Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu husus dava şartı olup, Tüketici Mahkemelerince re'sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda davacı tarafından 17.04.2014 tarihinde tüketici hakem heyetine başvurulmuş, tüketici hakem heyetince yapılan kesintilerin tespit edilerek davacıya iadesine karar verildiği, kararın bu niteliği itibariyle kesin nitelikte olmadığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün değildir....

    görevinin sınırlarını aştığını, kararı veren hakem heyeti üyeleri hakkında da idari soruşturma başlatılması için Darıca Kaymakamlığına ayrıca başvuruda bulunulacağını, Tüketici Hakem Heyetinin görevi olmadığı halde müvekkili şirketin enerji mevzuatına uygun olarak tahakkuk ettirdiği, kaçak kullanım bedeline ilişkin faturanın bedelinin fazla olduğuna karar verdiğini, müvekkili şirketin tahakkuk ettirdiği kaçak elektrik kullanım bedeli tüketici hakem heyetinin veya tüketici mahkemelerinin görevine giren bir konu olmadığını, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedellerin, elektrik enerjisinin abonesiz olarak usulsüz veya kaçak kullanımından kaynaklandığını, ortada bir abonelik sözleşmesi bulunmadığını, hakem heyetinin, başvurunun görevsizlik sebebiyle reddine karar vermesi gerekirken başvuruyu kabul etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Darıca İlçe Tüketici Hakem Heyetinin görevsiz olduğu bir konuda karar vermiş olduğundan 28/10/2021 tarih ve 2163 karar sayılı kararının...

    Bu husus dava şartı olup, Tüketici Mahkemelerince re'sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda davacı tarafından 09.05.2014 tarihinde tüketici hakem heyetine başvurulmuş ise de, masraf miktarlarının tespit edilememesi nedeniyle başvurunun reddine karar verildiği, kararın bu niteliği itibariyle kesin nitelikte olmadığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün değildir....

      Mahkemece; uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir uyuşmazlık olarak kabulüne olanak bulunmadığı, İl Tüketici Hakem Heyetinin bu tür bir uyuşmazlıkta karar vermesinin mümkün olmadığı, hakem heyetinin yapılan başvurunun tüketici işlemi veya tüketici sözleşmesi niteliğinde olmaması durumunda başvuruyu görevsizlik nedeniyle reddetmesi gerekirken kabulüne karar verdiği anlaşıldığından; davanın kabulü ile... Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti Başkanlığının 01/04/2013 tarih ve 2013/18 sayılı kararının yok sayılmasına, karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir....

        Uyuşmazlık, Tüketici Hakem Heyetinin verdiği infazı kabil olmayan karara karşı itiraz yoluna başvurmadan dava değeri yargılamada 2658, TL çıkan alacakla ilgili Tüketici Mahkemesinin görevli olup olmadığına, mahkeme kararının hakem heyeti kararına itiraz niteliğinde verilen bir karar olup olmadığına ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasanın "Karar ve karara itiraz" başlıklı 70. maddesinde (1) İl ve ilçe tüketici hakem heyetinin verdiği kararların tarafları bağlayacağı, (2) tüketici hakem heyeti kararlarının 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre taraflara tebliğ edileceği, tüketici hakem heyetinin kararlarının, İcra ve İflâs Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği, (3) tarafların, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebileceği, İtirazın, tüketici hakem heyeti kararının...

          Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün değildir. Bu nitelikte alacak talepleri için talep edilen miktar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte ise, tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulması zorunludur. Tüketici hakem heyetine başvurmaksızın tüketici mahkemesinde itirazın iptaline ilişkin dava açılması mümkün değildir....

            Dava tarihinde yürürlükte olan Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliği'nin 5/1.maddesine göre; Tüketiciler ile satıcı ve sağlayıcılar arasında çıkan uyuşmazlıkları çözümlemek amacıyla veya tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilecek kararları almak üzere il ve ilçe merkezlerinde hakem heyetleri kurulur. Buna göre; tüketici sorunları hakem heyetinin bir uyuşmazlığa bakabilmesi için taraflardan birisinin tüketici olması gerekir. Tüketici hakem heyetine müracaat edildiği tarih itibariyle bankacılık hizmetleri, tüketici işlemi sayılamayacağı için tüketici sorunları hakem heyetinin bankacılık hizmetleriyle ilgili uyuşmazlıkla ilgili olarak karar verme yetkisi bulunmamaktadır. Ancak, itiraz üzerine tüketici sorunları hakem heyetince verilen kararı inceleme mercii de tüketici mahkemesidir....

              İl Tüketici Hakem Heyetinin 11.01.2018 tarih ve 010420180000028 sayılı kararına itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                hakem heyetinin ise, kuruluşu ve heyette yer alan üyelerinin, yargı organlarının ve mensuplarının Anayasa’da belirtilen niteliklerine sahip olmadıkları gerekçesiyle tüketici hakem heyetlerinin mahkeme niteliğini taşımadığına karar verilmiştir. 7063 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 68. maddesinin birinci fıkrasına "Tarafların İcra ve İflas Kanunundaki hakları saklı olmak kaydıyla" şeklinde eklenen düzenleme Yargıtay 3....

                Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün değildir. Bu nitelikte alacak talepleri için talep edilen miktar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte ise, tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulması zorunludur. Tüketici hakem heyetine başvurmaksızın tüketici mahkemesinde dava açılması mümkün değildir....

                  UYAP Entegrasyonu