Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/8 Esas KARAR NO : 2021/138 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/01/2020 KARAR TARİHİ : 24/02/2021 Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ İDDİA: Davacı vekili, taraflar arasındaki 11/05/2009 tarihli imzalanan sözleşme ile müvekkilinin saklama arşivleme hizmet vermeye devam ederken müvekkilinin kesmiş olduğu 31/01/2018 tarihli, 15.279,61-TL tutarındaki fatura davalı tarafça ......

    Maddesine göre; Saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kerldisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşmedir. Açıkça öngörüldüğü veya durum ve koşullar gerektirdiği takdirde, saklayan ücret isteyebilir. Saklama sökleşmesinde saklayanın muhafaza borcu, bu sözleşmenin konusunu ve amacını oluşfurmaktadır. Saklayan taşınırı, saklatanın belirlediği yerde ve onun istediği şekildg muhafaza etmekle yükümlüdür. Bu husus sözleşmede açıkça belirtilmemişse| saklayan taşınırı güvenli bir yerde ve değeriyle orantılı bir dikkat ve özenle muhafaza etmek zorundadır. Saklama sözleşmesi kullanma ödüncü, ----- sözleşmelerinden yalnız koruma unsurunun tek başına ya da hiç olmazsa en başta gelen sözleşme borcunu oluşturması bakımından ayrılır. Saklama sözleşinesinde borç kaynağı korumayı üzerine almadır. Eğer borç nedeni bu değilse ya da bu unsur tali nitelikte ise, özellikle bir saklama sözleşmesinden söz edilemez ------....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın yerel mahkemenin nitelendirmesine göre taraflar arasındaki saklama sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkin bulunmasına bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 08.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ağca’nın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, sigortalı aracın davalı şirket tarafından işletilen otoparkta iken hasar gördüğünü ileri sürmüştür. BK’nun 463 ve devamı maddelerinde düzenlenen vedia sözleşmesi uyarınca, otoparka bırakılan aracın uğradığı zarardan, otopark işleticisi BK’nun 481’nci maddesi hükmüne aykırı olarak, ardiyecinin saklama borcunu kötü ifa etmiş olmasından dolayı sorumlu bulunmaktadır. Somut olayda uyuşmazlık, davalı şirketin kaza tarihinde otopark işleticisi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....

          İnceleme konusu karar, saklama (vedia) sözleşmesinden kaynaklanan takipte itirazın iptali talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6723 sayılı Kanun'un 21.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/410 KARAR NO : 2022/154 DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/07/2020 KARAR TARİHİ : 16/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan olan alacağı nedeniyle davalı aleyhine Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün ........

              İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ticari nitelikte saklama sözleşmesinden kaynaklanan tedbir istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "TTK'nın 4. maddesinin atfıyla, Türk Borçlar Kanununda yer alan, işletmenin satılma ve değiştirilmesi (TBK. m. 202- 203), yayım sözleşmesi (TBK m. 487- 501), kredi mektubu ve kredi emri (TBK m. 515- 519), ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları (TBK m. 547- 554), ticari nitelikli havale (TBK m. 555- 560), saklama sözleşmeleri (TBK m. 561 vd.) ilişkilerinden kaynaklanan alacak davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12., 13., 14. veya 43....

              Dava, antrepo ücretinin tahsili istemine ilişkin olup, saklama sözleşmesi 6098 sayılı TBK m. 561 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesi gereğince her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava olup, ayrıca aynı yasanın 4/2-c maddesi gereğince saklama sözleşmesini düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 561 ila 580. maddelerinden kaynaklanan ihtilaflar da, mutlak ticari davadır. Bu nedenle mahkemece, görevli olduğu hususu gözetilerek yargılama devam edilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Saklama (vedia) sözleşmeleri, dava tarihi itibariyle olaya uygulanacak olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 561 ilâ 580. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Saklama (vedia) sözleşmesinin tanımı TBK’nın 561/1. maddesinde; “Saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Saklama sözleşmesinin konusu taşınır bir mal olup bu mal misli bir mal olabileceği gibi misli olmayan bir mal da olabilir. Buna göre saklama sözleşmesi; saklayanın saklatan tarafından verilen taşınırı kabul ve onu güvenli bir mahalde muhafaza etme yükümlülüğü altında olduğu ve sözleşmede ayrıca kararlaştırılmadığı takdirde saklayanın herhangi bir ücret talep edemeyeceği sürekli bir sözleşmedir. Saklama sözleşmesi, rızaya dayalı bir sözleşme olup sadece tarafların anlaşmasıyla ve taşınırın tesliminden önce meydana gelmektedir. Sözleşmenin kurulmuş olması için taşınırın teslimi şart değildir....

                AŞ’nin hırsıza para ödeyerek minderleri geri satın aldığını söylediğini iddia ettiği fakat davalı şirket yetkilisi savcılık soruşturma ifadesi ve dava dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında sözlü veya yazılı saklama sözleşmesi olduğu hususunun sabit olmadığı sözlü veya yazılı akdi ilişki bulunduğunun delillendirilmediği talebin haksız fiilden kaynaklı zarar talebine ilişkin olduğu nitekim 6102 sayılı TTK'nın 4/1-c maddesi uyarınca saklama (vedia) sözleşmesinden kaynaklanan davalar ticari nitelikte davalardır fakat Dava konusu somut olayda yedieminlik işi, davalının ticari işletmesi ile ilgili de olmadığından ( Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 2015/568 Esas, 2015/11435 Karar sayılı ilamı) bu kapsamda Davacı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme görevlidir....

                  UYAP Entegrasyonu