka, … gibi haller sebebiyle kasanın nakledilmesinin gerekmesi.… kasayı boşaltmasının noter marifetiyle bildirilmesine rağmen müşterinin bu tebligatı aldığı yahut almış sayılacağı tarihten itibaren 15 gün içinde şubeye gelerek kasayı boşaltmaması hallerinde müşteri hazır olmaksızın kasayı açmaya ve muhteviyatını ayrı bir yerde emanete almaya yetkilidir. ‘’ düzenlemesi yer almasına rağmen, davacılara gönderilen noter ihtarının üzerinden bir hafta geçmesi üzerine kasa açılmıştır....
Dava, TTK.’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Anılan madde hükmüne göre, “Sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer. Sigorta ettiren kimsenin vâki zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa, bu hak, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Davacıya kasko sigortalı aracın maliki (sigortalı), aracını yıkanmak için davalının işlettiği işyerine bırakmış, davalı ile sigortalı arasında BK.’nun 463. v.d. maddelerinde düzenlenen vedia (saklama) sözleşmesi kurulmuş, davalı çalışanı tarafından araç park edilmek istendiği sırada kolona çarpması sonucu hasarlanmıştır. Davalının somut olaydaki sorumluluğu, BK.’nun 481. maddesi hükmü kapsamında ardiyecinin saklama borcunu kötü ifa etmiş olmasına dayanmaktadır. Kasko sigortalı araç zarar görmüş olup, zarar veren konumunda bulunmadığından, olayda Motorlu Araçlarla İlgili Mesleki Faaliyet Sigorta Poliçesi hükümleri de uygulanamaz....
Dava, TTK.’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacının sigortalısına ait araç, davalının işlettiği servise onarım için bırakılmış ve araç burada iken çalınmış olup, sigortalı ile davalı arasında BK.’nun 463. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan vedia (saklama) sözleşmesi ilişkisi kurulmuştur. Bu durumda, davalı işletmenin somut olaydaki sorumluluğunun BK.’nun 481. maddesi kapsamında, ardiyecinin saklama borcunu kötü ifa etmiş olmasından kaynaklandığının kabulü ile, bu çerçevede kusur durumu değerlendirilmelidir. Davalı şirket, kendisine teslim edilen aracı, özenle ve güvenle koruma borcunu yerine getirdiğini, BK.’nun 96. maddesi uyarınca, kendisine çalınmak hususunda hiçbir kusur ve ihmal isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe mesuliyetten kurtulamaz. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar birlikte değerlendirilip tartışılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....